Galatasaray, zorlu Gençlerbirliği deplasmanında da yine kalecisi Muslera sayesinde üç puanı kurtardı.
Evet, Galatasaray maça iyi başladı ve nitekim 13.dakikada Bruma ile de 1-0 öne geçmeyi başardı. Fakat 30.dakikadan sonra oyunun kontrolü tamamen Gençlerbirliği’ne geçti.
İkinci yarıda da değişen bir şey olmadı. Gençlerbirliği atakları yüzünden Galatasaray geriye yaslandıkça yaslandı. Kalesinde de pek çok tehlikeli pozisyon yaşadı. Ancak bu pozisyonlarda sahneye yine Muslera çıktı ve yaptığı inanılmaz kurtarışlarla sarı- kırmızılıların Ankara deplasmanından üç puanla dönmesini sağladı.
Kısacası, Galatasaray’ın ilk 30 dakika dışındaki futbolu son derece kötüydü. Sneijder’in yokluğu oldukça hissedildi. Josue, gol pozisyonu dışında çok etkisiz kaldı. Yasin, diğer maçlara göre daha etkisiz gözükürken sadece Bruma ileride tehlike yaratabilecek isim olarak kaldı.
Riekerink de son bölümde ikinci golü bulmak yerine skoru korumayı düşündü ve sahaya Hamit’i sürdü.
Galatasaray’ın bir oyun sistemi var ve Riekerink buna bağlı kalmaya çalışıyor. Sakat futbolcular da Hollandalı hocanın elini kolunu bağlıyor. Fakat Riekerink, zamanında yapacağı değişikliklerle biraz daha etkili olabilir. Örneğin Jouse’ye çok fazla tahammül etti. Yasin’i de daha erken bir zamanda Sinan Gümüş ile değiştirse belki kanatlara biraz daha hareketlilik kazandırabilirdi. Ancak son bölümde Gençlerbirliği baskısı artınca Hamit’i oyuna almak zorunda kaldı.
Futbolda kötü oynarken de kazanmak çok önemli bir olaydır. Zaten takımları büyük yapan özelliklerden birisi de budur. O nedenle Galatasaray’ın Gençlerbirliği karşısında aldığı bu galibiyet çok büyük önem taşıyor.
Bununla birlikte elbette gereken dersler çıkartılmalı. Çünkü çekirge her zaman sıçrayamaz.