Sina Koloğlu

‘Paramparça’da Cansu’ya annesi 10 milyon TL’ye psikolojisi düzelsin diye çocuk aldı. Bizim ahali toplanmış salonda konuşuyor: “Hazal bir dönüp kendisine baksa, ‘Bunlar nasıl insanlar, parayı çocuklarına tercih etmişler’ diyor! ‘Hangi arada o arabayı aldın, mobilyaları sipariş ettin yuh’ diyen Özkan’a ne demeli? Yediği haltların haddi hesabı
var mı? ‘Bunlar insan değil’ diye söylenen Cihan sudan çıkmış ak kaşık sanki!”
Senaryo bize bir mesaj vermek istiyor ama nedir bilemedim!

Neden bu hale soktunuz?

‘Hayat Şarkısı’nda Hüseyin ile Melek, hani eli yüzü düzgün bir ilişkinin için gireceklerdi? Yok kardeşim, rahat bırakmadılar, ikisini de paçavraya çevirdiler valla!

Polis aradığını buldu mu?

“Polis birini arıyormuş. 310 no’lu müşteriyi tutukladılar” dedi Seda, ‘Beni Affet’ dizisinde. Polis aradığını mı bulmuş yoksa, hazır otele gelmişken birini götürelim mi demiş? Kura çekmişler, şans 310 numaralı odada kalan müşteriye gülmüş!

Finalini merakla beklediğim en son hatırladığım diziler ‘Behzat Ç.’ ‘Güneşi Beklerken’, biraz da ‘Muhteşem Yüzyıl’ olmuştu. ‘İçerde’ ve ‘Diriliş Ertuğrul’ finalleri bir nebze merakla izlenir.

Şahsen, ‘Poyraz Karayel’in finalini merakla beklerim. Ama o eski ‘Asmalı Konak’ın izleyici halleri bundan böyle hiçbir dizi için söz konusu olamaz. Mesela ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ ortadan kayboldu. Yeniden ekrana geleceği söyleniyor. Böyle bir durum olmasa, millet sokaklarda “Dizimizi isteriz” diye gösteri mi yapacak?

Bu kadar dizinin hangisinin sonu, ne kadar merak uyandırabilir? Oyuncu kadrosu ülkemizin ‘star’larından oluşan ‘Kara Sevda’ mı, yoksa ‘Cesur ve Güzel’ mi?

HELAL OLSUN BU KANALLARA!

Es TV’de Muammer Sun’un Nazım Hikmet Destanı’ndan ‘Bu Memleket Bizim’ (Davet) bölümü seslendiriliyordu. Sanırım Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası ve Devlet Çok Sesli Korosu’nun 2016 şubat ayında orkestra şefliğini Gürer Aykal’ın yaptığı konserdi. Bursa Olay TV ve Ankara B Kanal da şehir orkestralarının konserlerini yayınlanıyor. Adana’nın Çukurova Devlet Senfoni konserlerini ve Antalya Devlet Senfoni Orkestrası’nın konserlerini yayınlayan yerel kanal var mı?

Peki İzmir ne durumda? Üç

Meclis, tarihi toplantısına başladı. Ev ahalisiyle bütün toplantıyı canlı canlı izleyelim dedik. Meclis TV’de yayın yoktu; TRT 3 Spor yayını vardı. İnternette mevcuttu. Biz niye ekrandan izleyemedik? Halk TV ile Ulusal Kanal olabildiğince internetteki yayını ekrana taşıdı. Bir bakalım dedik hangi kanal kimi, ne kadar süreyle verdi...

Kim kimi atladı?

CNN Türk, gördüğüm kadarıyla haber kanalları içinde HDP adına konuşan Meral Danış Beştaş’ın konuşmasını yayınlayan tek kanal oldu. CNN Türk, MHP adına konuşan Mehmet Parsak’ın konuşmasını vermedi. NTV, HDP adına yapılan grup konuşmasını yayınlamadı. Habertürk de aynı şekilde bu konuşmayı vermedi.

Bu isim sadece TRT Haber’de

Anayasa Komisyonu adına, başkan Mustafa Şentop da konuşmacılar listesindeydi. Onun konuşmasını TRT Haber kanalı verdi. ‘Her partiye eşit mesafede’ olması gereken TRT’de HDP adına yapılan konuşmayı görmedim.

Biraz görüntü, biraz ses

Ulusal Kanal ve Halk TV, MHP adına konuşan Mehmet Parsak’ın konuşmasının bir bölümünü yayınlandı. İki kanalın başkanlık sistemine karşı olduğu biliniyor. AKP adına konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın görüntüsü üzerine yorum yapılıyordu. Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşması verildi. A Haber

‘Kalbimdeki Deniz’ acayip iş yapıyor. Kendi halinde bir dizi. Dizinin basında çıkan haber sayısı aralık ayında 88. İlgi ve alaka sıralamasında 16’ncı. En son bölümün izlenme oranı AB ve Total ortalaması yüzde sekiz. Bu oranla, en çok izlenen ilk beş dizi arasına giriyor.

TV8’de ‘O Ses Türkiye’ yılbaşı tekrarı vardı. AB’de onun yükselmesinde bu durum etkili olabilir mi, haftaya göreceğiz.

Ne olursa olsun beklenmedik bir durum olduğu kesin. Bu durum ‘ Aşk ve Mavi’ için de geçerli olabilir. Emrah artık izlenir mi, diye laflar dolanıyordu. Total’de son yayınlanan bölüm, yüzde 8.44 alarak gün ikincisi olmuş. AB’de karşılığı yok gibi. ‘Kalbimdeki Deniz’ öyle değil. Her iki kesimi de memnun etmiş görünüyor.

Eğitimli de izliyor!

Yayınlandığı ilk bölüm sonrası; “Entrika, para, gizem, at, avrat, silah, Urfalı, ergen ve yasak aşk... Hangi karakteri ararsan mevcut. Onların hikayeleri de var. Daha ne istiyorsun be adam? ya da zaten biz senelerce oynasın mı istiyoruz? Bir sezon gidecek, bitecek. Nedir derdin? Sevmedin bırak seyretme! Millet izlesin” diyeceklerdir diye yazmışım. Durum bu. Valla bıraktık, millet izliyor işte.

Yarışma yaptık olmuyor

‘Bu Şehir Arkandan Gelecek’teki bir diyalog dikkatimi çekti. Derin, (Leyla Lydia Tuğutlu) babası Tekin Mirkelamoğlu’na (Burak Tandoğan) “Kendimi arafta hissediyorum” dedi.
Bu ne olgunluk!

Noel yemeği!

‘No: 309’da Lale’nin doğacak çocuğuna bakıcı aranıyor. Adayların hiçbiri tatmin edici değil. Songül Hanım, “Ben bakarım torunuma” diyor. Sorun çözülüyor. “Eveet bu işleri hallettiğimize göre gidelim giyinelim. Ayol, akşam noel yemeğine davet edildik” diyor Songül. Pek bir manidar!

National Geographic kanalında ‘İklim Meselesi’ belgeselinde sponsor bir ev aletleri markasının reklamı vardı. Görünce bir garip oldum. O kadar uzak geldi ki... HES’lerde dayak yiyen teyzeler ve gençler gözümün önüne geldi. Mesela Cihan Eren’i aklıma düşürdü. İstanbul Barosu ağır ceza avukatı. Memleketi Rize’nin Fındıklı İlçesi’nden geçmesi planlanan Karadeniz Sahil Yolu’na karşı çıktığı için, 2005’te öldürüldü. Sonra aklıma 1989 Aliağa Termik Santrali direnişiyle Cerattepe geldi. ‘İklim Meselesi’, National Geographic kanalında Ezgi Mola, Halit Ergenç, Ozan Güven ve Serenay Sarıkaya’nın sunumuyla geçtiğimiz pazar 20.00’de yayınlandı. Duyarlılık, belgeselin çekimi ve müzik her şey etkileyiciydi. Nedense böyle bir ön yargıyı içimden atamadım. Sanki her şey olması gerektiği için yapılıyormuş hissine kapıldım.

Çevre, her daim çok uluslu markaların hassas olduğu konudur. Deresine ya da
zeytinine direnenlerin sponsorları yoktu. Dediğim gibi pek bir ön yargılıydım!

BBC’NİN CASUS HAYVANLARI!

Konu belgeselden açılmışken devam edelim... “Bunu da yaptılar” dedirtecek bir belgesel, 12 Ocak’ta BBC’de yayınlanmaya başlayacak: ‘Spy In The Wild’. Guardian’da çıkan haberde ‘Planet Earth ll’den

Yeni sezonda 45 dizi olacak. Daha fazlası da olabilir. Borsa gibi her an artıyor. Baktım ‘Utanmaz ‘ (Shameless’ yerli hali)/ (Med Yapım) ve ‘Dudullu Postası’ (Eflatun Film) listeye girmiş bile. Yani 45’e çoktan ulaştı.

Bunların içinde biri Puhu TV, diğer ikisi Blu TV olmak üzere üç internet ortamında gösterilecekdizi var.

800 oyuncu

Ortalama bir dizide yan roller ve baş rollerle birlikte en az 13 kişilik bir kadro oluşturuluyor. 800’ün üzerinde bir oyuncu kadrosu ortaya çıkıyor. Yeni diziler oyunculara ekmek kapısı. Dikkat çekenler arasında ‘Aşk ve Gurur’, ‘Adı Efsane’, ‘Baba’, ‘İçimdeki Fırtına’, ‘Utanmaz’ ve ‘Görünen Adam’ı sayabilirim. Bu arada belirteyim bu ‘Shameless’in yerli hali ‘yabancısından’ ne kadar ayrışabilecek?

En çok iş yapan şirketler

Eksik olacak ama fikir vermesi açısından saptadıklarımı sizinle paylaşayım. En çok iş yapan şirket Limon Yapım (Dört işi görülüyor). Onu, üçer yapımla Ay Yapım, D Yapım ve Endemol izliyor. TİMS bu sektörün büyük isimlerinden, tek yapımı görülüyor. Tabii ki bunlar artacak. Üretim açısından gidişat böyle. TRT’nin kendi takımı var. Tekden ve Es Film demirbaş isimleri. ‘Hacı Bayram Veli’, ‘Payitaht Abdülhamid’, ‘Devletli Son Yüzyıl’ ve ‘Malazgi

Atlas Tarih’in 2012 Kasım sayısında Kemal Tayfur; “Balkanlar’daki Müslüman nüfusunun yüzde 35’i sürülmüş, yüzde 27’si kıyıma uğramıştı. Yeni Türkiye Cumhuriyeti de, kurulduğu günden bu yana kesintisiz süren, kimi dönemlerde kitlesel nitelik kazanan göçleri karşılamak zorunda kaldı” diye yazmış. Bu konular pek konuşulmaz bizde. Hep ‘buradan gidenlerin’ hikayeleri entelijansiyamızın
ilgi alanındadır. Nedense bu tarafı anlatılmaz! TRT 1’de ‘Son Destan’
dizisi Yugoslavya’dan buralara göç eden bir ailenin dramını anlatıyor. Baskı
ve zulümden kaçıp geldiği ülkesinde bir başka ‘zulüm’le karşılaşmanın da öyküsü.

Görüntüler etkili...

Ev ahalisi; “Evet içinde aşk var, kimin kimi seveceği, neler olacağı diğer dizilere benziyor. Bunu bir tarih içinde başka bir mekanda anlatmak bile diğerlerinden farklı kılıyor” dedi. Dizi, 1941 Üsküp diye başlıyor. Türkiye’de karneyle bir yaşamın yılları. Bunu fırsat bilip stokçuluk yapan Yavuz Bey (Selçuk Yöntem). Babasını (Taner Barlas) çetelerin kurşunlarıyla kaybeden Destan’ın (Bülent İnal) ailesini alıp Türkiye’ye, vatana geliş öyküleri sonrasında yaşadığı hayal kırıklığı anlatılıyor. Balkan göçmeni bir ailenin çocuğu senarist Ali Ulvi Hünkar. Hikayede