Konu; Aziz Yıldırım’ın askerlikten muaf tutulması ve aldığı iddia edilen çürük raporu üzerine Uğur Dündar’ın açıklamaları. Açıklamaların odak noktası, söz konusu bilgilerin, zamanın Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’den alınıp alınmadığıyla ilgili. Dündar, bakanla konuştuğunu, Yıldırım’la ilgili askerlik durumu bilgisini aldığını söyledi. Sonra ne oldu? İki kanal da Vecdi Gönül’le konuştu. Biri Beyaz TV’deki ‘Derin Futbol’, diğeri TV8’deki ‘Telegol’. Ve bakın aynı bakan iki kanala nasıl açıklamalarda bulundu ya da her iki kanal nasıl yorumladı?
İki kanal, iki ayrı açıklama
Vecdi Gönül’le Beyaz TV Spor Müdürü Sezgin Gelmez telefonda konuştu. Gönül, belge vermediğini ve telefonda konuşmadığını söyledi. Kanal da zaten bunu başlığa çıkardı. Konuşmayla ilgili yorumlarda Rasim Ozan Kütahyalı’nın “Çok doğru sorular sorulmuş, tebrik ederim”, “Uğur Dündar, madara olmuştur”, “Vecdi Gönül yalan söylemez”
sloganlarının yanı sıra, programın “Uğur Dündar saklanıyor mu?” gibi ‘ajitasyon başlıklar’la haberi taçlandırıldığı görüldü!
Serhat Ulueren’in yaptığı söyleşideyse eski bakanla, Dündar arasında telefon konuşmasının olduğu ortaya çıkıyor. Vecdi Gönül ‘Beyaz TV’de
‘Harem’in son bölümünde Toplunur Hatun’un erkek çocuk doğurduğu haberi sarayda olay oluyor. Bebek, Sıskanaz’ın köyündeki fakir bir kadının doğurduğu erkek çocuktur aslında. Senaryo tutar ve Toplunur Hatun yatağında sanki doğum yapmış haliyle ortalığı yıkar feryatlarıyla. Sarayın bütün kadınları odaya toplanır. Bebek gerçekten erkek midir? İşte o sahnede Toplunur Hatun ‘Bu da şeyi’ diyerek bebeğin pipisini gösterir. Sahne buzlanır. Daha önce de köydeki doğum sahnesinde, bu tekrarlanır. Sahne yine buzlu olarak gelir. Peki buzlanmasa ne olacaktı? Bir tartışma başlayacaktı. Buzlamasalar bir ay bunu konuşacaktık. Tartışma programlarının ucu bucağı kesilmeyecekti. Bence buzlayarak hem kanal hem de yapım ekibi büyük bir fırsatı tepti!
BAŞBAKANA’A HAREM GÖNDERMESi
Son dönemde (Behzat Ç. dışında) özellikle ‘mizah’ yapan hiçbir yerli dizide ‘siyasi hiciv’ yer almadı. ‘Harem’in son bölümündeyse, bu gözle görülür bir yoğunluk-taydı. Ağabeyi Ulan Bator’a Kaşıkçı Elması’nı getiren kız kardeşi Abide Sultan huzurdan çıkarken, yerde uyuyan nöbetçileri görür ve “Askerlik yan gelip yatma yeri mi be?” diye bağırır!
SULTAN OLUNCA KİMLERİ HAPSE ATTIRACAK?
Toplunur Hatun,
Bugün TV’de Cem Özer doğru bir laf etti. Kanalın ‘yüzü’ Ceren Bektaş’ın programında rastladım. ‘Laf Lafı Açıyor’ için “Ben ölünce çok kıymetlenecek” dedi. Şimdi gerçek bu. Sevdik ya da sevmedik, çok kızdık, bozulduk ama hep bildik. “Hani var ya Laf Lafı Açıyor programı” diye seslendiğimizde “O neydi?” diyecek insan sayısı “Biliyorum” diyenlerden kesin daha az olacaktır. Cem Özer bu anlamda haklı.
BAŞBAKAN ZÜLFÜ LİVANELİ’YE NE DEDİ?
Sky Türk’te ‘Şimdi Söz Sizde’ Hilmi Hacaloğlu’nun konuğu Zülfü Livaneli’ydi. 1994 yerel seçimlerinde İstanbul, en renkli yarışmanın şehri oldu. Zülfü Livaneli, SHP’nin adayıydı. R. Tayyip Erdoğan’la sık sık bir araya gelirlerdi TV programlarında. Muhabbet ister istemez koyulaşmış. Livaneli şarkılarını farklı siyasi görüşte herkesin dinlediğini söyledi. Ve bir örnek verdi. “Seçimler sırasında Tayyip Bey bana dedi ki; ‘Benim oğlum da sizin şarkılarınızla yetişti.’” Livaneli bugün AKP’lilerin de kendi şarkılarını dinlediğini söylüyor.
“AHLAKSIZ TEKLiF ALDIM” DEDi VE ANLATTI
Bu meslekte olup onu tanımayan yoktur. Kaç kuşak? Betül Mardin’i benim babam tanırdı hemen hemen aynı yaştalar. Yani 80’li yaşlar. 80’li yıllarda Cumhuriyet
‘Yalan Dünya’da Ali Ağaoğlu’nun meşhur ‘Maslak 1453’ projesinin reklamına gönderme vardı. Vardı da, biraz tadı tuzu kaçmış bir haldeydi. Bünyamin, Selahattin’in getirdiği ve masaya koyduğu yiyecekleri aynen reklamda olduğu elinin tersiyle, “Olmamış bunlar” diye fırlattı. Ama fırlatılanlar arasında, ev ekmeği de vardı. Koca ekmek hani göz göre göre yerde! Bunlara dikkat etmek lazım! Böyle bir polemiğe yol açacak kadar anlamı olmayan bu sahnenin ‘ekmeksiz’ çekilmesi hiç mi akıllara gelmedi?
‘KURTLAR VADİSİ’, ‘HABABAM SINIFI’ OLDU
Yeni sezonda ‘Kurtlar Vadisi Pusu’da KGT yapılanması kapsamında oluşturulan ‘her çeşit ülkeden gelen’ genç elemanlardan oluşan ekip yer alıyor. ‘Özel harekat’ birimi olarak hayli toylar. Oyunculukları da ‘toy’ olunca ortaya bir nevi ‘Hababam Sınıfı’ durumu çıkıyor. Bizim Polat Alemdar da “Bunları eğiteceğim” diye uğraşan Kel Mahmut!
ERKAN PETEKKAYA’NIN DURUMU İYİ DEĞİL
‘Dila Hanım’da Erkan Petekkaya’nın gözlerinin sanki feri gitmiş. Yani ‘moral’ olarak kıvamda olmadığı, her halinden anlaşılıyor. Acaba bu, kendisine ‘star oyuncu’ payesinin verilmesinin yorgunluğu mu?
‘BEHZAT Ç.’ FARKINI GÖSTERDİ
‘Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi’nde i
Bu sıralar “İzleyici dizilerden izleyici bıktı, onun yerine yarışmalar geliyor” diye bir yargı oluştu. Bir örnek vermek gerekirse Kanal D’nin şu sıralar ağır topu ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’. Kanal, şimdi bu yarışmanın peşine ‘Şanslı Masa’nın yeni bölümlerini de ekliyor.
Star’da haber sonrası ‘Büyük Risk’ tiryakilik eşiğinde. TRT, yeni yarışmaya başladı. Dizilerin bunalım döneminde yarışmalar kurtarıcı mı diye düşündüm. Ama rakamlar tam tersini gösteriyor. Yani geçen döneme göre yarışma sayısında azalma var! Geçen sezon 10 kanalda toplam 36 yarışma vardı. Bu yıl eylül ayında 11 kanalda 25 yarışma programı ekrana geliyor. Bir ikinci örnek, geçen ekim ayı. Geçen yıl ekim ayında 10 kanalda toplam 36 yarışma vardı. Bu yıl ekimde 11 kanalda 23 yarışma programı ekrana geliyor. (Kaynak: İnterpress Ajansı)
ALİ AĞAOĞLU HANGİSİNİ ÖNCE YAPACAK?
CNN Türk’te ‘Aykırı Sorular’ programına katılan Ali Ağaoğlu ispat edildiği taktirde yapacağı üç şeyi açıkladı. Daha önce ağaç kestiği ispatlanırsa Taksim’de etekle dolaşacağını söylemişti. Programda bunlara ilaveten Enver Aysever’in sorduğu iki iddiayla ilgili ne yapacağını açıkladı. Basında ‘beslediği gazeteci’ olduğu iddiasıyla ilgili; “Bir
Seçim akşamı haber kanallarımız beklendiği üzere bol konuklu seçim programları yaptı. Ama bir program ve bir konuk vardı ki bu seçimin ne anlama geldiğinin kodlarını çözdü (meşhur laftır ya!): Gündüz Vassaf.
NTV’de katıldığı ‘Bana Söz Ver’ programında net olarak şunu dedi Vassaf, “Bu seçimlerde ‘devlet seni dinliyor’ tehdidi başladı. Bu dünyaya da yayılacak...”
Neydi bu? Vassaf açıkladı; “Sizin hangi kitabı okuduğunuz, hangi dükkandan kaç paralık alışveriş yaptığınız, kiliseye hangi sıklıkta gittiğiniz; bu bilgiler hem Obama’nın kampanyasını yürütenlerde hem de Romney kampanyalarını yürütenlerde mevcuttu.” Vassaf , artık CIA ya da FBI değil, siyaseti yönetenlerin, onların arkasındaki para babalarının da bireyi bu şekilde gözetim altına almaya başladığını vurguladı. Yani başkanlar kukla, seçmenler kukla. Vassaf bunun sadece ABD değil, tüm dünya için geçerli olduğunu belirtiyor.
Bizden küçük bir örnek; bazen cep telefonlarına bilginiz dışında indirim başladı mesajları geliyor ve siz şaşırıyorsunuz ya! Mesela yani!
BENİM İÇİN ÜZÜLME
Laz, kürt, işçi hakları, patron, acı, gizli sevda, balık, çay, bale, zengin, fakir, doğa, ağaç yani ‘Benim İçin Üzülme’...
KAPTAN
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Mehmet Karlı. Kendisini 27 Mart 2011 Galatasaray’ın mali kongresindeki konuşmasıyla tanıdık. Sonra Oxford’ta doktora öğrencisiyken (ki burslu okumuştur kendisi belirtelim!) İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon’un karşısına dikilip, “Siz ırkçısınız” diye bağırmasıyla kendinden söz ettirmiş, CHP’nin yeni genç kadrosunun ‘geleceği parlak’ isimlerinden.
Televizyonlarımız kendisini keşfetti. İlk keşfeden SKYTURK360’daki ‘Sıcak Temas’ programı oldu. Aslı Aydıntaşbaş ve Hakan Albayrak’la (onunla başa çıkmak zordur!) yaptığı programda dikkati çekti. Daha sonra asıl ona ‘şöhreti’ kazandıran ‘Teke Tek’ programları oldu. Bu programda, ekranın ‘sinirli tartışmacılarından’ Prof. Mehmet Çelik’le (Celal Bayar Üniversitesi’nde öğretim üyesidir, kendisini Ülke TV’de yayınlanan ‘Sıradışı Tarih’ programından hatırlayabilirsiniz) yaptığı ‘29 Ekim’ tartışmasıyla ‘tam kıvamda bir hatip ve tartışmacı’ unvanını aldı. Yine ‘Teke Tek’te Star gazetesi yazarlarından Nuh Yılmaz’la yaptığı tartışma, onun nasıl ‘reytingi bol’ bir hatip olduğunu gösterdi. Bu ismi sanırım sık sık ( tabii kendisi
İzleyicilerin beyin dalgalarının dizileri verdiği tepkiler ‘nöro marketing’ (yani tüketimi algılama) adına ölçülüp biçilmiş. Bu işi Dr. Yener Girişken ve ekibi yapıyor. Daha önce de reklamlar konusunda birçok araştırması basında yer almıştı. Bazıları ‘belli deneklerde böyle bir araştırmanın yapılmasının sakıncalı olduğunu’ söylüyor. Valla ‘insan zevkinin ölçümünün’ her türlüsü biraz sakıncalıdır. Ama diğer yanda da gerçeklik payı vardır.
Ben de “Neden bazı dizilere ilgim var ama, çok izlenen bazılarına yok?” diye şöyle kendi kendimi yokladım.
MUHTEŞEM YÜZYIL: Yakın plan çekimlerin ve seslendirmedeki tonlamanın bende dikkat uyandırdığını gördüm. Konuyu takip etmek gibi bir sorunu yok. Ortasından da başlasan, seyret gitsin.
İŞLER GÜÇLER VE LEYLA İLE MECNUN: Her an ‘absürd espri’ yapacaklarını bilmek rahatısızlık veriyor. Bir de yaşım gereği, gençlerin güldüğüne gülemediğimi gördüm! Belki de Youtube’da yayınlanan espri dünyasından epey uzak olduğum için!
HUZUR SOKAĞI: Ana karakterin ‘ülkemizin en büyük sorununu’ çözeceğini bildiğim için pek ilgimi çekmiyor galiba!
KARADAYI VE USTURA KEMAL: Bıyıklı ve sert adamların resmi geçidi olduğu için haz almıyorum!
SEKSENLER: O