Sina Koloğlu

‘Arka Sokaklar’a üç yeni karakter ve üç yeni oyuncu katılıyor. Sevi Demirçivi devlet tiyatrosu oyuncusu. Onu belki de bu dizide keşfedeceğiz diyelim. Ümit karaterinde. ‘Arka Sokaklar’a üç yeni karakter ve üç yeni oyuncu katılıyor. Sevi Demirçivi devlet tiyatrosu oyuncusu. Onu belki de bu dizide keşfedeceğiz diyelim. Ümit karaterinde. ‘EDHO’nun Nevzat’ı Emre Törün, Civan karakteri ile geliyor. Törün önce baleyle başladı sonra konservatuvar tiyatro bölümünde eğitimini tamamladı. Acaba dansçı özelliği hiç düşünülmez mi dizilerde? Rabia Kaya’yı, ‘Kara Para Aşk’, ‘Yedi Güzel Adam’, ‘Cinayet’, ‘Çalıkuşu’, ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ ve ‘Kanıt’ dizilerinde izledik. Ankara Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu. Kick-boks bilen bir isim. Bakalım ‘Arka Sokaklar’da bu özelliği gelecek mi? Üç eğitimli oyuncu. En önemli özellikleri ne

‘Hekimoğlu’ her hafta konuk oyuncu alıyor diziye... Bu haftanın hastası genç fotoğrafçı İlker rolünde Gün Koper’di. Az ve öz iş yapıyor. Magazin ortamında bulunmuyor. Halbuki şöhretli bir ailenin çocuğu. Baba Macit Koper. ‘Aşk ve Devrim’ filminde izledim ekranda. Ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu gösteriyordu. ‘Hekimoğlu’nda görünce sevindim. Hani yıllar sonra bir tanıdığa rastlar gibi bir duygu. İyi bir oyuncu. Kendi tercihidir, bundan sonra ekranda görülür mü? Biz isteriz tabii ki...

Babası da oynayacaktı

Bu arada Macit Koper’e de bu bölümde yer alması için teklif götürülmüş. “Kısmet olamadı” dediler. E hoş olurdu yani baba ve oğlu.

KORUNMAMIŞ, SEVİLMEMİŞ

Nilgün Alpak... Bu ülkede yaşıyor. Siyah-beyaz kareleri geldi ekrana. “Gençlik hallerinin fotoğrafı var. Çok güzel bir kadınmış. O hayat ondan alınmış. Ondan çalınmış. Aynı kadın değişen bir şey var mı? Burada çalınmış bir hayat var. Korunmamış, muhafaza edilmemiş, sevilmemiş bir kadın var”... Esra Erol

Dünya, YouTube’da günde 5 milyar görüntü izliyor. Anında olanların geçidi. 18-34 yaş arası izleyicinin yüzde 66’sı ekranda canlı yayın içeriğini takip etmek istiyor (Kaynak: Nielsen). Sosyal medya ortamında spor karşılaşmalarını canlı izlemek isteyenlerin oranı yüzde 22 (Kaynak: Globalweblndex). Ekranda bant yayınları yerine canlı yayınlar daha büyük rağbet görüyor. Yarışmalar ve ‘gerçeğin şovu’ dedikleri yapımlar...

Bizde öğle kuşağında mesela canlı yayın cinayet, kaybolma vs. başlıklı yapımlar bu özellikleri nedeniyle izleniyorlar. Nitekim canlı yayında katil belirleniyor, anında polis geliyor filan! Canlı tartışma programlarında ‘Bakalım kim ne zaman bağıracak?’ diye beklenmiyor mu? Hatta bazı isimler özel olarak izleniyordur diye düşünüyorum.

Tabii futbol özelinde spor karşılaşmaları da başlı başına en büyük ilgiyi gören canlı yayın. Bekleyen bir tehlike var...

YAYIN HARCAMALARI FENA ARTACAK

Konuştuğum sektörün deneyimli isimlerinin ortak görüşüydü. Birçok dizinin final yapması bu şekilde açıklandı. “Ortak dertleri salgın nedeniyle ara vermeleri.

Yedi ay gibi uzun bir süre oldu. Yüksek izlenme oranları vardı salgın sonrası düştü. Bir de ‘MasterChef Türkiye’ ve ‘Survivor’, iki katı reyting aldı. Bu geneli etkiledi.”

‘Yeni Hayat’, en son final yapacağı açıklanan dizi oldu. Bu proje, ekranda yer alanların içinde hikayesi giderek merak uyandıran bir yapıya kavuşmuştu. En azından 13 bölümü görebilirdi. Yine de fragman erken finali izlettirecek gibi geliyor bana. Hatta final sürpriz bir izlenme oranını yakalayabilir.

‘ÖĞRETMEN’; KORONA PSİKOLOJİSİ

Ekrandaki ‘farklı işlerden’ biri de ‘Öğretmen’. Final yapıyor. Kulağıma gelen, dokuzuncu bölüm kasım ortası. “Döneme uygun bir iş değildi. Salgın onu etkiledi. Kapanma endişesi içinde yaşadığımız bugünlerde bir sınıfa kapatılmış öğrencilerin hikayesini anlatmak tuhaf oldu” yorumlar bu şekilde.

Ev ahalisi ilk duyduğunda resmen vuruldu. Kanal D’nin yeni dizisi ‘Bir Annenin Günahı’nın fragmanındaki müzik. İranlı müzisyen Mohsen Namjoo... Şarkının adı ‘Zolf’. Hafızı- Şirazi’nin gazeli. 14’üncü yüzyıldan İranlı şair. Gazelin öncüsü olduğu yazıyor. Mohsen ülkemizde çok konser verdi. Samimi bir itiraf: Kendisini bu vesileyle tanıdım. Müziği o kadar geniş yelpazede ki...
Setar saza benzeyen üç telli Pers kökenli bir çalgı ile çıkılan, çok sesli müzikle bütünleşen bir müzik hikayesi onunki. Mutlaka albümlerini dinleyin. Peki kimin aklına gelmiş? Limon yapım sahibi Hayri Aslan bizzat kendisi istemiş. Umarım dizinin de müzikleri böyle özenli ve farklı tınılarda olur. Ne çok özlemişiz ‘ stüdyo ortamı üretilen kemanlı’ jeneriklerin dışında bir sesi!

‘CUMHURBAŞKANI OLACAK GENÇLER VAR’

Gazeteci ağabeyimiz Bekir Coşkun’ u kaybettik. Cenaze töreninde Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce yan yana. Partinin paylaşımında İnce, fotoğraf karesinden

Tartışma programlarımızda soru sormayı bitirdik, şimdi ‘özel koşullarda’ formatlanmış programlar aracılığıyla soruyoruz. Böyle allanıp pullanınca, formatın içine sokulunca daha bir albenisi olmuyor değil. İki program var bu anlamda. Okan Bayülgen imzalı ‘Nokta’ ve ‘Jülide Ateş ile 40’. 40 soru yöneltiliyor. Süreyi iyi kullanmak, konuğun kendini daha iyi ifade etmesi için önemli. İstemediği soru olursa “Pas geçelim” diyebiliyor. Bayülgen’in program şartları daha bir farklı: Yanıtlamak istemiyorsa konuk, önündeki butona “Noktalayın” diye basar ve sunucunun sesini kesebilir. Okan Bayülgen de net ve gerkçekci yanıtlar vermiyorsa konuğun konuşmasını noktalar. Yalan makinesi durumu yani.
İki program arasındaki fark, Bayülgen’in bir ‘şovmen’ olması. Bir yerden sonra formatı kendi belirlemesi farkında olmadan... Canan Kaftancıoğlu’nu konuk aldığı programda “Cumhurbaşkanı olmak ister misiniz?” sorusunun cevabı 2.5 dakikayı geçti mesela.

EKRANDA NEDEN MİZAH YOK!

Jülide Ateş’in Zafer

Adı üzerinde dizi... Mutlaka bir sonu olacak. Önce bunu bilmek lazım. Sonra sektörün sistemine bakmak lazım. Uzun dizi eşittir reklam üzerinden yürüyor. Yani süresi iki saati geçiyor. Böyle bir sistemde, örneğin dizi 13 bölüm görmüşse finali normaldir. Çünkü o 13 bölüm 26 bölüm demektir.
Eh bu kadarı da yeter. Her bölüm iki bölüm hatta 2.5 eder standartlara göre. Nitekim yurt dışına satıldığında, kırpılıp biçilir icabında.
Bir de beş bölüm filan gidip final yapanlar var. Ona final yerine “Tutmadı” demek daha doğru olur.
2019-2020 toplam dizi sayısı 48, bir önceki yıl bu sayı 53 oldu (Kaynak: Yaratıcı Yapımcılık 2019-2020 Dizi Değerlendirmesi). Şu an ekranda baktım final yapacak olanlar dahil 37 dizi var. Sayı giderek azalıyor. Bence az ve öz her daim iyidir. ‘İyi ve makul süreli dizi izlemek’ isteyen doğru internet ortamına gidiyor, nokta. Bir saptama daha yapalım; Netflix’e bir bakın tam bir dizi yığılması yok mu? Bir insanın tüm dijital platform dizilerini izlemeye kalksa,

Çok tanıdık geldi hikaye... ‘Mustafa Çiftçi’nin hikayelerinden esinlenilmiştir’ diye girişte yazıyordu ‘Gönül Dağı’nda. TRT’nin yeni dizisi... İzlerken eşimin Selendi’de geçen çocukluk ve sonrası hikayeleri aklıma geldi. İlk Ford marka traktörü ilçede o almış. Sonra hacca gitmiş.. Ve ‘Hacı Ford’ olarak SHP’den belediye başkanı olmuş. ‘Hacı Ford’u anlatır durur eşim. Hâlâ Demokrat Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi mücadelesi devam eder ilçedeki yaşlılar arasında. Şimdi ne kadar parti adı değişse de işin aslı oraya gider. Kimler kimler yoktur ki hikayelerinde! ‘Dallas’ı izleyen ilçeden bir Ceyar çıkmış mesela. Sonra ‘Çikin Ahmetler’. Annesi oğluna nazar değmesin diye “Çikin Ahmet” diye severmiş adı oradan kalmış. ‘Garaşlar’ varmış bir de. Sonra dedesinin sabahlara kadar kahve içip, sohbet ettiği ‘Karaahmat’. Helvacılar varmış mesela.

Üç yaramaz...

Veysel, Ramazan, Tamer dizinin üç kahramanı. Çocukluk