Netanyahu’nun Gazze’de yaptığı katliama, soykırıma bahane olarak gösterdiği Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısı sonrası yorumlar neydi? Bu saldırıyı İsrail neden önleyemedi? Hamas militanları, İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırı geçmeyi, karadan, havadan, denizden sızmayı nasıl başardı? İsrail’in iç istihbarat kurumu Shin Bet (Şabak), dış istihbarattan sorumlu MOSSAD ve askeri istihbarat birimi AMAN’ın bölgedeki etkisi ve çalışmaları göz önünde bulundurulduğunda hiçbirinin bunu öngörememesi, atlaması mümkün olabilir mi? Yoksa Hamas’ın saldırısına dair bir bilgi aldılarsa bile, analizde ya da harekete geçmede başarısız mı oldular?.. Bunlar olması zor, hatta gerçekçi gelmeyen olasılıklar denildi. Ama Mısır istihbaratının CIA kanalıyla MOSSAD’ı uyardığı haberleri de var! Tüm bunlara Netanyahu’nun tavrı ise malum. Önce güvenlik ve istihbarat servislerini sorumlu tuttu, yoğun tepki gelince de “hata yaptığını” belirterek özür diledi. Neyin ne olduğu da hala net değil tartışmalı!..
Netanyahu şimdi de Mossad’a Hamas’ın liderlerine yurt dışı dahil suikast emri verdi. İstediğim yerde, ülkede operasyon yaparım havasında. Evet terörle mücadele kapsamında ülkeler gizli servislerinin buna benzer yöntemleri vardır, “her yerde her noktada takip edeceğiz sonunu getireceğiz” gibisinden açıklamalar da olabilir ama bir başbakanın ağzından bu kadar aleni ve tüm dünyaya posta koyarcasına pervasızca suikast emri zikredilmesi ilk… İsrail servis yetkililerinin de hedef ülke göstererek bunları dillendirmeleri de… Bu işler hep gizliden olur istihbarat teşkilatları açıktan oynamazlar. Operasyon yapmayı düşündükleri ülkenin servisi tarafından enselendiklerinde de hem karizmaları fena halde çizilir hem de ülkelerarası krize neden olur...Geçmişte çok sayıda operasyona imza atan MOSSAD’ın son dönemine bakıldığında da bu gibi duvara toslama anlamında epey örnek var zaten. Dolayısıyla Netanyahu’nun ve İsrail servisinin bu çıkışlarıyla Hamas’ı terörizmle bağlantılı göstermek, Gazze’de kendi yaptıklarını meşrulaştırmak ya da hedef olarak dillendirdikleri ülkeleri terör destekçisi göstermek gibi bir algı yaratma hesabıyla yeni ve çok tehlikeli bir politika, süreç başlattığı açık...
★★★
Bu bağlamda asıl kritik soru da şu:
Eskiye ya da algıdakine kıyasla daha farklı bir görünüm veren MOSSAD’ın bu işi yapabilme imkan ve kabiliyeti... Mesela MİT’in “ciddi sonuçları olur” diyerek MOSSAD’ı çok net uyarmasına rağmen böyle bir çılgınlık yapar mı ya da yapabilir mi? Bunu geçmişte kritik görevlerde bulunan eski istihbaratçı Metin Ersöz’e sorduğumda aldığım yanıt şuydu:
“Yok, yapamaz. MOSSAD Dahlan’ı, Türkiye’deki bazı Filistinlileri kullanarak Hamaslılar hakkında bilgi edinmeye çalıştı. Bunlar da ortaya çıkarıldı iki tane MOSSAD operasyonu çökertildi son 2 yılda… MOSSAD son 10 yılda geldiği nokta itibarıyla fanatizmi, çok politize olması ve stratejik öngörüsünü yitirmesi nedeniyle şu an güvenilmez bir servis. MOSSAD artık gücünü sürekli bir şekilde kaybeder halde. Kendi kendini bitirme yolunda... Ondan gelecek bir haberin istihbaratın güvenilirliği artık çok düşüktür. Amerikan servislerinin de CIA’nın da MOSSAD’a bakış açısında değişmeler var, Avrupalı servislerinde ülke politikalarında yeni yeni soru işaretleri çıkmaya başladı. MİT çok daha fazla servisle ülkeyle irtibatta, etkinliği, güvenilirliği ve etkileyebileceği servis yapısı MOSSAD’dan çok daha fazladır.”
Nasıl yani?
“MOSSAD’ın şu anda odaklandığı, tehdit aldığı tek bir nokta var. Bütün gücüyle orayı kontrol etmeye çalışıyor. Nedir? Hamas, İran ve türevleri ile Lübnan’daki yapı. Avrupa’daki, ABD’deki stratejik tehdidin yükselmesini çok öncelikli görüyor ama önemsemiyor.
MİT’in ilgilendiği, etrafımızdaki sorunlara baktığımız zaman hem komşularımızdan kaynaklanan hepsiyle ayrı ayrı sorun yaşıyoruz hem bizden değişik beklentisi olan bir sürü farklı ülkeler ve onlarla ilgili çözüm, arayış var. Servislerin ilgilendiği sadece askeri ve güvenlik sorunları değildir. Aynı zamanda diğer ekonomik, siyasi veya diğer farklı konularda da çalışırlar. MOSSAD’da olduğu gibi sadece güvenlik düzeyinde olursa o servis zaten bitmiş demektir.”
★★★
MOSSAD’ın 7 ekimi öngöremediğini, analiz hatası yaptığını, şimdi de o hataları kendi kamuoylarında kapatmak için durmadan saldırı halinde olduğunu belirten Ersöz’ün devamında söyledikleri de şunlardı:
“Stratejik değerlendirmeleri o kadar yanlış ki taktik başarılar sağlasalar da uzun vadede yaptıklarının İsrail halkının dünyadaki güvenliğini önleyici etkisi yok daha da artırıcı bir hareket. Artık bundan sonra bütün dünyada İsrail devleti Nazilerle aynı kefede olacak. Yahudiler açısından güvenlik tehdidi bütün dünyada artıyor. Özellikle Siyonistlere karşı. Yahudi faşizmi diğer Yahudiler için de bir tehdit oluşturuyor. Bu giderek de artacak. Söylemleriyle de MOSSAD bunu tetikliyor.”
Yani İsrail’in güvenliği için faaliyet yaptığını söyleyen MOSSAD bilerek ya da bilmeyerek yaptıkları veya yapamadıklarıyla 7 Ekim’de halkını tehlikeye soktu, son çıkışlarıyla da bu tehdidi dünyaya yayıyor aslında...
