İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın (İMKB) kuruluşundan neredeyse 30 yıl geçti. Özellikle son 15 yılda Borsamızı bir türlü büyütemedik; Borsa’ya yatırım alışkanlığı yaratamadık. Bina yapmakla, İstanbul’u “finans merkezi” yapacağımızı zannettik; olmadı. Adını değiştirmekle; özelleştirerek, bir bölümünü yabancılara satmakla, Borsamızı ve piyasalaşmayı büyüteceğiz zannettik, olmadı. Bu tedbirlerin işe yaramayacağı belliydi.
Borsa’yı bağımsız kılalım derken, hükümetin ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun boyunduruğuna iyice soktuk. Taraflı tayinler yaptık. Ne Borsa’yı büyütebildik ne de piyasalaşmayı geliştirebildik. Yaptığımız şey, tüm borsaları bir çatı altında toplamak ve en riskli yatırım biçimi olan Foreks’i geliştirerek, güçlü para birimi olan ülkelerin ekmeğine yağ sürmek oldu.
Dünyada küçülüyoruz
Dünya borsalarının piyasa değeri toplamı 2015 sonu itibarıyla 67 trilyon dolar, bunun 25 trilyon doları zaten ABD borsalarına ait. Bizim Borsa İstanbul’un (eski İMKB) piyasa değeri sadece 189 milyar dolar. Dünyadaki payımız ise sadece “binde 4”.
Kayıtlı şirket sayısı bakımından dünyanın “binde 9”u durumundayız. 393 Borsa’ya kayıtlı şirketimiz var. İşlem hacminde ise, sadece dünyanın “binde 2”si seviyesindeyiz. Yani, Borsamızın hiçbir derinliği yok.
BIST-100 endeksi, dolar bazında geçen yıl % 33 değer kaybederek, dünyada sondan beşinci sırada yer aldı. 2015 yılında, medar-ı iftiharımız Tahvil Borsası’nda 17 trilyon dolarlık işlem yapıldı. Dünyada mevcut tahvil borsalarının sekizincisini biz kurmuştuk. Bir ara işlem hacmimiz dünya üçüncülüğüne kadar yükselmişti. Şimdi maalesef en sonuncuyuz, on üçüncü sıradayız. Yatırım fonlarında ise dünyada hiçbir sıralamamız yok. 13 miyar dolarlık yatırım fonumuz olsa da dünyadaki payımız “binde 1” bile değil.
Döviz...
2015 yılında, döviz, eskileri hatırlayıp, yine şaha kalktı. 2015 yılında, en yüksek getiriyi döviz cinsinden araçlar sağladı. Dolar mevduatı % 26.8 ila % 27.7 oranında gelir sağlarken, hisse senedi yatırımı % 16.3 geriledi. Reel anlamda baktığımızda bu gerileme % 23.1’i buluyor. Bu değerler Borsa İstanbul, Hazine, Merkez Bankası ve Türkiye Sermaye Piyasası Birliği rakamlarından alındı.
Borsa’da hem işlem hacmi hem de kârlılık düşüyor. 2015 yılında Borsa bir önceki yıla göre % 16 oranında kaybettirdi. Borsa şirketlerinin piyasa değeri % 12 oranında düştü. Birçok şirketin piyasa değeri defter değerinin altında kaldı.
Borsa İstanbul’a sorarsanız, Borsa’da işlem gören menkul kıymet sayısı % 18.3 artmış. Ama iş bu sayıyla olmuyor. Toplam şirket sayısı 2015’te bir yıl öncesine göre 376’dan 369’a düştü ve ulusal pazarda işlem gören şirket sayısı azaldı. Hiçbir büyük şirket borsaya açılmak istemiyor. Kaçmak isteyenler var.
Kumarhane mi?
2015 yılında, “emeklilik yatırım fonları”na devlet katkısı 5 milyar liraya kadar yükseldi. Bu nedenle, emeklilik yatırım fonları portföyü, menkul kıymet yatırım fonları büyüklüğünün üzerine çıktı. Yani, devlet araya girdiği için işlem artmış oldu.
Emeklilik fonları dışında, borsadaki tek büyüme kaldıraçlı işlemlerde. Günlük işlem hacmi 2015’te 39 milyar liraya yükseldi. 42 aracı kuruluştaki hesap sayısı 2015 yılında önceki yıla göre % 88 artarak, 148 bin oldu. “Borsa kumarhane değildir” diyorduk; Foreks işlemleri sayesinde artık “kumarhane” olmadığı da iddia edilemeyecek.