Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan, medyayı susturmak istemekte haklı. Medya, kişilere sorup gerçeği öğrenme ihtiyacı bile duymadan, kişiler hakkında sorumsuzca haber yapıyor. Bunun en son örneği geçen hafta yaşandı. Ben ve benden önceki Merkez Bankası başkanlarına veryansın edilip; Merkez Bankası Vakfı’ndan çok yüksek emekli maaşı alınıyormuş gibi gösterilerek, sanki bir yolsuzluk varmış havası estirildi. Ercan Kumcu ve Gazi Erçel, konuyu sütunlarına taşıdı.
Şimdi yeni bir moda var. Bir kuruluş yok edilmek istenildiğinde, vergi incelemesi yaptırılıp, bu kuruluşa doğru-yanlış bir vergi tahakkuk ettiriliyor. Kuruluş, mahkemeye giderek vergi borcuna itiraz etse bile, “ihtiyati haciz” konularak, mahkeme kararı beklenmeden infaz yapılıyor; şirket iflas ettiriliyor. Merkez Bankası Vakfı’na da aynı şey yapılmaya çalışılıyor. 8500’ü aşkın Merkez Bankası memurunun maaşlarından biriktirdiği paralara el konulmak isteniyor. Vakıf, çalışamaz hale getiriliyor.

Ortalama 11.000 TL
Medyanın beni çok yüksek maaş alıyormuşum gibi göstermesi üzerine aşağıdaki bilgileri vermek durumunda kaldım:
- Vakfın kişilere ödediği emekli aylıkları, hizmet yılları ve hizmet dereceleri esas alınarak her ay toplanan ödentilerle biriken paralarla yapılır. Genel bütçeden veya Hazine’den vakfa katkı-yardım yapılmamıştır.
- Benim her ay aldığım maaş 31.000 TL değildir; ortalama 11.000 TL civarındadır.
- Hiçbir dönemde vakfın yönetiminde yer almadım. 15 yıldır vakıfla ve yönetimi ile hiç ilgilenmedim. Vakfın sıradan bir üyesiyim.
- Vakfa yapılan Merkez Bankası katkısı, benim başkanlığım sırasında 1995 yılında, Banka Meclisi tarafından tamamen sona erdirildi. Vakfa, 15 yıldır üyeleri dışında kimsenin katkısı yoktur.
- Benim başkanlığım sonrasında Banka Meclisi, vakfa daha önce yapılan katkıları da geri istedi. Konu mahkemeye gitti. Bu davayı ve yapılan temyizi vakıf kazandı ve tüm tartışma bitti.
- Geçmiş ve halihazır Merkez Bankası ve vakıf yöneticilerinin bu konularda hiçbir suiniyeti yoktur. Vakıf çeşitli tarihlerde denetlendi (Başbakanlık Teftiş Kurulu dahil) ve işlemleri aklandı.
- Vakıf kurulduğunda, şimdiki gibi özel emeklilik kurumları yoktu; çeşitli sandıklar ve bazı bankaların(Merkez Bankası, İş Bankası v.s. dahil) emeklilik fonları vardı. Sanırım, ülkemizdeki ilk gelişmiş ülkelerdekine benzer özel emeklilik oluşumu Merkez Bankası Vakfı’dır.
- Halen, vakıfların ticari işletme kurmasına izin veriliyor. Bu durumda, sadece buradan elde edilen kârlar, vergi konusu olabilir.
Başkalarını haksız yere yıpratan, sonunda kendisini yıpratır.