Magnezyumun önemi

11 Kasım 2021

Magnezyum: yeterli olduğunda bizi enerjik ve hareketli tutar

Sağlıklı bireylerde vücuttaki magnezyum, magnezyumun bağırsaktan emiliminin ve böbrek yoluyla idrarla atılmasının ayarlanmasıyla düzenlenir. Bu düzenleyici mekanizma bazı sağlıksız durumlarda bozulabilir. Örneğin; uzun süreli psikolojik ve fiziksel stres gibi (ağır fiziksel iş veya çok yoğun sporlarda), bazı ilaç kullanımlarında (diüretik, mide asidi frenleyicileri ve doğum kontrol hapları) ve bazı hastalıklar idrar ve ter yoluyla magnezyum atılımını arttırmaktadır. Magnezyum eksikliği aynı zamanda Crohn hastalığının bir komplikasyonu olarak, bağırsaklarda magnezyumun zayıf emiliminden kaynaklanabilir. Magnezyum eksikliği elektrolit dengesinde bozukluklara yol açabilir ve kalp ritim bozukluklarına ve diğer kardiyovasküler sorunlara neden olabilir.

Magnezyum alımı son yıllarda oldukça azalmıştır. Sebebi ise bir yandan daha fazla rafine besin tüketimi olabilir. Rafine besinler gördükleri işlemden dolayı temel minerallerin kaybına uğrar. Et ve diğer fosfor zengini besinleri ve içecekleri aşırı tüketmek magnezyum dengesi için

Yazının Devamı

Salvestroller: Spesifik anti-kanserojen etkisi olan bitkisel besinler

31 Ekim 2021

Bağımsız İngiliz Araştırma Enstitüsüne göre besinlerimizin %40 oranında kanser vakalarına neden olduğu belirtilmektedir. Belirli diyet önlemlerinin kanseri önlemeye veya engellemeye ne ölçüde faydalı olduğunu tahmin etmek de bir hayli zordur. Ancak salvestroller son derece umut vericidir: profesörler Burke ve Potter tarafından açıklanan bu acı bitki bileşenleri, kanser hücrelerini spesifik olarak inhibe edebilir ve sağlıklı hücreleri rahatsız etmeden bırakabilir.

Tıpta kansere karşı savaştaki en büyük hüsran, kemoterapi ve radyo terapi tedavilerin kötü huylu hücreler ile çoğu zaman sağlıklı hücreleri de etkilemeleridir. Sadece can sıkıcı yan etkilerine neden olmamakla birlikte, bu tedaviler kişinin bağışıklık sistemini de düşürmektedir. Bu nedenden ötürü bilim adamları seçici kanser hücrelerine karşı terapötik önlemler geliştirmeye ve sağlıklı hücreleri korumaya çalışmaktadır.

Kanser spesifik enzim

Doksanlı yılların başlarında, Prof. Dan Burke ve ekibi, özellikle insan kanser hücrelerinde bulunan belirli bir

Yazının Devamı

Safran'ın etkileri

10 Eylül 2021

Safran'ın etkileri

Safran, Crocus sativus L. veya ‘kırmızı altın’ olarak da adlandırılır. Daha önceki yazımda safranın antidepresyon ve libido üstündeki etkileri üzerine kısa bir makale paylaşmıştım. Bugünkü yazımda ise safranın diğer olumlu etkilerinden özellikle de obezite üzerindeki etkilerinden kısaca bahsedeceğim.

PMS (premenstrual sendrom)

Plasebo kontrollü bir çalışmada (20-45 yaş arası), en az 6 siklus düzenli regl olan ve PMS semptomları gösteren kadınlarda safranın etkinliği test edilmiştir (günde 2 kez 15 mg).2 siklus sonrasında safranın PMS-semptomları üzerinde olumlu bir gelişme kaydedilmiştir.

Antioksidan etkisi

Safranın antioksidan etkisi, içindeki krosin ve safranal’ın varlığından kaynaklıdır. Safran hücreleri oksitatif strese karşı ve nörodejeneratif hastalıklara karşı korumaktadır.

Obezite

Obezite nörotransmitterlerde dengesizlik oluşumu ve düşük serotonin seviyesi ile bağlantılıdır. Kontrolsüz beslenme davranışı kilo alımına ve fazla kilolara yatkınlık oluştururken sıklıkla stres ile bağlantılı bulunmaktadır.

Yazının Devamı

İdrar yolu enfeksiyonuna faydalı 10 bitki

10 Temmuz 2021

İdrar yolu enfeksiyonlarında hangi bitkiler faydalıdır?

Oldukça yaygın olan idrar yolu enfeksiyonları, günlük yaşantımızı olumsuz etkilemektedir. Kimi zaman tedavi edilse bile sık sık tekrarlayan, kimi zaman akut bir rahatsızlıktır. Peki, doktorunuzun önerdiği ilaçlar dışında hangi bitkiler ve/veya bitkisel takviyeler kronik durumlarda kullanılabilir? Ya da hangi meyveleri düzenli olarak tükettiğinizde bu şikayetleri minimalize edebilirsiniz? Kullanmadan önce, sağlık bilgilerinize hakim bir uzmana sormanız, sağlığınız açısından daha güvenli olacağını unutmayınız.

İlk On’a giren bitkiler:

1. Ayı üzümü: Arctostaphylos uva-ursi, (Bearberry) › idrar yolu enfeksiyonlarında ve böbrek taşında etkilidir. Yaprakları kullanıldığından ötürü bu bitkiyi takviye olarak kullanmanız daha uygun olur.

2. Isırgan otu: Urtica dioica, (Dead Nettle) › idrar yolu enfeksiyonları, prostat ve ürolitiazis durumlarında faydalıdır. Yaprak, toprak üstü kısımları ve kökleri kullanılır. Bu yüzden yapraklarını salatalarda kullanabilirsiniz.

Kalp ve böbrek yetmezliğinin neden

Yazının Devamı

Osteoporoz nasıl önlenir?

21 Haziran 2021

Osteoporozun ortomoleküler (takviyeler ile) önlenmesi ve yönetimi

Kemik erimesi veya osteoporoz dediğimiz rahatsızlığın yetersiz beslenme, yetersiz hareket ve güneş ışığı eksikliğinden kaynaklı olduğunu biliyoruz. Bu yüzden besin takviyeleri uzmanlar tarafından sık önerilir hale geldi. Peki, kemik güçlendirici bir takviyenin hangi bileşenleri içermesi gerekir ve maksimum sonuç için ne kadar kullanmamız önerilir?

D3 vitamini kalsiyumu emiyor

Kemik mineralizasyonu için elzem olan kolekalsiferol veya D3 vitaminidir: güneşten aldığımız vitamin, aktif formu olan 1.25 dihidroksikolekalsiferol aktivasyonundan sonra- özellikle kemik mineralleri kalsiyumun ve fosforun emilimini bağırsaklarımızda desteklemektedir. Bilhassa kış aylarında D vitamini eksikliğine çok sık rastlanmaktadır. Sadece D3 vitamini bazı durumlarda osteoporozun kırık olasılığını azaltabilmektedir. Bu yüzden D vitamini hem kemik sağlığı için önemli hem Covid-19 sürecinde bağışıklığımız için çok önemli hale gelmiştir.

K2 vitamini

Son yıllarda kemik sağlığı için K2 vitaminin en az D3 vitamini kadar önemli olduğu vurgulanmaktadır. Osteokalsin aktivasyonu sonrası K2 vitamini kalsiyumu kandan çekip

Yazının Devamı

Bitkilerin karaciğer üzerindeki etkileri

31 Mayıs 2021

Bildiğiniz üzere karaciğerimizin birçok önemli işlevleri mevcuttur: vücudumuzu toksik maddelere karşı korur, vücudumuzu toksinlerden temizler, birçok metabolizmayı düzenler ve hızlı bir safra üretimi yoluyla yağ sindirimini teşvik eder. Burada birkaç güvenilir bitkinin uygun dozda kullanıldığında, iyi bir emilim sağladığını, karaciğer fonksiyonunu desteklediğini ve farklı karaciğer hastalıkların önlenmesinde ve tedavisine katkı sağladığını söyleyebiliriz. Bahsettiğimiz bitkiler ise devedikeni, enginar ve zerdeçaldır.

Devedikeni (Silybum marianum)

Devedikeni tohumlarında ‘silymarin’ adında antioksidan etkilere sahip flavonolignan kompleksi mevcuttur. En kuvvetli olan silybin, silychristin ve silydianin’dir. Bu maddeler güçlü antioksidan etkileri sayesinde, karaciğer hücre zarlarını lipid peroksidasyonuna karşı korurlar, özellikle çevresel zehirler, alkol, ilaçlar, kemoterapi ilaçları, trans yağ asitlerinin, aşırı demir ve virüslerin baskısı altında olduklarında karaciğer hücrelerinin bütünlüğüne, işlevine ve hayatta

Yazının Devamı

Besin takviyelerinin (vitaminlerin) biyoaktif formları

3 Mayıs 2021

Daha önceki yazımda minerallerin biyoaktif formlarından bahsetmiştim. Bu makalede vitaminlerin biyoaktif formlarını kısaca sizin için özetledim. Umarım faydalı olmuştur.

VİTAMİNLER

Vitaminlerin özellikle doğal biyoaktif formlarında alınması çok önemlidir. Böylece daha yararlı ve güvenli olur ve maksimum oranda faydalanılabilir.

E vitamini:

E vitamini 4 tokoferol ve 4 tokotrienollerden oluşan bir komplekstir. İyi bir besin takviyesi karışık tokoferoller ve/veya karışık tokotrienoller içerir.

B vitamini kompleksi:

B vitaminlerinde B6 vitaminin yüksek dozda potansiyel nörotoksik olması, piridoksin hidroklorit’e dikkatle yaklaşmamız gerektiğini göstermektedir. Güvenilir biyoaktif formu piridoksal-5’fosfattır. B9 ve B11 vitaminleri için tercihiniz folik asit formu değil fakat L-metiltetrahidrofolat (kalsiyum tuzu veya glukozamin tuzu formu) formu tercihiniz olsun. B12 vitamini için ise metilkobalamin ve/ veya adenozilkobalamini tercih edebilirsiniz.

A vitamini:

Yazının Devamı

Besin takviyelerin (minerallerin) biyoaktif formları

12 Nisan 2021

Zaman zaman ilaç endüstrileri besin takviyelerin gereksiz olduğunu savunuyorlar. Tabi ki buna katılmıyoruz. Tarımsal ürünlerin besin değerlerinde bir düşüş meydana geldiği gibi batılı insanın ihtiyaçları, yoğun tempolu hayatı ve toksik yük nedeniyle artmış durumdadır. Bazı ilaç firmaları bir takviyenin toksik veya etkisiz olduğunu dile getirdiklerinde, aslında haksız sayılmazlar çünkü piyasada işe yaramayan bazı takviyeler mevcut.

Öyleyse bir besin takviyesinden maksimum fayda sağlayabilmemiz için nelere dikkat etmeliyiz?

‘Ne kullandığın değil, ne kadar emildiği önemlidir’. Kullandığın besin takviyesinin vitamin ve/veya minerallerin mide ve bağırsaklarımızda doğru emilebilmesi için aktif formları çok önemlidir. Peki, dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

MİNERALLER

Magnezyum:

Magnezyum oksit fiyat olarak en uygun formdur. Ne yazıkki bu tuzu bölebilmek için çok fazla mide asidi gerekli ki emilebilen magnezyum açığa çıkabilsin. Birçok insan belirli bir yaştan sonra mide asidi önleyici ilaçlar kullanmaktadır. Bu

Yazının Devamı