Merkez Ban-kası, politika faizini 1 haftalık repo faizi olarak belirlemek istiyor. Böylece, hem faiz koridoru daraltılacak hem de faiz artışları bir anlamda piyasada gerçekleşmiş olacak. Gelişmekte olan ülke merkez bankaları, faiz artışlarını sınırlayabilmek için, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu ay içinde gerçekleşmesi beklenen faiz artırım kararını bekliyorlardı. Bu gerçekleşmeyince, kaçınılmaz olarak bir ay daha beklemek durumunda kaldılar. Bu gelişmeden bizim Merkez Bankamız da soyutlanamazdı.
Fed Başkanı Yellen’in son günlerde verdiği sinyaller, Fed faiz artışının bu ay içinde gerçekleşebileceğini gösteriyor. Aksi taktirde, gelişmekte olan ülkelerde büyüme oranlarının daha da düşme ve ABD dolarının diğer paralar karşısında daha da güçlenme olasılığı var. Global ekonomik faaliyetin gerilemesinden, ABD ekonomisinin de etkilenmeye başladığı düşünülürse, Fed faiz artışının ekim ayı içinde veya sonunda yapılması gerekeceğini söyleyebiliriz.
Enflasyon, enerji fiyatlarındaki gerilemeden olumlu etkileniyor olsa bile, Türk Lirası’nın nerede duracağı belli olmayan değer kaybı, enflasyon oranını olumsuz etkiliyor. Ekonomik belirsizliğe, politik belirsizlikler de eklenince, enflasyonda yükselme eğiliminin, en azından seçim sonuçları belirlenene kadar süreceği anlaşılıyor.
Büyüme sağlanırsa...
Ülkemizde büyümenin artması halinde, döviz kurundaki artışın duracağı ve kurun istikrara kavuşacağı anlaşılıyor. Bu da, büyümeye etkileyen faktörlerin olumlu etkilerine bağlı.
Örneğin, Avrupa ülkelerinin yükselen tüketim talebi nedeniyle ihracatın artması veya Volkswagen skandalı nedeniyle otomobil ithalatının azalması, hem cari açığın azalması hem de büyümenin artması anlamına gelebilir. Öte yandan, Fed faiz artışı ve bunun devamı da, büyümemizi olumlu etkiler. Ancak, politik istikrar ve terörün durdurulması, hala büyümenin sağlanmasında en önemli faktör olacak.
Ülkemiz Tüketici Güven Endeksi’nin 18 ay içinde 75’den 58.5’a gerilemesinde politik istikrarsızlık kadar hızlı kur artışının da, önemli rolü var. Düşen güven endeksi, tüketim harcamalarında ciddi bir düşüşe neden olabilir. Tek çaremiz, büyümenin bir biçimde artırılması.
Yıl sonu beklentileri
Merkez Bankası beklenti anketinin de teyit ettiği üzere, en iyi olasılıkla, yıl sonu enflasyonu yüzde 7.65, ABD Doları/TL kuru 2.83, cari işlemler açığı 39.4 milyar dolar, büyüme yüzde 2.9, Merkez Bankası politika faizi yüzde 8.0 olacak.
Bizim görüşümüz, pollitik belirsizlik nedeniyle biraz kötü senaryoya yakın. Yıl sonu enflasyonunun yüzde 8, ABD Doları/TL kurunun 2.90, cari açıkğın 40 milyar dolar, olumlu beklentinin daha da üstünde büyümenin yüzde 3, Merkez Bankası politika faizinin yüzde 8.0 olmasını bekliyoruz.