Dünkü yazımda, Brian Wong’un, algoritmanın kurumsal düzeyde değiştirilmesi ve kurulu düzenin alt edilmesi konusunu işleyen, “The Cheat Code” isimli kitabından bahsetmiştim. Forbes dergisi onu üç yıldan beri “30’unun altında en başarılı 30 kişi (30 under 30)” arasına alıyor.
Wong, başarının kısa yollarını ve rakiplerini sollamanın kurallarını anlatırken, birçok detaya giriyor:
Gücün ta kendisi bilgi ve istihbarattır. Her türlü bilgiye kolayca ulaşılabilmesi bu yüzyılın devrimidir.
Bugün üniversite eğitimi başarı için yeterli değildir. Artık işverenler diplomadan çok beceriye bakıyorlar.
Başarılı müteşebbislerin tek özelliği korkusuz ve cesaretli olmalarıdır. Korkusuz kişiler, bu özellikleriyle övünmelidirler. Onlar için başarı, farklı şeyler yaparak eğlenme anlamındadır.
Başarının IQ (intelligence quotient-zekâ katsayısı) ile ilgisi yoktur. Arkanızda babanızın parasının olması da başarı için yeterli değildir. Başarı, tamamen sizin kişiliğinizle ilgilidir.
Yüzmeyi öğrenmenin en kolay yolu, doğrudan havuzun en derin yerine atlamanızdır. Ya yüzmeyi öğrenir ya da batarsınız. (En iyisi, bunu cankurtaran görevlisi olan bir havuzda deneyin.)
“Yapıncaya kadar, taklit edin (fake it till you make it)” kulübüne üye olun. Önce, takipçi olmak durumundasınız.
Hızlı yaşa ama çok yaşa
“Hızlı yaşa, genç öl. Cesedin yakışıklı olsun” derler. Ben, “Hızlı yaşa, çok yaşa. Yine de cesedin yakışıklı olabilir” diyorum.
Rakiplerinin en çok neden korktuklarını keşfet. Korkuları onların açık noktaları, sizin de fırsat buldukça vuracağınız yerlerdir.
İnsanlara ne yapacağını söyle ve yap. Hiçbir zaman onların iznini isteme. Başarının sihirli sırrı, budur. İnsanlar, sürprizi sevmezler. Önce ne yapacağınızı anlatırsanız, karşı çıkmalarını önlemiş olursunuz. Yapacağınız şeyi onlara sormaya kalkarsanız, bin dereden su getirip, yapacağınızı önlemeye çalışırlar.
Topluluk karşısında rahatça konuşma kabiliyeti en önemli özelliklerinizden biri olmalıdır. Eğer bu özelliği üniversite eğitiminiz sırasında kazanamadıysanız, bu konuda verilen kurslardan birine katılmalısınız.
Üniversite ve master programları, talep edildikleri için vardır. Bilgiye bu denli kolay ulaşılabilen bir ortamda, bilgi almak için para ödemek isteyenler oldukça, onların paralarını almak isteyen girişimciler de olacaktır. Yine de bir işletme (business) eğitimi almak, genel konuları anlayabilmek için gereklidir.
Yatırımcı demek, parası olan fakat bu parayla ne yapacağını bilemeyen kişi demektir. Yatırımcılar sizden yardım isterlerse, amaçları sizi zengin etmek değildir. Bir hizmet karşılığında, daha büyük para kazanabilmektir.
Toplantı ve kokteyllere iş kartınızı ve not kâğıdınızı yanınıza alarak gidin. Tanıştığınız kişilere, “Size en iyi nasıl ulaşabilirim?” diyerek, onların telefon numaralarını ve ileti adreslerini alın. Sonrasında, onları mutlaka arayın. İlişki kurmanın en basit yolu budur.
İnsanlar, sizinle bir arada olmak için, sizin özelliklerinizden birini seviyor olmalıdır. Ya sadıksınızdır, ya akıllısınızdır, ya gülmeyi güldürmeyi seviyorsunuzdur ya da başka bir özelliğiniz vardır.