Eziyet

21 Ekim 2016

Dün gece Fenerbahçe’nin Manchester United maçını izleyenler özellikle ilk yarıda Fenerbahçe adına gerçekten büyük bir eziyet yaşadılar.

Dick Advocaat sahaya doğru bir kadroyla çıkmıştı. Sahaya yayılışı da doğruydu. Ama futbolcuların beceriksizlikleri her şeyi berbat etti. Profesyonel futbolculara yakışmayacak hatalar yaptılar. Özellikle defansta yapılan hatalar çok amatörceydi. Ancak acemilerin yaptıracağı penaltılar, Kjaer’in rakibe gönderdiği top zaten skoru bir anda 3-0’a taşıdı. Özellikle Kjaer gibi bir futbolcunun böyle hatalar yapması kalitesine yakışmadı. Zaten Advocaat da ikinci yarıda Kjaer’i Emenike ile değiştirdi.

Her ne kadar Fenerbahçe bu yarıda da gol yese de Emenike’nin oyunda olması Manchester United defansını rahatsız etti. Fenerbahçeli futbolcular belki de bunun etkisiyle 4-0’dan sonra skoru kabullenmemecesine rakiplerinin üzerine gitmeye başladılar. İkinci yarıdaki futbol sistemli olmasa da, Fenerbahçeli futbolcuların direnişleri ve mücadeleleri güzeldi. Nitekim bu mücadele Robin van Persie ile bir golün gelmesini sağladı.

Manchester United’a yenilmek yadırganamaz. Ama bu Manchester karşısında oynanan oyun ve alınan skor eleştiriyi hak eder. Çünkü

Yazının Devamı

Yine Muslera

16 Ekim 2016

Galatasaray, zorlu Gençlerbirliği deplasmanında da yine kalecisi Muslera sayesinde üç puanı kurtardı.

Evet, Galatasaray maça iyi başladı ve nitekim 13.dakikada Bruma ile de 1-0 öne geçmeyi başardı. Fakat 30.dakikadan sonra oyunun kontrolü tamamen Gençlerbirliği’ne geçti.

İkinci yarıda da değişen bir şey olmadı. Gençlerbirliği atakları yüzünden Galatasaray geriye yaslandıkça yaslandı. Kalesinde de pek çok tehlikeli pozisyon yaşadı. Ancak bu pozisyonlarda sahneye yine Muslera çıktı ve yaptığı inanılmaz kurtarışlarla sarı- kırmızılıların Ankara deplasmanından üç puanla dönmesini sağladı.

Kısacası, Galatasaray’ın ilk 30 dakika dışındaki futbolu son derece kötüydü. Sneijder’in yokluğu oldukça hissedildi. Josue, gol pozisyonu dışında çok etkisiz kaldı. Yasin, diğer maçlara göre daha etkisiz gözükürken sadece Bruma ileride tehlike yaratabilecek isim olarak kaldı.

Riekerink de son bölümde ikinci golü bulmak yerine skoru korumayı düşündü ve sahaya Hamit’i sürdü.

Galatasaray’ın bir oyun sistemi var ve Riekerink buna bağlı kalmaya çalışıyor. Sakat futbolcular da Hollandalı hocanın elini kolunu bağlıyor. Fakat Riekerink, zamanında yapacağı değişikliklerle biraz daha etkili

Yazının Devamı

Her Şeye Rağmen Geri Dönüş

7 Ekim 2016

Türk Milli Takımı’nın Fatih Terim’in sahaya sürdüğü skandal kadro ve skandal taktiksel diziliş nedeniyle özellikle ilk yarıda başarılı olmasını beklemek büyük bir hayaldi. Stoperler uyumsuzdu, bloklar arasında büyük kopukluklar vardı, Hakan Çalhanoğlu verimsiz olacağı bilindiği halde sol kanada hapsedilmişti ve maça çift santraforla başlayarak da takımın sahada resmen dokuz kişi kalması sağlanmıştı.

Bütün bunların kaçınılmaz sonucu olarak Türk Milli Takımı 27 dakikada 2-0 mağlup duruma düştü. Üstelik bu skor dezavantajından sonra da yeni bir oyun planı üretilmedi. Fatih Terim, taktiksel müdahale yerine hala topu ileri gönderip gol arama stratejisini sürdürdü. Neyse ki, Tanrı yardım etti ve Hakan Çalhanoğlu’nun kullandığı duran top sonrası Ozan Tufan ile gol, soyunma odasına ümitli dönülmesini sağladı.

Fatih Terim’in ikinci yarının başında yaptığı değişiklikler takımı biraz hareketlendirse de bu değişikliklerin % 100 doğru olduğunu iddia edemeyiz. Hakan Çalhanoğlu’nun sol kanattaki hapsi devam ediyordu ve tüm taktik hala topu bir an önce rakip sahaya göndermek üzerine kuruluydu.

Türkiye bu bölümde etkili gözüktüyse bunun nedeni oyuncuların hırsı, skoru kabullenmemeleri ve

Yazının Devamı

Adriano Kartal’a Nefes Verdi

2 Ekim 2016

Şampiyonlar Ligi yorgunu Beşiktaş, Rize’de rotasyonlu bir kadroyla sahaya çıktı. Anlayamadığım ise Şenol Güneş’in bu kadar rotasyon içerisinde hala Kerim Frei’ya şans vermemesi oldu. Elbette futbolcuların durumunu en iyi bilen kişi Şenol Güneş’tir. Fakat belki maça Kerim ile başlansaydı özellikle ilk yarıda kanatlarda daha etkin olunabilirdi.

Gerçekten de siyah- beyazlılar ilk yarıda Olcay ve Ömer ile kanatları kullanamadılar. Sadece Caner sol kanada hareketlilik getirdi. Ömer santrafor olduğu için sağ kanatta etkili olamamasından dolayı onu eleştiremem. Ama Olcay uzun zamandır çok formsuz. Şenol Güneş’e Kerim Frei sitemim de biraz bundan kaynaklanıyor.

Bununla birlikte gerek ilk yarıda, gerekse de ikinci yarıda maçın mutlak hakimi Beşiktaş’tı. İstisnasız bir şekilde 94 dakikanın neredeyse tamamı Çaykur Rizespor yarı sahasında oynandı. Bununla birlikte ilk yarıda kanatlarda yaşanan sıkıntılar, ikinci yarıdaysa yapılan basit hatalar siyah- beyazlıların gol bulmasını engelledi.

Şenol Güneş maç içerisinde gol bulmak adına elinden geleni yaptı. Tecrübeli teknik adam maç içerisinde beş defa oyuncuların yerlerini ve taktiği değiştirdi. En sonunda Adriano, 90+3’de attığı

Yazının Devamı

Fenerbahçe kolayı zora çevirdi

25 Eylül 2016

Advocaat’ın geçen hafta kazanan takımı bozmamasını gayet anlayışla karşılıyorum. Ancak savunma ağırlıklı üç orta saha oyuncusu da bu hafta hücumda daha çok görüldüler ve Fenerbahçe özellikle ilk yarıda rakibini adeta boğan bir futbol ortaya koydu. Elbette bunda rakip Gaziantepspor’un, aynı geçen haftaki Kasımpaşa gibi aşırı zayıf olması da etkiliydi.

Gelgelim Fenerbahçe bu zayıf rakibi karşısında ecel terleri döktü. Bulduğu pozisyonlarla maçı farka götürmesi gereken sarı- lacivertliler, galibiyeti 86.dakikada attıkları golle yakalayabildiler.

Bunun temel nedeni özellikle Volkan Şen’in yakaladığı pozisyonlarda bir türlü son vuruşu yapamamasıydı. Volkan Şen bu özelliğini yıllardır değiştiremedi. Topla harika işler yapıyor, pozisyona giriyor ama ya son vuruşu çok kötü yapıyor ya da yanlış tercih kullanıyor. Volkan Şen artık tecrübeli bir futbolcu. Bu nedenle pozisyonları böyle cömertçe harcaması kendisine yakışmıyor. Üstelik takımına skor üstünlüğünü kazandıramaması yüzünden Fenerbahçe de sıkıntılı anlar yaşıyor.

Nitekim sarı- lacivertliler, Gaziantepspor gibi zayıf bir takım karşısında 80.dakikaya geldiğimizde ancak 1-0’lık skor üstünlüğü sağlayabilmişlerdi. Daha sonra

Yazının Devamı

Nefes kesen derbi

25 Eylül 2016

Vodafone Arena’daki ilk derbi gerçekten de nefesleri kesti. Maça hızlı başlayan taraf Beşiktaş’tı. Fakat Galatasaray’ın maça iyi hazırlandığı her halinden belli oluyordu. Sarı- kırmızılılar oldukça iyi konsantre olmuşlardı ve özellikle ilk yarıyı hatasız oynadılar. Her zaman sıkıntı yaşadığı defansta bile sağlam durmayı başaran Galatasaray, erken gelen gol sayesinde rakibi üzerinde psikolojik baskı da kurmayı başardı.

Hem Galatasaray hem de Beşiktaş, atak yönü olarak sağ kanadı tercih ettiler. Bununla birlikte Atiba ve Gökhan İnler’in yine yan yana oynamaları, Oğuzhan ve Olcay’ın oldukça etkisiz olmaları Beşiktaş’ın ciddi bir pozisyon bulmasını engelledi.

Bruma’nın muhteşem golü Galatasaray’ın ilk yarıyı 2-0 önde kapatmasını sağladı. Ancak Şenol Güneş’in ikinci yarının başında yaptığı değişiklikler bu devrede çok daha baskılı bir Beşiktaş izlememize neden oldu. Bu nedenle ikinci yarının tamamına yakını Galatasaray yarı sahasında oynandı.

İlk yarıda yere sağlam basan Galatasaraylı futbolcular ikinci yarıdaki Beşiktaş baskısı yüzünden bunaldılar. Riekerink’in oyuncu değişikliklerinde çok geç kalması Galatasaray’ın sahadan beraberlikle ayrılmak zorunda kalmasına neden oldu.

Yazının Devamı

Fenerbahçe Galibiyetle Tanıştı

20 Eylül 2016

Fenerbahçe yönetiminin yaptığı büyük hatalar yüzünden sarı- lacivertliler ancak ligin dördüncü haftasında galibiyetle tanışabildiler.

Fenerbahçe ile ilgili yazdığım son yazımda sarı- lacivertlilerin 4-4-2 şeklinde sahaya çıkmaları gerektiğini ifade ederek kanat bindirmelerinin önemine değinmiştim. Advocaat, takımını Kasımpaşa karşısına yine aynı düzende çıkarttı. Fakat orta üçlünün tamamen defans ağırlıklı oyuncular olmaları kafalarda soru işaretleri yarattı.

Gelgelim Fenerbahçe bu sefer doğruları yaptı. Rakibini kanat akınlarıyla alt etmeyi denedi ve de başardı. Kanatlarda oynayan Lens ve Volkan Şen maçın adamları oldular.

Tabi akınlar kanatlardan gelince ve Fenerbahçe maç daha 0-0 iken önde basmaya başlayıp da takım olarak ileri çıkınca orta sahadaki Fenerbahçeli futbolcular Kasımpaşa ceza sahasında rahat bir şekilde topla buluşma imkanı buldular. Nitekim hem Souza, hem de Ozan Tufan gol attılar.

Skor dezavantajına düşen ev sahibi takımın Fenerbahçe yarı sahasında topla daha çok oynama isteği sarı- lacivertlilerin kontra ataklarla üç gol daha bulmalarına neden oldu.

Advocaat’ın bir diğer doğrusu da maça Emenike ile başlamasıydı. İster beğenelim, ister beğenmeyelim

Yazının Devamı

Beşiktaş’ın transfer başarısı

18 Eylül 2016

Akhisar deplasmanına nispeten rotasyonlu bir kadroyla çıkan Beşiktaş, genelinde rölantiyede götürdüğü maçı yeni transferlerinin tabelaya yaptığı etkiyle kazanmasını bildi.

Beşiktaş maça çok iyi başladı. Nitekim kısa sürede de golü buldu. Talisca ile gelen bu gol futbol dersi olarak incelenmeli. Gökhan İnler’in topu alışı, hemen tek topla Talisca’yı görmesi ve Talisca’nın yaptığı koşu ve gol vuruşu futbolun aslında ne kadar basit bir oyun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Beşiktaş’ın golünden sonra oyunda etkinlik ev sahibi Akhisar’a geçti. Orta sahada daha hakim gözüken yeşil- siyahlılar, Beşiktaş yarı sahasında çok fazla gözükseler de bu etkinliği ciddi bir pozisyona ve gole dönüştüremediler.

Beşiktaş’ın orta sahada üstünlüğü kaybetmesinde Atiba ile Gökhan İnler arasındaki uyumsuzluğun etkili olduğunu düşünüyorum. Bu uyumsuzluğu Benfica maçında da görmüştüm. Bu futbolcuların ikisi de birebir ele alındığında başarılı isimler. Nitekim Gökhan İnler, Talisca’nın golünde güzel bir asist yaptı. Fakat yan yana gelince bir uyumsuzluk yaşıyorlar. Bu da rakip takımların Beşiktaş orta sahasını kolay geçmelerinde etkili oluyor.

Oyun üstünlüğünün Akhisar’a geçmesinde siyah-

Yazının Devamı