Pazarlamacılar için, Covid19 etkisi sebebiyle artan işsizlik, azalan gelirler ile düşen harcama eğilimleri sonucunda yeni dönemde efektif bütçe kullanımı ile doğru kitleye erişerek büyüme hedeflerine ulaşmak hiç olmadığı kadar önemli bir hale gelecek. Covid19 öncesi de pazarlama yöneticileri için en önemli konu karlı büyümekti. Şimdi artık kısılan bütçeler ve tüketicilerin dijitalde neredeyse yüzde yüz artan içerik tüketimleri ile kalabalıktan sıyrılıp doğru hedef kitlenin günlük akışı içinde onların hayatlarına entegre olmak çok daha zor bir hale geldi.
Karantina koşulları kaldırıldıktan sonraki iki ay baz alınarak yapılan farklı anketlere katılanların yaklaşık yüzde 87’si en az 6 ay daha fuar, konser, maç vb. büyük organizasyonlara katılmayacağını, yüzde 85’i en azından tedavini sürecini hızlandıran bir çözüm bulunana kadar (aşı değil ilaç) uçağa zorunlu olmadıkça binmeyi düşünmediğini, aynı şekilde ilaç bulunana kadar yüzde
Yeni düzende yapay zekanın pazarlama uygulamalarını çok daha fazla göreceğiz, peki yapay zeka bugün nasıl kullanılıyor ? Fark yaratan güzel örnekler…
Yapay zeka konusu son 10 senedir çok daha fazla gündemde olsa da yapay zeka fikrinin başlangıcı 1945’lere dayanıyor. Vanneavar Bush, 1945 As We May Think adlı çalışmasında insan gibi düşünmeyi öğrenebilen makineler teorisini ortaya koyuyor. 1950’de Alan Turing makinelerin insanları taklit ederek öğrenebileceği tezini yazdığı makalesinde insan gibi satranç oynayabilecek bilgisayarlara örnek veriyor.
Aradan geçen yaklaşık 75 senede bugünün yapay zekası olarak adlandırdığımız makineler esasta algoritmalar yani basit olarak insan tarafından yazılmış kodların makinelere öğretmek için kullanıldığı yapılar olarak tanımlanabilir. Bugün için baktığımızda 6 farklı seviyede yapay zeka olduğunu görüyoruz. Bu yazımda ağırlıklı olarak pazarlama sektöründe yapay zekanın kullanım örneklerine bakacağımız için kodlarla makinelere öğretme modellerini mercek altına alıyor
Çin’de resmi olarak korona virüsünün ortaya çıkmasından 4 ay sonra dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 91’ini temsil eden ülkeler seyahete sınırlarını kapamış durumda. Bu durumdan en fazla etkilenen sektör doğası gereği havacılık sektörü oldu.
Dünya havacılık sektörü tarihinin en büyük krizini yaşıyor! Nisan 2019 ile mukayese edildiğinde Nisan 2020’de dünya uçak kapasite kullanımı yüzde 70 ile 80 oranında aşağıda yani havacılık sektörü an itibarıyla 314 Milyar dolarlık bir kayıp yaşamakta. Bunun sebebi ise korona virüsün havacılığa ağır etkilerinin en az 6 ay gibi uzun bir süre olmasından kaynaklı. Sadece ikinci çeyrekte dünya genelinde toplam nakit kayıplar 61 Milyar dolar. Nakit akışı havayolları için hayati önem taşımakta. Havayolu sektörü çok yüksek seviyelerde sabit giderleri (high fix cost ratio) olduğu için likiditenin de bir o kadar önemi var. Bu krizin şimdiye kadar olan küresel krizlerden en büyük farkı / ‘alameti farikası’ krizin dünya
Bu hafta yeni teknolojilerden ziyade Corona etkisi ile artan e-ticaretin perakendecilerin illetişim stratejilerine etkisi ile 2019 yılında kullanımı artan ve 2020’de perakendeciler arasında daha çok rekabette sahne olacak Google’ın reklam ve satış araçlarını analiz edeceğiz.
2019’da perakendecilere yönelik Google’ın uygulamaları olan Google Ads ve Google Shopping artık olgunluk dönemime ulaştı. Amazon’un hem perakendeciler için bir pazar yeri altyapısı sağlayıcısı olması, hem de kendi bir perakendeci olarak müşterileri ile Google’ın bu reklam alanları için reklam verme konusunda rakip olması bugüne kadar alışık olmadığımız değişik tarzda dinamik ve kısmen kendi içinde tezat bir durum ortaya çıkarıyor. Amazon son senelerde kendi platformunda sattığı reklam yerlerinin yanı sıra Google’a rakip olması ile beraber yoğun olarak Google reklam alanlarını kullanması bu tezatlığı daha da renkli bir hale getiriyor.
2019’da dünya genelinde perakendeciler, stratejilerinde kalabalık SERP alanından kendilerine yeni yaklaşımlar geliştirmeye çalıştılar. SERP
Evlerimizde kapalı kaldığımız 3 hafta sonunda hayatımızı daha fazla internet ve mobil telefonlar üzerinde geçirmeye başladık. Birçok işimizi internet üzerinde, eskiden olduğundan daha fazla çözer olduk. E-ticaret zaten hayatımızın bir parçası idi; ancak evden çıkamadığımız bu dönemde sosyal medya ve dijital eğlence yöntemleri bizim için daha da önemli bir hale geldi.
Uzaktan çalışma ve uzaktan eğitim uzun zamandır hayatımızda yer alan teknolojiler olmasına rağmen bu araçları içinde bulunduğumuz dönemde zorunlu olarak daha fazla kullanmaya başladık. Önümüzdeki süreçte evlerimizde geçirdiğimiz zaman arttıkça resim, müzik, film, dans gibi pek çok sanat dalında tüketimimiz de daha fazla dijitalleşecek.
Esasında aynen uzaktan eğitim ve uzaktan çalışma konusunda olduğu gibi sanatla ilgili konularda da dijitalleşme son 10 senedir hayatımızda. Sanat konusunda dijitalleşmeye 3 farklı boyutta bakabiliriz: Sanatçıların ve sanat eserlerinin dijitalleşmesi; sanatın dijital teknolojiler yoluyla evimize ulaşması ve sanatı dijital