Global risk iştahındaki artış, ülkemize de olumlu biçimde yansıdı ve sermaye girişlerinde artışlar sağlandı. Şimdilik, kalıcı bir toparlanmadan bahsetmek mümkün olmasa da, ülkemizin de global ekonomiye paralel biçimde hareket ettiğini söyleyebiliriz.
Akbank, IFF ve TCMB kaynaklarından derlenen aşağıdaki grafiklerde, milyon dolar bazında hisse senedi (kırmızı sütunlar) ve Devlet Tahvilleri’ne (gri sütunlar) yabancı girişleri gösteriliyor.
Türk Lirası’nın nispeten değerli konumda bulunması da sıcak para niteliğindeki bu girişleri hızlandırdı.
Aşağıdaki tabloda, Türk Lirası’nın gerçek değerini gösteren Reel Efektif Döviz Kuru ve aylık ortalama kur gösteriliyor. Görüleceği gibi, Türk Lirası, dolar karşısında oldukça değerli hale gelmişti. Hem sıcak para girişi hem de kurlardaki aşağı yönlü hareket, buna paralel olarak gerçekleşti.
Gelişmekte olan ülkeler para piyasalarında da, aşağıdaki grafikte yer aldığı biçimde, milyar dolar bazında, bizimkine paralel girişler yaşandı.
Enflasyon da düşebilir
Kurda bir denge seviyesi, gıda fiyatlarındaki olumlu seyir ve yabancı fon girişi devam ederse, enflasyonda aşağı yönlü bir baskı oluşur ve orta vadeli yüksek enflasyon beklentileri düşer. Bu gelişme de, yeni Merkez Bankası Başkanı’nın faiz düşürme operasyonuna yardım eder. Öte yandan, artan yabancı para tutma isteğinin, azaltılması gerekiyor.