İnternette gelişmişlik liginde en üst sıradaki İsveç’in de aralarında bulunduğu İskandinav ülkelerini örnek almaktan kaçınan Türkiye, çok değil daha geçen yıl İsveç’i ‘model ülke’ seçmişti
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), 2005 yılının sonrasında kuruldu. Türkiye’de önüne gelen internette-telefonda takip yapmasın, kişisel hak ve özgürlükler korunsun, suç kapsamına giren içerikle hızlı ve tek merkezden müthiş bir koordinasyonla mücadele edilsin isteniyordu.
TİB kurulmadan önce gerçekten de karmaşa hakimdi. Polis bile mahkeme kararı olmaksızın eline aldığı bir yazıyla internet servis sağlayıcısının kapısına dayanıyor, istediği bilgileri almaya çalışıyordu. İşte TİB, bu tür karmaşaların önüne geçmek için devletin kasasından çıkan milyarlarca liralık bütçeyle kuruldu.
Sonrasında TİB gelişti, büyüdü, adeta bir dev oldu. Geçtiğimiz hafta Meclis’te kabul edilerek Köşk’e -Cumhurbaşkanlığı- giden yasanın onaylanmasının ardından da bu kurumumuz “Siber Alemin Ekipler Amiri” olarak önemli bir gücü eline geçirecek. TİB Başkanı, mahkeme kararlarına dahi gerek kalmadan ‘zararlı gördüğü’ içeriği şak diye kapatabilecek.
Hiç şüphesiz sadece bu yönüyle bile ‘yasaklar’ olarak algılanan yeni yasa Türkiye’nin internet karnesi adına kötü bir hamle olacak.
5’inci, 10’uncu, 20’nci değil...
Bu noktada dünyadaki duruma bakmakta fayda var. Avrupa Birliği’ne (AB) üye olmak için çabalayan Türkiye acaba internette yüzünü ne tarafa dönüyor?
İnternet işlerinde hangi ligde olduğumuzu görmek adına itibarlı bir kaynak aradığımızda karşımıza “The Web Index -wwwFoundation-” çıkıyor. Hazırlanan endeks ‘internete erişim’, ‘online içerik’, ‘özgürlükler, şeffaflık, bilginin güvenliği’ ve ‘sosyal, ekonomik güç’ olmak üzere dört alanda yapılan değerlendirmeler sonrasında belirlenen skora göre oluşturuluyor.
Akademisyenler ile iş örgütlerinin yapılanması, yılda bir kez 81 ülkenin onlarca farklı alandaki durumuna bakarak endeks hazırlıyor. Kuruluşun son yayımladığı “2013 İnternet Endeksi” liginde Türkiye kendisine 58’inci sırada yer buluyor. 5’inci, 10’uncu, 20’nci değil 58’inci...
Bu yol nereye çıkıyor?
Listenin ilk sıralarında İsveç, Norveç, İngiltere, ABD ve Yeni Zelanda gibi ülkeler var. Son sıradaki beşli ise Pakistan, Zimbabve, Mali, Etiyopya ve Yemen...
Bu listede hiç şüphesiz Türkiye’nin hedefi alt sıralardan uzaklaşarak atacağı adımlarla kendini hızla yukarılara çekmek olmalı. Ancak yeni düzenlemenin getireceği şartlar bu hedefin tam tersi istikamete gitmemize yol açabilir.
Bir anda ‘özgürlük ve kişisel haklar’ liginde düşerek bu kategorinin son sırasındaki Suudi Arabistan’a, genel sıralamada da sonuncu olan Yemen’e hızlı adımlarla yaklaşabiliriz.
Erişim yasaklı 5’li
Bireysel özgürlük ve erişim yasakları kategorisinde en kötü ülkeler arasında Suudi Arabistan, İran, Vietnam, Çin ve Kuzey Kore gösteriliyor.
Geçen yıl ne olmuştu?
Geriye dönelim... Çok uzağa değil, 2013’e... Türkiye geçen yıl alkol konusundaki yeni yasayı hazırlarken kendisine İsveç’i örnek alıyordu. Otoritenin argümanı “Gelişmiş ülkelerde bile içki satışı yasak, neden Türkiye’de bu düzenlemeye karşı çıkılıyor” şeklindeydi.
Dönemin Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan -Şimdinin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı- yasayı şu sözlerle savunuyordu: “Saat uygulaması hemen hemen dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde var. İsveç’te hafta içinde 19.00’dan sonra, Cumartesi günleri 15.00’den sonra, Pazar günleri 24 saat yasak. İskandinav ülkelerinin tamamında saat yasağı var.”
Yine bir yasal düzenlemeyle karşı karşıyayız. Ama her nedense bu kez otoritenin aklına hiç İsveç gelmiyor. İnternet düzenlemesi yaparken o örnek alınan gelişmiş İskandinav ülkelerine değil, Çin’e, Yemen’e, Suudi Arabistan’a daha sıcak bakılıyor.