Hayat Şarkısı’nın son bölümünde Bahar, abla ve abilerini solladı. Yerli dizilerde bu yaştaki çocuğa ilk defa bu kadar oyunculuk alanı verilmiş oldu. Kaçırılıyor, sonra da bulunuyor diye rolü kısa kesilmemiş. Bahar, kendi başına evden kaçıyor sonra, yolda alzehimer olduğu anlaşılan genç bir kadın tarafından evine götürülüyor. Oradan da kaçıyor. “Yürü demişler, yürümüş” diye düşünmeyin. Öyle kolay değil. Yönetmen ve kurgu başarısı da yadsınamaz tabii ki. O anları yakalayıp sonra da, bir bütün içinde sunmak. Ev ahalisi “1.5 yaşındaki çocuk oynamış, öyle diziler var ki koca adamlar oynayamıyor” dedi.
DİZİLERİN PARMAĞI VAR MI?
‘Anne’ dizisinde çocuğun paylaşılamamasıyla ilgili bölümlere denk geldi ev ahalisi. “Ben senin annenim” diye iki anne söylendi. Biri kötü, diğeri iyi. Hakiki ve kötü anne, “Melek kızım” diyor.İyi ama sonradan anne ise, “Turna” diye sesleniyor. Bir o çekiştiriyor çocuğu,bir diğeri... Çocuk, “Sen annemsin ama seni sevmiyorum. Öteki annem değil ama olsun onu seviyorum” halinde. Böyle sahnelerin arasında dolaşırken işte bu PISA durumu denk geldi. “Bu halk böyleydi de onların seviyesine göre mi yapılıyor diziler? Yoksa halkımız böyle değildi de, diziler mi bu hale getirdi?” ‘Anne’ dizisinde neden böyle bir hava veriliyor? Daha derin bir anlatımla sunulamaz mı bu çelişkili durum?
Pizza değil PISA!
PISA, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından üçer yıllık dönemler halinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgive becerileri değerlendiren bir araştırma projesi. Biz bu yıl, 72 ülke arasında 50’nci olduk. Yani 22 ülkeyi geridebıraktık. 50 ülke de bizi geçti! Habertürk, geniş bir dosya yapmış.
Tanıtım metni, durumu anlatır haldeydi; ‘Okumada, matematikte, fende tarihinin en kötü notlarını alan öğrencileri konuşuyoruz. Çocuklarımız öğrenmiyorlar mı? Okuduğunu anlamıyorlar mı? Neyi, niye öğrendiklerini bilmiyorlarmı?’ Sokakta konuşuyorlardı; “Neolmuş pizza sonuçları mı açıklanmış?” 33 milyon adetten fazla satıyormuş ülkemizde! O konuda bir sorun yok. Kişi başına da üç dilimden fazla yiyormuşuz!
EMEKLİLİK ÖNEMLİ!
Evlendirme programları çok izlenen kanallarda ‘şöhret yaratma’yı zorunlu kılıyor. Bakınız Hanife kızımız. Soba dumanı kokan mahallelerden çıkıp, ülkemizin en şöhretli gelin adayı oldu. Bir de bu yarışmaların çıktığı kanalımız var; Flash TV. Orası hâlâ esnaf lokantası kıvamında. Seniha Hanım vardı, iki evlilik yapmış. “Emekli olamadım 4.5 yıllık açığım var” diyordu.