Sevgili Pembenar okurları;
Pandemi sürecinde online eğitimlere o kadar çok alıştık ki adeta hayatımızın ayrılmaz parçası haline geldi. Evinizin konforunda eğitim alma ve gelişme imkanı…
Kimimiz aşçılık dersleri aldı, kimimiz nefes ve meditasyon eğitimleri… Kimilerimiz kariyerlerine yepyeni bir yön vererek, kariyerlerine başka uzmanlık alanları ekledi. Her ne kadar pandeminin etkileri azaldı ise de, online eğitim alışkanlığı bitmedi.
Peki, hangi eğitimler popüler, iş yaşamında en çok tercih edilen eğitimler hangileri gelin bu soruların cevaplarını öğretim üyesi Prof.Dr.Özge ÇELİK’ den alalım. Öyleyse buyurun röportaja geçelim.
Öncelikle kendinizden ve verdiğiniz eğitimlerden bahseder misiniz?
Özel bir üniversitenin Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesiyim. Biyoteknoloji şirketim bünyesinde bireye özgü Moleküler Wellbeing ve Kurumsal Wellbeing Danışmalıkları da veriyorum.
Wellbeing eğitimleriniz oldukça dikkat çekiyor. Peki, wellbeing nedir, ne işe yarar? Faydalarını biraz anlatır mısınız?
Yüz yogası nedir?
Yüz yogası, başka hiçbir araca ihtiyaç duymadan, kendi evinizin konforunda yapabileceğiniz yüz yogası asanaları, yüz masajı ve nefesi kapsayan holistik bir çalışmalar bütünüdür.
Zamanla, yanlış ve yüzeysel kas hareketleri, güneş ışınlarına savunmasız maruz kalma ve sağlıksız beslenme süreci ile yaşlanma sürecimiz normal seyrinden hızlanabilir. Ya da biz yaşımızdan daha genç ve kıvamlı bir cilde sahip olmak istiyor olabiliriz. Yüz yogası, kaslarımızı sistemli ve bilinçli bir şekilde çalıştırarak, daha güzel ve daha gergin bir cilde kavuşmamıza yardımcı olur.
Yüz yogasından nasıl fayda sağlarım?
Yoz yogası ile kırışıklıklardan kurtulabilir, daha belirgin bir yüz ovali, daha şekilli bir çene hattı, daha dolgun dudaklar ve daha anlamlı bakışlara sahip olabilirsiniz. Ancak bilinçli bir yol izlemek bu sistemdeki en temel anahtardır. Sadece yüz yogası videoları izleyerek maalesef bu süreçte başarılı olamayız.
Gerçek faydanın elde edilmesi için; doğru yüz analizi ve doğru bir çalışma programının
Sevgili Pembenar Okurları;
Hamileliğimin sonunda artık yeni bir başlangıcın heyecanı ve biraz da korkusu ile benim deneyimleyeceğim süreçleri çok daha önceden deneyimlemiş annelerin tavsiyelerini, başından geçenlerini araştırmaya başladım. İçlerinden bir anne bana o kadar yakın geldi ki… Sevgili Sezen Ketenci OY’ dan bahsediyorum. Kendisi ile henüz tanışmadıysanız mutlaka içeriklerine göz atmanızı tavsiye ederim. Zira sevgili kızı Parla Yıldız ile başından geçenleri samimi ve eğlenceli bir üslupla aktaran, anne ve anne adaylarını rahatlatan Influencer gibi bir Influencer kendisi… Instagram ve Youtube’ da 100 K’dan fazla takipçisi olan Sezen Ketenci OY’u gelin daha yakından tanıyalım. Ve son yılların en gözde meslekleri içerisinde gösterilen ‘’Influencer’’lık mesleğini de daha detaylı irdeleyelim. Sözü daha fazla uzatmadan İki bölümden oluşan röportajın ilk bölümüne geçelim.
Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Tuvana’cığım bunlar ne güzel iltifatlar, gerçekten
Sevgili Pembenar okurları;
Bu yazımda sizlere sosyal medyanın hayatımıza etkilerinden bahsetmek istiyorum. Maslov’un İhtiyaçlar Piramidi’ne göre sevilme ihtiyacı insanın kendini gerçekleştirme basamağına gelmeden iki alt basamağında yer almaktadır. İnsan hayatı boyunca yaptığı pek çok şeyi ‘’takdir edilmek ve sevilmek için yapar.’’ Yani birazcık şeker almak için koca bir keçi boynuzunu yer. Sevilmek, takdir görmek ve beğenilmek çok güzel ama aşırıya kaçarsak nasıl bir durumla karşı karşıya kalacağımızın farkında mıyız?
Sosyal medyada yaratılan ‘’mış gibi hayatlara’’ baktığımızda insanlar ne kadar mutlu. Aynı karenin içine girsek, o insanlarla kahve içiyor veya yemek yiyor olsak onların ne kadar mutsuz ve yalnız olduğunu görebilirdik. Ama fotoğraf kareleri bizi o ana, o kişiye veya o ambiansa özendirmeye yetiyor.
Eskiden popülerlik kavramı bulunduğumuz çevrede ne kadar sevildiğimiz ve beğenildiğimiz ile özdeşleştirilirdi. Şimdi ise popülerlik algısı sosyal medya ile hayat buluyor. Özellikle son 1 yıldır
Sevgili Pembenar okurları;
Dünya ve ülkemiz zor günlerden geçiyor… Salgın ile başlayan sağlık ve ekonomik kaygılar, deprem ile perçinlenince, fiziksel olarak iyi olmanın yanı sıra, psikolojik olarak da sağlam kalabilmek büyük önem taşıyor. Acılar ardından gelen sevindirici haberlerde yok değil… 91 saat sonra enkaz altından sağ kurtarılan Ayda… Depremden 30 saat sonra enkaz altından sağ kurtarılan Ela… Kardeşi ile saatlerce yaşam mücadelesi veren ve bu mücadeleden tek başına galip çıkan İdil... Bir tarafta deprem… Bir tarafta pandemi… Bir yandan evlerimizde oturup pandemiden uzak kalmaya çalışırken, depremin verdiği korku ile dışarıda kalma zorunluluğu… Biz yetişkinler bu zorlu dönemi atlatmak için güçlük çekerken, bu tip kaygılar ile yetişen küçük çocuklar erişkin olduklarında nasıl sorunlarla mücadele edecek?
Çocuklarının uyku, beslenme ve eğitim hayatlarındaki başarıları ile yakından ilgilenen ebeveynler, acaba çocuklarının psikolojik dayanıklılıklarını arttırabilecek davranış
Merhaba Sevgili Pembenar Okurları;
''Hamilelikte Sağlıklı Beslenme'' başlıklı röportajımın devamı olan ''Hamilelik Şekeri'' başlıklı röportajımda, Diyetisyen Ela Müderrisoğlu ile hamilelik şekeri, lohusalık dönemi ve lohusalık döneminde beslenme konularını kaleme aldık.
Keyifli okumalar dileriz.
Ela Hanım, hamilelik şekerinden bahsedebilir misiniz?
Hamilelik şekeri son derece önemli ve ihmal edilmemesi gereken bir kondur. Özellikle hamilelik şekeri göz önünde bulundururken, doğum sonrası hamilelik şekeriniz geçse bile, hamilelik sırasında geçirilen diyabet ne yazık ki sizi ileriki dönemlerde normal bir hamilelik geçirmiş bireye göre daha riskli kılar. Özellikle doğum sonrası ilk 6 ve 13 üncü haftalarda şeker ölçümü yaptırmanız tavsiye edilmekte ve her sene rutin kan tahlillerinizi yaptırmak büyük önem taşımaktadır. Hamilelikte, hamilelik şekeri geçirmiş kadınların doğum sonrası ilk 5 sene içinde tip 2 diyabet ile karşılaşmaları %30 oranındadır. Bunu önlemek amacı ile hamilelik sırasında alınan tüm kiloların doğumdan sonra ilk bir
Merhaba Sevgili Pembenar Okurları;
Bu yazımda sizlere son zamanlarda hamilelik dönemimin önemli bir parçası haline gelen hamilelikte beslenme ve hamilelik şekerinden bahsetmek istiyorum. 26. Haftada çok tartışmalı olmakla birlikte pek çok gebeye şeker yüklemesi önerilir. Ben de 26. Haftada etrafımdan gelen yaptırma baskılarına rağmen şeker yüklemesi yaptırdım. Sonuçlar çıktığında o kadar rahattım ki zaten bende hamilelik şekeri olamazdı. İçimiz rahat etsin diye yaptırmıştık. Bingo! 2. saat tokluk değerim normalin üstündeydi ve hamilelik şekerim vardı. Önce sonucun yanlış olabileceğini düşünmeye başladım. Fakat sonuçlarda hiçbir yanlışlık yoktu. Doktorum bir diyetisyenle görüşmemi tavsiye etti. 26 haftada toplam 4 kilo almış, hiç paketli gıda veya şeker tüketmemiş olmama rağmen bu nasıl olurdu? Durumu kabullendikten sonra bir diyetisyenle çalışmaya karar verdim. Şekerim hemen kontrol altına alındı. Hamileliğimi toplam 7,5 kilo ile tamamladım. Bebeğim 3670 gram dünyaya geldi. Doğumumda ve bebeğimde bu rahatsızlık ile ilgili hiçbir sorun
Sevgili Pembenar okurları;
İletişim çağında yaşıyoruz, ancak ne kadar etkili iletişim kurabiliyoruz? Etkili iletişimde beden dili, ses tonu ve diksiyon bir bütün. İletişimde ne kadar iyi olduğumuz bu iletişim enstrümanları ne kadar iyi kullandığımıza bağlıdır.
Peki, etkili iletişim için işe nereden başlayacağız? Öncelikle doğru durum tespiti yapabilmek çok önemli.
İletişimde İlk Adım Farkındalık
İnsanlar ile iyi iletişim kurmak, sevilen ve sayılan biri olmak için öncelikle kendimizi nasıl temsil ettiğimize, daha sonra ise aslında nasıl temsil etmek istediğimize odaklanmamız gerekiyor. İletişimdeki eksiklerimizi bulmak, eksik noktaları geliştirmek ya da yanlış anlaşılmamıza sebep olan sivri uçlarımızı törpülemek; iletişimde küçük dokunuşlarla büyük sonuçlar elde etmemize sebep olabilir.
Empati ve Sempati
İletişimde sıkça karıştırılan empati ve sempati kavramlarına odaklanmak iletişim konusunda bizi son derece geliştirmeye yönelik iki kavram. Peki, bu kavramların birbirinden farkı nedir? Empati; kendimizi karşı tarafın yerine koyarak ne hissettiğini anlamaktan