Irak Başbakanı’nın Ankara ziyaretiyle açılma planı ivme kazanan Ovaköy sınır kapısı özellikle 1990’dan itibaren bugüne kadar pek çok kez gündeme geldi. Ancak bu çabalar, ABD’nin kafasındaki terörist kuşak planlarını keseceği için her dönem engellendi. Çünkü buradan açılacak bir sınır kapısı, Telafer’e, Sincar’a, bir koluyla Musul ve Kerkük’e bir koluyla da Tikrit ve Samara üzerinden Bağdat’a uzanan güzergâhıyla bölücü terör örgütü PKK’nın Irak-Suriye bağlantısının kesilmesinde doğal bir set olarak stratejik önem taşıyor. Bu aynı zamanda Sincar’ın PKK’lı teröristlerden temizlenmesi ile Türkiye’nin Türkmen bölgeleri ve Araplarla doğrudan temas halinde olması anlamına geliyor. Bunlarında bölgede asayiş ve huzuru sağlayacağı, yani bölgede söz sahibi olan bir Türkiye etkisinin bütün coğrafyanın kaderini değiştireceği açık. Tabii ABD’nin ve güdümündeki PKK’nın bölgede artık istediği gibi at oynatamayacağı da... Dolayısıyla tüm bunlarda ABD’nin asla işine gelmiyor. Yoksa şimdiye kadar Ovaköy kapısı 10 defa açılırdı. Peki, ne oldu da ABD’yle temas halinde olduğu bilinen Irak Merkezi Yönetimi şimdilerde böyle bir hamle yapıyor. Ya da Ovaköy kapısında ABD’nin başka hesapları mı var? Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin, anlatıyor:
“Merkezi hükümet genel anlamda ABD’nin kontrolünde ama bu arada uygulamalarda mahalli anlamda İran’ın kontrolünde. Şu andaki başbakan Kazımi hem ABD’lilerin hem de İranlıların beğendiği ya da ses çıkartmadığı bir adam. Maliki gibi falan değil. Dolayısıyla Irak’ın yeni baştan düzenlenmesi için hareket eden bir isim ve mali sıkıntıları da çok. Ama sonuçta ABD bir şeyler veriyorsa, bir şeyler almak ister. Yani durup dururken bir şey yapmaz. Türkiye’nin müdahaleleri de öyleydi. Şimdi o bölgede PYD devletçiğini oluşturmaya, Kandil grubuyla PYD’nin ilişkisini kesmeye çalışıyor. Siyasi olarak KYB’ye destek veriyor PKK’nın Irak bölgesinden çıkmasını istiyor. Ya da iyice bölgede marjinal hale gelmesini istiyor. Bunları yaparken bunun karşılığında da istediği başka bir şey var.
Bu durumda Bağdat’a nasıl güvenilir?
“Kimseye güvenmeyeceğiz herkes bir amaca göre hizmet ediyor yani onlarda belki Türkiye’nin doğrudan o bölgeye müdahale etmesini önlemeye çalışıyorlar, birlikte yapalım diyorlar. Çünkü Türkiye oraya müdahale ederse orada ABD’nin işleri daha da bozulabilir doğrudan müdahale ederse Sincar bölgesine girişler çıkışlar ortadan kalkabilir. Onun için Irak Başbakanı gelip bunu konuşuyor. Oradaki adamlar nasıl temizlenecek, Türkiye’nin oraya müdahalesi nasıl olacak gibi. Büyük ihtimalle bundan ABD’nin de haberi var. ABD bu işe karışmayacak. Onun ısrarla söylediği şey PYD ile PKK’nın siyasi olarak ayrılması.”
Bu PKK’yı bitirme anlamına mı geliyor?
“Büyük ihtimalle bu gündeme gelecek, Irak’ın kuzeyinde bunu bitirmeye çalışıyorlar ama Türkiye’den beklentileri var. Beklenti Suriye’nin kuzeyindeki yapıyı Türkiye’nin meşru görmesi. Hesapları Suriye’nin kuzey doğusunda bir Kürt devletini kurmak. Bunu sağlamak için de Türkiye’yi sıkıştırıyorlar.”
Yakında Sincar’a operasyon olabilir mi?
“Olabilir ama bu yakınlarda değil Biden’in resmen göreve başlamasını beklemek gerekir diye değerlendiriyorum.”
Olası harekâtın ABD’nin bir başka açıdan da işine yarayacağını belirten Pekin, devam ediyor:
“Merkezi hükümetin üzerinde İran’ın da etkisi var. Haşdi Şabi’yi oradan çıkartmak zor. Ama belki bu harekâtla Türkiye’yi kullanmak suretiyle Haşdi Şabi’nin, yabancı güçlerin oradan çıkması gibi konuyu da kullanabilir ABD. Bu da Türkiye ile İran’ı karşı karşıya bırakabilir. Yani böyle bir hassasiyeti var. ABD Kandil bölgesine Sünni grupların yerleşmesini oradan İran’ı rahatsız etmelerini de hesaplıyor?
Kandil’deki Karayılan, Bayık gibi tepe isimler ne olacak?
“Tepedeki isimler bitti artık. Kandille Irak kuzeyi yerel yönetiminin kavga etmesinin önlenmesi gerekiyor. Büyük ihtimalle Kandildekiler ya teslim alınır ya başka bir yere gönderilir ama şöyle bir sıkıntı var. Bunlar aynı zamanda İran’a yakın adamlar. Dolayısıyla ABD, Türkiye ile İran’ı karşı karşıya getirirse o zaman İran daha önce olduğu gibi PKK’ya göz yumabilir bazı yerlerde...”
Özetle; mesele o kadar derin ve karmaşık ki sadece Ovaköy kapısı açıldı ya da Sincar’a girelim şunu halledelim demek bir şey ifade etmiyor. Hele de yaptıklarıyla başka düşmana gerek yok dedirten ABD gibi bir müttefik! Olduğunda…