Çin Büyükel-çiliğimiz nezdinde Kültür ve Tanıtma Müşavirliği görevinde 8 yıl çalışan Mehmet Ölçel’in “Çin’in İçinden” isimli kitabı, bu ülkeyi iyi bilenler için bile, zevkle okunacak, yeni ve farklı bilgilerle dolu gözlemleri içeriyor.
Kitap, Çin’in kısa tarihini, dil ve yazı farklılıklarını gündeme getiriyor. Yüz yüze konuşanların bile birbirleri ile zor anlaştığı bir ülke Çin. Yine de, 2012 yılında yeni basılan kitap sayısı, Türkiye’de 39 bin iken, Çin’de 350 bin civarında idi.
Astroloji ve fal Çin’de herkesin başvurduğu bir yöntem. Pekin’de Ölçel’in mahalli elemanı olan, her ikisi de üniversite mezunu çiftin, matematik profesörü müstakbel kayınpederi, düğün tarihini bir falcının belirlemesini istemiş.
Çin’de üniversite mezunu bile olsanız, ihtisasınız yoksa haliniz harap. Çalıştığınız patron, size, bir kaç kişi bir arada kalacağınız bir oda, basit yemekler ve çok az para verir; karşılığında ölesiye çalıştırır. Bu işçilerin tek kazancı, kartvizitlerine yazacakları şatafatlı unvanlar oluyor.
Bebek pantolonu
Çin’de, kız ve erkek fark etmez, bebeklerin külot ve pantolonlarının, bacak araları dikilmemiş, açıktır. Anneler, çocuğunun küçük-büyük tuvalet ihtiyacı nerede gelmişse, orada giderirler. Varsa, çoğu zaman bir ağaç altını tercih ederler.
Burun karıştırma, Çin’de çok yaygın. Çinliler, kural olarak yedikleri hiç bir şeye dokunmuyorlar; o yüzden de yemekten önce el, sonra da ağız yıkamıyorlar. Burna su çekme, burun yıkama alışkanlıkları da yok. Sonuçta, burunları kuruyor; onlar da parmakla temizliyorlar. Pekin’de (Beijing) polise kayıtlı 100 bin civarında fahişe var. Bunların bir kısmı, masajcı adı altında çalışıyor. Çinli erkeklerin bacakları kılsız olduğu için, şort giydiğinde, herkes Ölçel’e şaşkınlıkla bakıyormuş. Sanılanın aksine, obezite Çin’de de ABD kadar yaygın.
Çin’de büyük mağazalarda bile pazarlık yapılabiliyor. Pazarlık yapmayan, para kaybediyor. Sizden, satılacak malın fiyatının 10 - 15 katını bile isteyebiliyorlar.
İpek Yolu ticareti
“İpek Yolu”nu izleyen tacirler, o zamanki başkent XiAn’dan yolculuğa başlar; Taklamakan veya Gobi çölünü deve üstünde geçer; İstanbul’a ulaşırlarmış. Mallar, İstanbul’dan, deniz yolu ile İtalya’ya götürülürmüş. Cengiz Han’ın torunu Kubilay Han, Pekin’i başkent yapınca, “İpek Yolu”nun başlangıç noktası, Pekin olmuş.
Selçuklular, Çin’den gelen tacirlerin konaklaması için, Anadolu’ya hanlar, hamamlar yaptırmışlar. Hatta, bazı mallar, İstanbul yerine Trabzon’a gelir; buradan gemilerle taşınırmış. Osmanlı Devleti zamanında ise, en kıymetli porselenler, Osmanlı Sarayı tarafından satın alınmaya başlanmış. Hatta, Osmanlılar arasında, porselen ısmarlama geleneği başlamış. Böylece, Topkapı Sarayı’nda, 22 binden fazla nadide porselen birikmiş. Topkapı’da halen, 12 bin civarında antika porselen var.
Ama, yer darlığından, bunlar sergilenemiyor. Oysa, dünyadaki en büyük nadide antika porselen koleksiyonu, bizde.