Kanal D’nin bu yıl iddialı yapımlarından biri olmaya aday ‘Bodyguard’ dizisinin yerli hali ‘Yeni Hayat’, “Motor” diyor. Karga7 Pictures Turkey tarafından mart ayının ortasında çekimler başlayacak. Serkan Çayoğlu ve Melisa Aslı Pamuk başrollerde... Bizdeki yorumda bordo bereli emeklisi rolünde Çayoğlu, Pamuk ise bir iş insanının karısı... Onun koruması görevini üstleniyor Adem (Çayoğlu). Malum, dizinin ikinci kadın karakteri Nilperi Şahinkaya olmuştu. Adem’in eşi Ece rolünde olacak. İkinci erkek karakter için düşünülen isim; Tayanç Ayaydın... Pamuk’un eşi rolünde. Valla ev ahalisinin çok hoşuna gitti bu haber. Çünkü kendisini özellikle ‘Hayat Şarkısı’nda pek bir beğenerek izlemişlerdi.
ENTERESAN BİR DAVAYDI!
TV sektörünün enteresan davalarından biri olarak tarihe geçecek. Bir yabancı şirket ülkemizde iş yapmak için şirket kuruyor. Sonra birden, “Ben battım” diyerek iflasını istiyor. Sonra mahkeme, “Yok sen batmadın, paran var” diyerek bunu reddediyor.
Afili Aşk’ın asıl kahramanı, küçük Hira (Buse Su Kayalı)... Ev ahalisi onun sahnelerini bekliyor. Hani afacan çocuk konulu bir film için yaratılmış. Yönetmenin de bunu keşfedip, üzerine gittiğini ve onu öne çıkardığını unutmamak lazım.
Çok gezdiğini öğrenmiş olduk
Sabiha Gökçen’de pistten çıkan uçağın, o anlarını gören görgü tanığı CNN TÜRK’e konuşuyordu; “Uçak erken zamanda alçaldı. Büyük bir süratle piste yöneldi. Teknik olarak bilgim yok ama ben yıllarca dünyayı gezen insanım (...) dev bir uçağın alçaldığı ve evlerin üzerine düşecekmiş gibi bir his oluştu bizde... Sonra uçak toparladı ama sağ-sol, sağ-sol... Benim bu konularda biraz bilgim de var, dünyayı dolaşmış bir insanım ben.” Ev ahalisi, “Vallahi ne kadar çok dolaştığını anlamış olduk bu vesileyle” dedi.
O iş, biletle bitmiyor!
Dizilerimizde uçak bileti aldın mı yurtdışına çıkmış oluyorsun. Kazın ayağı öyle mi? Mal, mülk, ne varsa götürüp gösteriyorsun
Yeni yılla birlikte şehitler, deprem, çığ ve uçak kazası üst üste geldi. Haber kanalları, kameramanlar ve muhabirler nereye nasıl yetişeceklerini bilemediler diyebilirim. Ekran, yeni ‘uzmanlar’la tanıştı. Muhabirlikten geldiğim için, böyle haberlerin isimsiz kahramanları muhabirlerdir. Kameramanlar, en çarpıcı görüntüleri almakla uğraşınca, o acıların içinde bir yanda gördükleriyle, öte yandan, haberi vermenin telaşında çırpınırlar. Bir gün içinde iki felaketin takibi hiç de kolay olmamıştır. Gördüğüm, haber kanalları da ellerindeki tüm ekipleri olay mahallerine hızla yetiştirdi. Bu arada haber servisi yapan ajansları da unutmamak lazım. Haber merkezleri her iki felaketin uçak kazası ve çığ düşmesiyle ilgili uzmanlara ulaşmak ve en geniş bilgiyi izleyiciye aktarma konusunda olağanüstü bir çalışma içindeydi. Uçak kazası özelinde gözlemlediğim, isim vererek kazayı yapan şirketin ‘yeterli önlemleri almadığı’ yolunda bazı görüşlerin dile getirilmesi ve
kıyas
Sağırların, işitme ve görme engellilerin yayın hizmetlerine erişiminin iyileştirilmesine ilişkin usul ve esaslar hakkında RTÜK yönetmeliği, geçtiğimiz yıl ekim ayında Resmi Gazete’de yayınlandı. Yayıncı Kuruluşların ‘engelli dostu yayınlar’ yapması zorunluluk olarak tanımlanmaktadır. Buna göre yayınlarda işaret dili, alt yazı ve sesli betimlemeler kullanımı gerekecek.
Ne zaman başlıyor?
İlk uygulamalar 11 Ocak itibarıyla başladı. İlk aşamaya geçmiş birçok kanal var fakat asıl geçiş ve zorunluluklar, Nisan 2020’de hayata geçecek. Peki bu aşamada hangi programlarda bu uygulamayı göreceğiz?
Haberler ve döviz kurları
RTÜK Yönetmeliği’ne göre, ana haber bültenlerinden birini günlük olarak işaret diliyle yayınlanacak. Hava ve yol durum bilgileri, güncel piyasa ve döviz durumu bilgileri ise sesli betimlemeyle verilecek. Kamu spotlarında alt yazı, işaret dili ve sesli betimleme çeviri türlerinden en az birinin bulunması zorunlu olacak. Aynı şekilde, kullanılan koruyucu sembollerin seslendirilmesi de zorunlu olacak. Maç skorları ve diğer spor
İspanya’nın TV sektörüyle ilgili araştırmalar yapan GECA’ya (Görsel-İşitsel İletişim Araştırmaları Ofisi) bağlı çalışan ‘teleformat’, (19 bin uluslararası format bilgisi bulunan bir nevi bilgi bankası) her ay dünyada en çok ilgi gören format ve dizileri yayınlıyor. Aralık ayı dünyada en çok ilgi gören yapımlar içinde Kanal D’de ekrana gelen ‘Hekimoğlu’ da yer aldı. Orijinal hali izleyenlerin de beğenisini kazanan yerli yorum, kendine has üslubu bulunan bir dizi olmayı başardı. (Kaynak: todonews)
AH O ESKİ FİLMLER!‘Neşeli Günler’ filminin bugüne kadar tek bir karesine dokunulduğunu görmedim ve işitmedim. Yıl 2020, yapım ilk sansürünü yaşadı. Özel televizyon tarihinin en çok gösterilen ve en çok sansür yiyen filmleri Kemal Sunal’ınkiler olmuştur. ‘Kibar Feyzo’, ‘Köşeyi Dönen Adam’, ‘Şark Bülbülü’, ‘Üç Kağıtçı’ ve ‘Tosun Paşa’... Geçmiş yazılarıma baktım, ‘Şark
Ekran, bizim toplumsal vücut dilimizin ne durumda olduğunun çarpıcı örneklerini veriyor. Sadece siyasi değil tabii ki yaşam, spor ve ne varsa... İşte örnekler... Kadın Ulusal Voleybol Takımı olimpiyat vizesi almıştı. Alt metin şöyleydi; ‘Ay-yıldızlar, son olimpiyat şampiyonu Çin, 2019 Uluslar Ligi Şampiyonu ABD, dört kez olimpiyat şampiyonluğu yaşamış Rusya, 2018 dünya ikincisi İtalya ve Arjantin ile B Grubu’nda’... Bu haberi duyan ev ahalisi, “Bu durumda biz boşuna olimpiyatlara gitmeyelim. Baştan zaten iş bitmiş” dedi.
Bu haberi duyanın ilk tepkisi böyle...
Sadece Uluslar Ligi Şampiyonası maçlarına baktım, İtalya ve ABD’yi grup maçlarında 3-0 ile geçmiş kadınlarımız ve dünyanın en iyi dört takımı arasına girmiş. En son Avrupa ikincisi... Şu an Türkiye, kadınlarda dünyanın en iyi beşinci takımı. Bu grupta her takım diğerini yenecek güce sahip, nokta. Tersini düşünelim; ‘Türkiye’yle aynı gruba düşmekten, diğer ülkeler çok mu memnun acaba?’
Bir dip not: FIVB erkeklerde dünya sıralamasında
Ev ahalisinin tespiti, “Yerli dizi kadınlarının büyük çoğunluğunun saçı uzun”... Fönlüsü, taranmamışı her çeşit karakterin saçı uzun ‘evet’... Geçtiğimiz çarşamba günü mesela ‘Afilli Aşk’, ‘Zemheri’ ve ‘Doğduğun Ev Kaderindir’... Kadınların saçı uzun ve ötesi. Çok nadir kısa saçlı... Ev ahalisi Cemil İpekçi’nin kadınların
uzun saçla daha modern görünmediğini, boyu kısalttığını söylediğini hatırlattı. Valla bilemem artık. Bir Hülya var (Asena Tuğal) ‘Afilli Aşk’ta, o bile omuza yakın. Uzun olsun bizden olsun!
Denizi bol ülkenin yemek programıÖğleden sonra programları, ekranda bazen ‘sosyolojik’ veriler açısından yararlı. Kaynanalı-gelinli yemek programının birinde ‘deniz ürünleri’nden bir demet seçmişti yarışmacı gelin... Ahtapot kızartma, karides güveç, kalamar ve balık. “Sade balık var” diyordu bir kaynanamız. Ahtapot, karides ve kalamar için ‘hiç yemediklerini’
Hiç aklımda yoktu... Yazım için erken kalkarım. Ekranda ne var ne yok yazarım diye düşünüyordum. İnternette dolaşırken birden karşıma bir parça çıktı; ‘Dünya’. Yavuz Çetin ve Erkan Uğur çalışması. Dinledim.
Hani hayatta bazı buluşmalar vardır, o anın evrendeki büyüklüğünü anlamak, çok daha sonralarına nasip olur. Çetin’i Hayal Kahvesi günlerinden, mahçup gülüşü ve zarif duruşuyla hatırlarım. Bu parçayı dinlerken başka yerlere gidiyorsunuz. Bütün şu yaşanan garip, anlamsız, haksız ve terbiyesiz her şeyden uzaklaşıyorsunuz. Huzur duymanın hazzı...
Gitarcıların resmi geçidi
Ve sonra “Hey gidi günler, bu ekranda neler neler olmuştu” dedirten, 2011 tarihli ‘Disko Kralı Gitarcılar Gecesi’ bantını izledim. Türkiye’nin en iyi ve çoğu arkadaşım, hatta birlikte çalmaktan gerçekten gurur duyduğum gitarcılarının resmi geçidi vardı; Akın Eldes, Serdar Öztop, rahmetli Asım Can Gündüz, Gür Akad kardeşim, sevgili Batu Mutlugil...
Bu formatı