Önümüzdeki birkaç aylık dönemin, iş adamlarımız, bankalarımız ve Hazine’miz için en büyük sıkıntısı, borçlanmak veya mevcut borçları yenilemek olacak.
Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışının gerçekleşmesinin ardından, bu sıkışma biraz giderilecek. Ancak, bizim gibi politik sıkıntıları olan ülkelere, para ve sermaye girişi gecikerek gerçekleşecek.
B.I.S. ve Akbank kaynaklı aşağıdaki tablolarda, Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ) ve Türkiye’ye olan tahvil ihraçlarının, yıllar içinde nasıl düşme gösterdiğini izliyoruz. Açıkça görüldüğü gibi, ülkemize yönelik para arzı, GOÜ ortalamasının da altında.
Fed kaynaklı
Fed, ABD’deki kriz sırasında piyasaya ve ABD Hazinesi’ne verdiği emisyonu geri almaya başladı. Piyasadan para çekilmesi, hem faizleri çok düşük seviyelere taşıdı, hem de yabancı ülke döviz rezervlerinin azalmasına neden oldu.
Son bir yıl içinde, GOÜ’nin döviz rezervleri, 596 milyar dolar düştü. Buna ek olarak, Çin’de de 436 milyar dolarlık döviz rezervi azalması, yaşandı. Türkiye’den de son bir yıl içinde, 14 milyar dolarlık çıkış oldu.
Aşağıdaki tablo, döviz rezervlerimizdeki değişimi gösteriyor (milyar dolar). Anlaşılacağı gibi, döviz rezervlerimizdeki azalma, global trendi yansıtıyor.
En son brüt rezervimiz, 119 milyar dolar civarında.