İzleyicilerin beyin dalgalarının dizileri verdiği tepkiler ‘nöro marketing’ (yani tüketimi algılama) adına ölçülüp biçilmiş. Bu işi Dr. Yener Girişken ve ekibi yapıyor. Daha önce de reklamlar konusunda birçok araştırması basında yer almıştı. Bazıları ‘belli deneklerde böyle bir araştırmanın yapılmasının sakıncalı olduğunu’ söylüyor. Valla ‘insan zevkinin ölçümünün’ her türlüsü biraz sakıncalıdır. Ama diğer yanda da gerçeklik payı vardır.
Ben de “Neden bazı dizilere ilgim var ama, çok izlenen bazılarına yok?” diye şöyle kendi kendimi yokladım.
MUHTEŞEM YÜZYIL: Yakın plan çekimlerin ve seslendirmedeki tonlamanın bende dikkat uyandırdığını gördüm. Konuyu takip etmek gibi bir sorunu yok. Ortasından da başlasan, seyret gitsin.
İŞLER GÜÇLER VE LEYLA İLE MECNUN: Her an ‘absürd espri’ yapacaklarını bilmek rahatısızlık veriyor. Bir de yaşım gereği, gençlerin güldüğüne gülemediğimi gördüm! Belki de Youtube’da yayınlanan espri dünyasından epey uzak olduğum için!
HUZUR SOKAĞI: Ana karakterin ‘ülkemizin en büyük sorununu’ çözeceğini bildiğim için pek ilgimi çekmiyor galiba!
KARADAYI VE USTURA KEMAL: Bıyıklı ve sert adamların resmi geçidi olduğu için haz almıyorum!
SEKSENLER: O günlerde bizim ev halinin aynısının tıpkısına yakın halleri aktarabildiği için izlediğimi anladım.
HAREM: Yeni keşfim. Levent Üzümcü’nün bu role ne kadar iyi gittiğini düşündüğüm için. Gani Müjde’nin birçok dizide denediği espri anlayışının, kendisini en iyi bu dizide ifade ettiğine inandığım için izlediğimi fark ettim.
DİLA HANIM: Öyle ‘ulaşılmaz aşkların’ filmlerini de sevmediğimden diziye de bir türlü ısınmadım. Önyargıdır. Ama beyin dalgalarım böyle!
AĞIR ROMAN YENİ DÜNYA: Filmin kendisi de pek iç açıcı gelmediği için dizi hali de beni olumsuz etkiledi.
UMUTSUZ EV KADINLARI: Etrafımdaki bugüne kadar var olan kadınlardan birçoğunu, dizideki karakterlerde gördüğüm için. Bunu bana yansıtabildiği için etkilendim.
ŞUBAT: Çöp toplayanların ya da ‘tinerci’ diye dışladıklarımızın dünyasına girmeyi hayal ettiğim için, belki bana bu yolu açtığı için (ne kadar gerçek ne kadar hayal bilemem) etkilendim.
BEHZAT Ç. BİR ANKARA POLİSİYESİ: Bize biber gazı sıkan polisin; aslında çılgın, anarşist, hayalperest, düzene karşı da olabileceğini anlatabildiği için sevdim galiba. Bir de birayı çok sevdiği için.
ÖYLE BİR GEÇER ZAMAN Kİ: Cemile’yi ne zaman görsem sanki hayatımda onu hep gördüm gibi bir duygu. Belki annem. Oynadığı bir kare denk geldiğinde, orada durduğumu fark ettim.
KUZEY GÜNEY: Kıvanç Tatlıtuğ’un ‘yitik delikanlı’yı çok iyi anlatması beni etkilemişti. Sonra? Konu kaybolup gitti. Yine de denk geldiğimde, Kıvanç’ın oynadığı karakterin karalerde takıldığımı görüyorum.
Ben de bağlamsam kablolara beyin dalgalarının eğrilerinin böyle çıkacağından eminim. Ama bu demek değil ki ben ‘sevmediğim’ dizileri izlemem. Ne anlatmak istediğini, diyaloglardan haber üretmek gibi muhabirlik işimi yapmaya çalışıyorum. Gazeteci de ‘ tarafsız’ değildir bunu mutlaka bir kenara yazın. Tersini söyleyenin alnını karışlarım!
REHBERiM
BU AKŞAM TEST VAR; DİZİ Mİ İZLENİR YERLİ FİLM Mİ?
Salı akşamları dizilerle iddialı kanallar filme yönelmişlerdi. Bu akşam ATV’nin yeni dizisi ‘Benim İçin Üzülme’ başlıyor. Kanalın yeni ve gerçekten iddialı dizisi.
Karşısında Star’da; yani en büyük rakibinde yerli film var. Star’da ekrana gelecek ‘Berlin Kaplanı’ daha dumanı üzerinde tüten film. ‘Reytingi’ de iyi olur beklentileri yüksek bir film tabii ki Star için. Gişede iyi iş yapan filmleri dizilerin karşısına koymak, sanırım ‘o filmi harcamak’ olmayacak. Hatta belki rakip kanalın dizisini harcamak olarak bile görülebilir.
Bu arada film nasıl derseniz? Bayramda Turmax’ta izledim. ‘Eyyvah Eyvah’ serisi gibi duygusal komedilerin devamı. Ama onun kadar etkileyici değil. Hele final pek bir paldır küldür yapılmış!
EN İYİ YAŞLANAN ÜNLÜ CANLI YAYINDA
Ben bu lafı çok sevdim. Pınar Altuğ için ‘en iyi yaşlanan ünlülerden biri’ sıfatı verilmiş. Bu, gerçekten mutlu olunası bir durum. Sabahın ilk magazin programı olan ‘2. Sayfa’da. Bakalım bu konu kendisine sorulacak mı? (KANALTÜRK / 08.45)