‘SON DESTAN’ BİR BALKAN HİKAYESİ

Atlas Tarih’in 2012 Kasım sayısında Kemal Tayfur; “Balkanlar’daki Müslüman nüfusunun yüzde 35’i sürülmüş, yüzde 27’si kıyıma uğramıştı. Yeni Türkiye Cumhuriyeti de, kurulduğu günden bu yana kesintisiz süren, kimi dönemlerde kitlesel nitelik kazanan göçleri karşılamak zorunda kaldı” diye yazmış. Bu konular pek konuşulmaz bizde. Hep ‘buradan gidenlerin’ hikayeleri entelijansiyamızın
ilgi alanındadır. Nedense bu tarafı anlatılmaz! TRT 1’de ‘Son Destan’
dizisi Yugoslavya’dan buralara göç eden bir ailenin dramını anlatıyor. Baskı
ve zulümden kaçıp geldiği ülkesinde bir başka ‘zulüm’le karşılaşmanın da öyküsü.

Görüntüler etkili...

Ev ahalisi; “Evet içinde aşk var, kimin kimi seveceği, neler olacağı diğer dizilere benziyor. Bunu bir tarih içinde başka bir mekanda anlatmak bile diğerlerinden farklı kılıyor” dedi. Dizi, 1941 Üsküp diye başlıyor. Türkiye’de karneyle bir yaşamın yılları. Bunu fırsat bilip stokçuluk yapan Yavuz Bey (Selçuk Yöntem). Babasını (Taner Barlas) çetelerin kurşunlarıyla kaybeden Destan’ın (Bülent İnal) ailesini alıp Türkiye’ye, vatana geliş öyküleri sonrasında yaşadığı hayal kırıklığı anlatılıyor. Balkan göçmeni bir ailenin çocuğu senarist Ali Ulvi Hünkar. Hikayede geçmişin payı büyük sanırım.

Görüntüler dizi başladığı an kendisini gösteriyor. Başarılı bir ‘colorist’ çalışması var. Görüntü yönetmeni Cengiz Fazlıoğlu’nun da açılarını göz ardı etmemek lazım. Zamana uygun mekan, giyim ve aksesuarda sırıtan bir durum yok. Hani gözümüze ‘baak nasıl da sokakları arabaları buldum’ diye sokulmadan, usturuplu bir sunum yapılıyor.

Hikayesi de var

Senaryo bize ‘sürpriz’ yapmayı değil, “Evet bunlar olabilir ama nasıl olacak?” yolunu gösteriyor. Destan belli ki Yavuz Bey’in kızı Nergis (Sedef Avcı) ile ‘nefretten doğan bir aşka’ doğru yol alacak. ‘Halit (Fatih Artman) stokçu Yavuz Bey’in yanında rahat yaşamanın bedelini nasıl ödeyecek?’, ‘Yavuz Bey sevgilisi Selvi (Ekin Türkmen) ile evlenebilecek mi?’, ‘Kızı Nergis bu duruma ne diyecek?’, ‘Şahsine (Ecem Çelik) Yugoslavya’da köyündeki yavuklusuna ulaşabilecek mi?’

Bu soruların hoş bir senaryo içinde anlatımı ve zamanın ruhuyla bütünleşmesi ortaya izlenesi bir dizi çıkarıyor. Beş bölümde bitmesi ayrıca önemli. Sündürmeye zaten zamanı olmayacak. Ev ahalisi, Yavuz Bey’in hangi partiden olduğunu merak etti. Malum durumların geçtiği yıllar İnönü yılları! Dizimiz, duruma ‘sınıfsal’ açıdan bakmayı tercih etmemiş. ‘Haram ve helal’ ekseninde buluşturmuş stokçu Yavuz ile direnen Destan’ı... Tersi olsa, sürpriz olurdu.