Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) raporuna göre, 2014 yılında küresel işsiz sayısı 201 milyon kişiye ulaştı. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tahminlerine göre, 2013 yılında %6 olan dünya işsizlik oranı 2014 yılında %5.9 oluyor. Avrupa Birliği ülkelerinde de işsizlik oranı düşme eğilimine geçti.
En çarpıcı sonuç ise, Türkiye’deki işsizlik oranının dünya ortalamasının üzerinde olması. Hükümetlerimizin çabaları bir türlü işsizlik oranımızın düşürülmesine yetmiyor. Çünkü, üretmek yerine, dışarıdan borç alıp, yabancıların tasarruflarını kullanmakla zamanımızı geçiriyoruz. İnşaat dışında hiçbir sanayi büyümemiz kalmadı.
Bizde işsizlik artıyor
Türkiye’de 2012 yılında, son 10 yıla göre %8.4 ile dip yapan işsizlik oranı 2014 yılında %9.9 oldu. Nüfusumuz hızla artarken ve nüfus artışı teşvik edilirken, artan nüfus için yeni iş olanakları yaratamıyoruz. 2014 yılında işgücüne katılım oranımız %2.2 artarak, % 50.5 olarak gerçekleşti. Bu oran, 2005 yılından beri karşılaştığımız en yüksek oranı temsil ediyor.
İŞKUR tahminlerine göre, işsizlik oranı 2015’te % 10.5; 2018 yılında %9.9 olacak. Bu oranlarla, 2023 hedeflerini siyasi olarak yakalasak bile, ekonomik olarak yakalayamayacağımız anlaşılıyor.
Bizde çalışanların %77’si erkek. Ancak, kadın çalışan sayısı artıyor. 2014 yılında, açık işlerin %11.4’ünde kadınlar, %45.7’sinde erkekler tercih edilirken ve %42.8 oranında “Fark etmez” seçeneği belirlenmişken; 2015 yılında kadın tercih oranı %17.8’e yükselirken; “Fark etmez” seçeneğinin payı %37.2’ye düştü. Erkek tercihi ise %45.7’den %45.1’e düştü.
Büyümemiz yeterli değil
IMF, 2015 yılında, gelişmiş ülkelerde %2.4; gelişmekte olan ülkelerde ve bizim gibi yükselen piyasalarda %4.3 büyüme gerçekleşeceğini tahmin ediyor. Bizim büyümemiz ortalamanın altında kalıyor. Yüksek nüfus artışımız göz önüne alınırsa, gerçek büyümemiz gelişmiş ülkeleri yakalayacak ölçüde değil.
Bu rakamlar, Avrupa Birliği’nde sınırlı büyüme gerçekleşeceği; Japonya’da büyümenin aşağı yönlü olduğu; Çin’in beklenenden çok daha yavaş büyümesinin beklendiği; Brezilya’da büyümenin sıfır civarında olacağı; Rusya’da olumsuz ekonomik gelişmeler yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor. Kısacası, büyümemiz düşük ve dünyada ekonomik bir düzelme yaşanması halinde, büyümemiz karşılaştırmalı olarak çok daha düşük seviyede kalacak.
IMF’ye göre, 2016 yılında, dünya ortalaması anlamında, %3.8; gelişmiş ülkeler ortalaması olarak %2.4 büyüme bekleniyor. Bu yıl, ABD’de %3, Avrupa Birliği’nde ortalama %1.7; Japonya’da %1.3; İngiltere’de %2.2; İspanya’da %2.5; Rusya’da %0.2; Çin’de %6.3; Hindistan’da %7.5; Brezilya’da %0.7 ve Meksika’da %3 büyüme bekleniyor.