Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Önceki yazımda detaylı olarak anlatmaya çalıştığım, Çin kaynaklı küresel kriz, sermaye birikiminin daha az riskli sayılan gelişmiş ülkelere kaymasına neden oluyor. Global ekonomideki bu yeni bunalım sırasında ve sonrasında, sermaye birikiminin nerelere kayacağı konusu, bizim için de son derece önemli. Sermaye birikiminin kayacağı ülkeler arasında, ABD’nin komşuları, Hindistan ve Avrupa ülkeleri başı çekiyor.

Öte yandan, küresel ekonomik bunalımın bir savaşa yol açıp, açmayacağı da belli değil. Bu nedenle yatırımcılar, olası savaş bölgelerinden uzak durmaya çalışıyor. Olası savaş bölgeleri, Orta Doğu ve Çin Denizi’ne komşu ülkeler olarak gösteriliyor.

Haberin Devamı

Arjantin’in geçmiş dönemlerde, borç geri ödemede aksamalar yaratması, Brezilya’nın Çin’e olan ekonomik yakınlığı, yatırımcıların bu ülkelere kaymasını engelliyor. Asya’daki yeni dış yatırım ülkesi, Hindistan. İran’ın da yabancı yatırımcılar için çekici olma olasılığı var. Ancak, bu ülkede piyasa ekonomisinin yerleşmesi zaman alacak.


Riskler ve fırsatlar

Böyle bir dönemde, uluslararası ilişkilerimizi iyi tutmak, İsrail ile yakınlaşmak, İran’la ticaretimizi artırmak, tüm dış ilişkilerimizi yeniden gözden geçirerek, bozuk olan ilişkilerimizi düzeltmek durumundayız. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın da, açıklanmasa bile, aynı görüşte olduklarını sanıyorum. Zaten, aksi taktirde, bu kriz ortamı ülkemizi de vurabilecek.

Hükümet, sadece küresel krizi atlatma değil, büyüme peşinde. Büyüme ise, iç tasarrufların artırılması, dış tasarrufların ülkeye yönlendirilmesi, yabancı yatırım ve özelleştirmelerin artması, yabancıların girişeceği “yap-işlet” projelerinin devreye sokulması ve Merkez Bankası ile ortak çalışılması sayesinde gerçekleşebilir.

Ülkemizde kredi büyümesi ciddi biçimde düşerken, özel sektör gittikçe artan oranda dışarıdan borçlanıyor. Büyümek istiyorsak, bankaları kârlı hale getirip, kredi büyümesi sağlamamız lazım. Türk Lirası’nın değer kaybı, diğer gelişmekte olan ülkelere paralel bir özellik gösteriyor. Bu nedenle, bu aşamada kura müdahale gerekmiyor.

Haberin Devamı

Irak’a olan ihracatımız 10 milyar dolardan 8 milyar dolara, Rusya’ya olan ihracatımız 6 milyar dolardan 3 milyar dolara düştü. Diğer Ortadoğu ülkelerine olan ihracatımızda da yüzde 10 (3 milyar dolar) düşüş var. Turizm gelirlerimiz 30 milyar dolar seviyesinden 27 milyar dolara geriledi. 2016 yılında turizm gelirlerinde düşme sürebilecek.

Özel sektörle yakın çalışılması, özel sektörümüzün yatırımlarını yeniden yurt içine çekmelerinin sağlanması ve ekonomide yapısal reformların süratle tamamlanması gerekiyor.