23 Mayıs 2018 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin...
Hükümlü Alaattin Çakıcı’yı tedavi gördüğü Kırıkkale’deki hastanede ziyaret etmesi aylardır tartışılıyor...
Bazı çevreler “Ziyaret uygun değildi” derken...
MHP cenahı, Bahçeli’nin insani konulardaki hassasiyetinden dolayı, ziyaretin tartışılacak bir yönü olmadığında ısrarlılar.
Peki, tarihe geçen o fotoğrafların şimdiye kadar bilinmeyen perde arkasında neler yaşandı?
***
Bahçeli’ye, “Çakıcı’nın sağlığı iyi değil!” bilgisi verilince...
Kurmaylarına “Ülkücünün ölüsünü unutmuyoruz, dirisini mi unutacağız? Çakıcı’yı ziyaret edelim” talimatı verir.
Ziyaret günü yaklaştıkça Başsavcı, Ankara’dan izin talebi almak için arama trafiğini hızlandırır ama...
Başkentten “Ne evet, ne hayır!” yanıtı verilmez.
***
Görüşme için olumlu yanıt gelmemesine rağmen Bahçeli, kurmaylarına “Yola çıkıyoruz” der.
Makam arabası Kırıkkale il sınırlarına giriş yaptığında dahi beklenen izin bir türlü çıkmaz ama...
Buna rağmen Bahçeli makam şoförüne “Arabayı hastaneye sür” talimatı verir.
MHP liderinin hastane avlusuna kadar girdiğini öğrenen Başsavcı, kendi inisiyatifini kullanarak görüşme iznini imzalar.
Çakıcı’nın yanına girerken Bahçeli ve kurmaylarına arama yapılmayınca, MHP heyetinin telefonla içeriye girmesi mümkün olur.
Çakıcı, Bahçeli’yi ceketinin önleri ilikli şekilde kapıda karşılar.
Görüşmenin bitmesine yakın, MHP’nin önemli kurmaylarından, Semih Yalçın’ın aklına cep telefonundan Bahçeli ve Çakıcı’nın fotoğraflarını çekmek düşünce, tarihe geçen o kareler ölümsüzleşir...
İslamofobi filminin senarist ve yönetmeni Ömer Sarıkaya’nın 3 gün önce dünyaca ünlü starların isimlerinin koyulduğu Hollywood Bulvarı’na Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ismini koydurduğu bilgisi geldi ama...
Yazmak için bu özel haberin fotoğraf ve videosunu ele geçirmeyi bekledim.
Önce haberin materyallerine...
Sonra da Los Angeles’tan Almanya’ya geçerken ulaştığım olayın kahramanı Ömer Sarıkaya’dan demeç alınca...
Türkiye’ye duyurmanın vakti geldi!
Söz, yönetmen Sarıkaya’da:
“30 yıldır Hollywood’da yaşıyorum. Mel Gibson ve film endüstrisi başkanı Antony Slide dâhil, tüm nüfuzumu kullanarak dünyada ilk kez bir devlet başkanının ismini bir süreliğine Hollywood Bulvarı’na koydurdum. Bildiğiniz gibi isminin hassasiyetinden dolayı Muhammed Ali yere değil, duvara asılmıştı. Erdoğan’ın ismini de siyasetin uluslararası starı olduğu için Muhammed Ali’nin yanına koydurduk. İçimi acıtan tek unsur, ne bu olayda, ne de İslamofobi filmini çekerken tek bir İslam ülkesinin bize yardımcı olmamasıdır!”
VELHASIL: Ne kadar az şey istiyorsan, o kadar Tanrı’ya yakınsın! SOKRATES