Seçim kampanyası gurularından Catherine Shaw, “Bir seçim kampanyası, problemlerin çözümlerini, soruların cevaplarını, toplumun fırsatları ve partinin bunları yapabilme yeteneği olduğunu göstermelidir. Öyleyse, işe problemlerin çok detaylı bir tespitiyle başlanmalıdır. Sonra, vizyon ve program sunulmalı, ümit verilmelidir. Bir politikacının görevi umut satmaktır. Gidilecek yolu bilen, lider olur” diyor. Bizdeki seçim kampanyalarının en büyük eksikliği ise, insanlara ümit verilememesi ve insanların vaat edilenlerin yapılacağına ikna olamamaları.
Tecrübe konuşuyor
Shaw, kitabında birçok tecrübeli kişinin söyleyişlerine de yer vermiş:
-Kaybetmeye dayanabileceğinden fazlasına oynarsan, oyunu da kurallarını da öğrenirsin. (W. Churchill)
-Politikada sadakat, tecrübeden daha önemlidir. (B. Maulemans)
-Siyasi sayılmayan olaylar, aslında en siyasi olanlardır. (B. Maulemans)
-Başa geçmek için de, başta iken de sadece sahip olduğum değil, ödünç alabildiğim beyinleri de kullandım. (Woodrow Wilson)
-Onları takip etmeliyim, ne de olsa onların lideriyim. (A. L. Rollin)
-Politikada “imkânsız” kelimesinin çok dikkatle kullanılması gerektiğini öğrendim. (Wernher von Braun)
-İnsanları ikna etmek için kafalarına değil, çıkarlarına hitap ediniz. (Benjamin Franklin)
-Politika zor iştir. Geçmiş politikacıların yüzde doksanını başarısız bulmuyor muyuz? (H. Kissinger)
-Demokrasi, ilişki sporudur. (R. McNally)
-Her problemi bir çivi gibi görürseniz, ihtiyacınız olan tek alet çekiçtir. (A. Maslow)
-Tecrübe kötü bir öğretmendir. Sizi önce imtihan eder, dersi sonra verir. (Anonim)
-Teorik eğitimle lider olunabilir ama şoför olunamaz. (P. Brougham)
Murphy’nin siyasi kuralları
-Lider “İsterseniz yapın” diyorsa, bu “İstemeseniz bile yapın” demektir.
-Lider olmadan, lider gibi düşünmeye kalkma; lider olamazsın.
-Önceki lidere sizin yaptıklarınızı, partidekilerin size yapmalarına asla izin vermeyin.
-Bir günde durup dinlenmeden sekiz saat çalışıyorsanız, sonunda lider olur ve günde yirmi saat çalışmaya başlarsınız.
-Bir sirkin tümünü yönetmek isteyebilirsiniz ama palyaçoyu oynamak kolay değildir.
-Danışman, saatinizi ödünç alan ve sorduğunuzda saatinize bakarak, size zamanı söyleyen kişidir.
-Parti Meclisi’nde size karşı olanların sayısı ikiye yükselmişse, toplantıyı ertelemek yapılacak en iyi iştir.
-Birisi size “Küçük bir problem var” diyorsa, bilin ki problem altından kalkabileceğinizden çok daha büyüktür.
-Elinde mikrofon olan biriyle hiçbir zaman tartışmaya girmeyin.
-Koalisyon küçük partiler için zordur. Kalabalık bir asansör, kısa boylu bir adam için daha değişik kokar.
-Her kurumda ne olup bittiğini bilen bir kişi mutlaka vardır. Kurumda ne olup bittiğini öğrenir öğrenmez, ilk işiniz bu adamı atmak olsun.
-Gelişim iyi bir şeydir ama beş kere sıfır hâlâ sıfırdır.
-Alternatif yoksa, problem de yoktur.
-Otuz dakikadan beri tartışıyorsanız ve hâlâ kimin kaybettiğini anlayamamışsanız, kaybeden sizsiniz demektir.
-Bir kişi bir çukuru bir dakikada kazıyorsa, altmış kişi aynı çukuru bir saniyede kazamaz.
-Hiç kimseyi dinlemeyen de herkesi dinleyen de kaybeder.
