Temasla salgılanan sevgi ve mutluluk hormonu oksitosin bağışıklığımızı güçlendiriyor. Bu bayram sosyal mesafe teması azaltacak belki ama içten bir bakış da yeter aslında
Bağışıklık sistemini en çok kuvvetlendiren şeylerden birinin de vücudumuzda dolaşan oksitosin hormonu seviyesi olduğunu biliyor muydunuz? Peki, aylardır evlere tıkıldığımız, sıkıldığımız bu zorlu günlerde, ‘sevgi, sadakat, mutluluk, aşk hormonu” olarak da bilinen oksitosini nasıl artırabiliriz?
Oksitosini en çok artıran olgu insanlar arasındaki temas. Ancak bayramda dahi el ele tutuşamıyor, birbirimize sarılamıyoruz. Bu noktada hormonun salınımını artıran vitamin destekleri yoga meditasyon öne çıkıyor.
Şişli Memorial Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Yılmaz, oksitosinin aynı zamanda vücutta bazı sitokinleri azaltarak enflamasyonu düşürüp, yara iyileşmesini hızlandırdığını söylüyor.
Virüsün dünyayı durdurduğu iki ayda dev bankalar, teknoloji şirketleri, hatta basın kuruluşları ofisleri eve taşıdılar ve işler tıkır tıkır yürüdü.
Başları bulutlarda plazalar boşaldı. Kimi bundan sonra belki uzun süre boş kalacak. Ticari emlak piyasasında büyük kırılmanın
ayak sesleri duyuluyor.
Amerika başta olmak üzere hafta başından bu yana birçok ülkede kontrollü açılma başladı. Ancak şirketlerin temkinli bir yaklaşım içinde olduğunu görüyoruz. Korona günlerinde birçok şirket evden çalışma modeline geçti. Gelen haberler evden çalışmanın daha uzun bir süre devam edeceğini gösteriyor. Nitekim Twitter CEO’su Jack Dorsey çalışanlarının evden iş yapmaya devam edebileceğini açıkladı. Twitter çalışanlarının bir daha işe dönmelerine gerek yok! Dünyada birçok şirketin kiraladığı ofisleri boşaltma yönünde karar aldığı da söyleniyor.
İlk randevu 2021’e
Yavaş yavaş normalleşiyoruz. Ancak yine de bu bayramda ziyaretler daha kısıtlı olacak. Bayram ikramlarında da korona sürecinde yıldızı parlayan internet öne çıkacak. Şölen İcra Kurulu Başkanı Çoban, sinyali Anneler Günü’nde aldıklarını söylüyor
Önümüzde iki bayram var. Bu yıl Şeker Bayramı’nda ziyaretler, el öpmeler, misafir ağırlamalar olmayacak. Ama bayram deyince akla çikolata, şeker, tatlı gelir. Peki bu bayramı nasıl geçireceğiz?
Bunun için Şölen Çikolata İcra Kurulu Başkanı Elif Çoban’ı aradım. Malum, Şölen Gaziantep’ten çıkıp dünyaya yayılan bir çikolata markası. Yüksek teknoloji donanımlı Gaziantep ve İstanbul fabrikalarında el değmeden üretilen ürünleri Amerika’dan Maldivler’e kadar 120 ülkeye ihraç ediyorlar. Dünyada Biscolata, Milango, Ozmo, Boombastic, Luppo, Lokkum, Nutymax gibi dünya markalarıyla tanınıyorlar.
İzolasyona devam
Elif Çoban, satışları olumsuz etkileyecek olmasına karşın bayramda sosyal izolasyon kuralına uyulması çağrısını yineledikten
Ruhsal ve bedensel sağlığımızı düşünerek Kovid-19 öncesinde olduğu gibi korona günlerinde de bol lifli gıda tüketmemiz şart. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Metin Başaranoğlu, sağlıklı genç bir erişkin için günlük lif ihtiyacının 35 gr civarında olduğunu söylüyor. Bu da yaklaşık 10 adet orta boy havuca isabet ediyormuş. Mevsim gereği havuç, lahana (beyaz, kara, Brüksel), pırasa, portakal ve armut bol lif içeren gıdalar. Prof. Dr. Metin Başaranoğlu’nun, Alfa Yayınları’ndan çıkan, “İçimizdeki Çernobil” adlı kitabını okudum. Korona ile birlikte yaşayacağımız gerçeğiyle bağışıklık sistemini güçlendirmeye yönelik kitapları da artık okumalarınız arasına almış durumdayız!
10 adet havuç!
İçimizdeki Çernobil adlı kitaptan aktarıyorum:
“Bakla, taze fasulye, domates, soğan sarımsak tüketmeyi unutmayın. Lifli ürünler bağırsaklarınızda bulunan ve yaklaşık 1.5-2 kg ağırlığındaki mikroplar krallığını beslemek için gerekli. Bu dönem, bir nevi panda gibi
Bunlar hep böyle miydi, virüsten sonra mı değiştiler? Marketi mesafeli sosyalleşme alanı sayanlar, içindeki coşkuyu internetten siparişe yansıtanlar, kapatılmış parkı kendi spor alanı sananlar... Virüse ilaç bulacağız belki ama bunlar ne olacak!
Korona sonrası döneme ilişkin ‘Daha güzel bir dünya bizi bekliyor’ çıkarımı yapanlar var. Ben, aksine, koronadan sonra hayatın daha da sertleşeceğini düşünüyorum. En çok da ‘bazı’ insanlardan çekeceğimizi düşünüyorum. Bütün hallenmişlikleriyle bugünlerde tek sosyalleşme alanı marketlerde sergiledikleri tavır bunun ayak sesleri gibi. O ne geliş,
o ne hışım, tüm kılıçlar kuşanılmış, kim olduğunu göstermek için Migros muharebe alanına koşulmuş.
Salça almakta olduğunuz rafa kendisi yaklaşırken, hazretlerine yer açmak için nasıl olur da çekilmediğinize hayretle bakan sinirli kadınlar. “Biraz ileri gider misiniz lütfen, sosyal mesafe denen bir şey var herhalde” derken ağzıyla cık cık yapanlar. En çok da biz kadınların memnuniyetsizliğimizi
Türkiye, koronavirüs tedavisinde gösterdiği başarıyla dünyada öne çıktı. Prof. Dr. Neşe Kavak, bunun, Sağlık Bakanlığı’nın, Bilim Kurulu’nun desteğiyle hazırladığı tedavi protokol kitabı sayesinde olduğunu, yeni vaka sayısındaki artışın 19 Mayıs’ta duracağını söylüyor.BBC’den sonra CNN International da, Türkiye’ye muhabir göndererek en kalabalık yoğun bakımlardan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi’nde Türkiye’nin pandemiyle nasıl mücadele ettiğini araştırıp yayınladı. Her iki kanal da ABD ve Avrupa’nın aksine hiçbir yatak kapasitesi sorunu olmadığını ekrana taşıdı, uyguladığımız tedavi yöntemlerini anlattı.
Türkiye ölüm oranının en düşük olduğu ülkelerden. Amerika’da ölüm oranı yüzde 5.3, Fransa’da 17.7, İtalya’da 13.3, İspanya’da yüzde 10.3, Belçika’da 14.2, Türkiye’de ise yüzde 2.4’lerde...
Tek merkezden
Peki, Türkiye bu başarıyı nasıl yakaladı? Amerika ve Avrupa’da kaos yaşanır, insanlar hastane koridorlarında yaşamlarını yi
Alkali beslenmeyle hem koronavirüse karşı bağışıklığı güçlendirmek hem de fit ve zinde olmak mümkün. “Etsiz yapamam” diyenler için de Flexitarian beslenme tarzı var.
Korona günlerinde tıkıldığımız evlerimizde kalori üstüne kalori koyuyoruz. Kiloyu düşünebilecek psikolojide değil kimse. Et, makarna, meyve, tatlı, kuruyemiş, çikolataya abandık resmen. Bir ayda 4 kilo alan da var, 7 kiloya “Hoş geldin bünyeye” diyen de. Sigara içenlerde koronaya yakalanma riskinin 14 kat fazla olduğu ortaya çıkınca sigarayı da bıraktı çoğumuz. Sigarayı bırakışımın üstünden henüz iki hafta geçmeden 4 kilo alınca, ben de eyvah dedim. Sigaraya başlasam korona, başlamasam kalori ve tabii ardışığı kolesterol belası. Çıkmaza girmişken sevgili arkadaşım Mukaddes Akça vegan alkali beslenmeyi önerdi.
Asit düzeyi düşüyor
Israrla her gün arayıp, “Vücudunun asit düzeyi düşeceği için acıkmazsın, hem de hızlı kilo verirsin” dedi. Yemek yapmaktan hoşlanmadığımı bildiği için lokasyonu da attı!
Sosyal temasın azaltıldığı korona günlerinde kalpten kalbe temas öne çıkıyor. Mevlana’nın 800 yıl önce ‘güneşine’ (Şems) sevgisini aktardığı mısralar Türkiye’den İngiltere’ye köprü oluyor meselaModern zamanların en zor günlerini yaşıyoruz. İnsanoğlu ölümcül hastalık koronayla boğuşuyor. İkinciDünya Savaşı’nı aratmayan atmosferde, insanlar tüm dünyada evlerine kapanmış, tedirgin bir bekleyiş içinde. Milyonlarca insan evden çıkmadan bekliyor. Yine milyonlarcası hastalık tehdidi altında olsalar da işlerini sürdürmeye çalışıyor. Sağlık çalışanları büyük fedakârlıklarla mücadele ediyorlar. Çocuklara bilgisayar oyunu gibi gelen virüsü anlatmak zor, yaşlılarımız için daha da zor. Hepimiz zorlanıyoruz ve evin içinde dört dönüyoruz. Ama yine de şanslı ülkelerden olduğumuzu söyleyebiliriz. Hızlı karar alıp aksiyona geçebiliyoruz.
Maskede marka!
Mesela İngiltere, Çin’den gelen maskelerde kalite sorunu yaşıyor. Hantal yapıları içinde hızlıca