Bu hafta yeni teknolojilerden ziyade Corona etkisi ile artan e-ticaretin perakendecilerin illetişim stratejilerine etkisi ile 2019 yılında kullanımı artan ve 2020’de perakendeciler arasında daha çok rekabette sahne olacak Google’ın reklam ve satış araçlarını analiz edeceğiz.
2019’da perakendecilere yönelik Google’ın uygulamaları olan Google Ads ve Google Shopping artık olgunluk dönemime ulaştı. Amazon’un hem perakendeciler için bir pazar yeri altyapısı sağlayıcısı olması, hem de kendi bir perakendeci olarak müşterileri ile Google’ın bu reklam alanları için reklam verme konusunda rakip olması bugüne kadar alışık olmadığımız değişik tarzda dinamik ve kısmen kendi içinde tezat bir durum ortaya çıkarıyor. Amazon son senelerde kendi platformunda sattığı reklam yerlerinin yanı sıra Google’a rakip olması ile beraber yoğun olarak Google reklam alanlarını kullanması bu tezatlığı daha da renkli bir hale getiriyor.
2019’da dünya genelinde perakendeciler, stratejilerinde kalabalık SERP alanından kendilerine yeni yaklaşımlar geliştirmeye çalıştılar. SERP basitçe, arama motoru sonuç sayfası anlamına gelir. Google'da herhangi bir kelimeyi arattığınızda karşınıza gelen sayfaya verilen isimdir.
Web sayfası sahibi için önemli olan SERP ve SEO arasındaki şöyle bir ilişkidir: Kullanıcılar herhangi bir arama yaptıklarında bahsettiğimiz SERP sayfasına gelmektedir, web site sahipleri markalar için ise, ilgili anahtar kelime sonuçlarında SERP’de üst sırada yer alarak kullanıcıların tercihlerinde ön plana çıkmayı sağlamak ana hedeflerdendir. Bu nedenle yapılan SEO çalışmalarının temelinde SERP algoritmasına uygun yöntemler kullanarak arama sonuçlarında bu sayfalar ile eşleşmeye çalışmak önemlidir
Google’ın yenilenmiş uygulaması “Discovery Ads” ve “Shoppig Ad” sayfalarının yeni özellikler kazanması, YouTube ve “Image Search” yani imaj üstünden arama yapabilme yetkinlikleri perakende firmalarına reklam ve satış konusunda yeni alanlar açarak onların daha geniş hedef kitlere daha yaratıcı ve tüketici dostu uygulamalar ile ulaşmalarında büyük katkı sağladı.
Google’ın arama kelimesi satış modeli olan, organik arama dışında kalan reklam alanında olan “Paid Search” aynı zamanda “Text Ads” olarak bilinen reklam alanları da artık reklam alanı gibi gözükmeyecek şekilde görsel olarak 2019’da yenilendi. Bu reklam alanları da artık daha fazla organik arama sonuçlarında çıkan sıralamalar gibi gözükmekte ve ayrıştırma sadece küçük bir “Ad” ikonu ile yapılmaktadır. Bunun sonucu olarak “click” ya da tıklama oranları arttığından perakendeciler için ROAS (harcanan reklam bedelinin geri dönüşü) artmış oldu. Hem de azalan reklam spotları nedeni ile artan maliyetle rağmen sonuçlar daha verimli hale geldi.
Perakendecilerin dünya genelinde özellikle Amerika’da bu verimliği yakalamasının nedenleri arasında:
Google’ın kendi reklam alanları içinde 2019’da Google Shopping perakende reklamlarında %80 gibi bir pay alırken, paralı aramaların payı %20 oldu. Bunun sonuçlarından biri olarak Google Shopping’de tıklama oranları %11 oranında büyüdü.
Amazon’un artan harcaması bile birlikte impression (izlenim/görünüm) oranı %50 oranında arttı. Amazon’un bu büyüyen yatırımları Amazon üstünde reklam veren ve mağaza açan perakendeciler için farklı fırsatları ortaya çıkarıyor. Bunlardan biri de artan ticaret rakamları ile birlikte E-ihracat konusu. Fuarlar ihracatçılar için önemli pazarlama ve satış organizasyonlardan biri. Corona virüs salgını ile birlikte, bildiğimiz fuarlar da değişime uğrayacak ve önümüzdeki süreçte artık sanal fuarlara tanıklık edeceğiz ve fuar toplantıları Zoom ve benzeri uygulamalar üzerinden yürütülecek gibi gözüküyor. Alibaba.com ve önemli toptan siteler müşterilerine sanal fuarcılık anlamında çok etkili bir fuar hizmeti vermeye başlıyor. Dileyen müşteri potansiyel gördüğü ülke ve bölgede bizzat alıcılar ile online platformda bir araya geliyor hatta hazır ürününü satışa açıp bu fuar serüvenine online olarak devam ediyor. Bugün HES fuarcılık ekibi müşterisini alibaba.com ve diğer platformlar üzerinden online ihalelere taşıyor.
E-fuar ve E-İhracatın önemli avantajlarından biri de nakitin bu kadar önemli olduğu günümüzde sağladığı tasarruf potansiyeli: seyahat, fuar masrafları, yurtdışında marka yaratmak, distribütör komisyon oranları ve mağaza açmak gibi birçok maliyet kaleminde tasarruf sağlıyor.
Teknoloji , sanayi ve ticaret olarak çok daha ilerisinde olduğumuz komşumuz Yunanistan, bu potansiyeli bizden önce keşfetmiş durumda, Yunanistan’nın 38 Milyar Dolar bazında ihracatının %6 sı E_ihracattan oluşuyor.. 2019’da Türkiye 171 Milyar Dolar ihracat yapmışken bunun sadece 500 Milyon Dolar gibi küçük bir kısmı E-ihracatan geliyor.Türkiye Yunanistan’ı örnek aldığı takdirde 10 Milyar Dolar gibi büyük bir potansiyele sahip olabilir.
Bu kapsamda markasını yurt dışına açmak ve ürünlerini yurt dışına taşımak isteyen xxxler için E-ihracat konusunda önemli bir potansiyel olduğunu görüyoruz.
Konu ile ilgili Türkiye’de bu alana yatırım yapan firmalarla ilgili E İhracat Türkiye platformu başkanı Mert Tanciğerl’e konuştuğumda paylaştığı veriler şu şekilde oldu:
Şirketlerin eğer daha önce bu E-ihracat ve Internet üstünden satış konusunda bir deneyimi yoksa bile bu konuda uzman danışmanlık firmaları ile stratejilerini oluşturmaları ve Türkiye’de yerleşik olan Alibaba, Amazon ve Ebay gibi firmaların temsilcileri ile bu konuda çalışarak bu potansiyeli değerlendirmeleri için imkanlar var. Corona salgını sonrası dönemde beklenen değişim alanlarından birinin E-Fuarcılık ve E-ihracat olacağı şüphesiz. Bu geçiş döneminde stratejilerini oluşturan ve doğru yapılanmaları gerçekleştiren firmalar rekabette bir adım öne geçecektir.
Her Türlü Koşula ve Krize Dayanan Sektör – Cilt Bakımı ve Makyaj Kozmetiği
26 Temmuz 2021
Marka Değeri İçin Dijital Dönüşüm mü? Yoksa Dijital Motivasyon mu?
5 Mayıs 2021
2021’de Ezber Bozan Teknolojiler Bölüm 2: İletişim, Token ve Sanal Fuar
19 Nisan 2021
2021’de oyunun kurallını değiştirecek teknolojiler
6 Nisan 2021