Toplumun milli, manevi değerlerine ve genel ahlaka aykırı haller gündüz kuşağının vazgeçilmezidir. Hem şikayet edilir hem de acayip izlenir. Beyaz TV’de ‘Nur Viral’le Hayatta Her Şey Var’ programında evlilik terapisti Selin Karacehennem’le işlenen konular, RTÜK tarafından cezalandırılmış. Adını vermeyen izleyicilerin evlilik ve cinsellik üzerine sorular sorması sebebiyle... Onlardan biri şöyle: Eşi, komşusunun karısıyla birlikte olmuş. Hem de adam kahve almak için bakkala gittiği sırada... Hatta bir de çocuk doğmuş o hızlı ilişkiden. Bunu da kadına bizzat olayı yaşayan (!) komşusu anlatmış, ‘itiraf’ niyetine... “Kocanız yoksa yanınızda, birbirinizin evine gitmemeli” diye noktayı koydu Selin Hanım. Eşiyle cinsel soğukluk var telefondaki izleyicinin. Adamı tuvalette yakalamış iki defa. Selin Hanım, “Yüzde 99 böyle yapıyorlar” diyor. ‘Tuvallette oluyorsa, dışarıda yapmıyorlar’, saptama böyle... Pratik hayatı biliyor, bunca yıllık evlilik terapisti. Bu arada adam fena çapkınmış, binadaki bir kadına içecek ısmarlamış (!). Ayrıntıda bunu da öğreniyoruz. RTÜK’e yoğun şikayet gelmiş bu iki programla ilgili, onlar da cezayı basmış!
‘İlgiye teşekkür ederim’
Program üç gün yayınlanmadı. Nur
‘Teksas Katliamı’ konulu yerli bir aile ortaya çıkınca, hele bu iş ekranda canlı yayınlarda yavaş yavaş bizlere sunulunca, ortalık ayağı kalktı. Müge Anlı’ya yüklenilmeye başlandı. RTÜK, “Şikayet geliyor, kaldıracağız bunları derken, baktık Cumhurbaşkanı teşekkür ediyor. Mesele sadece bizde mi? Sorun televizyonun kendisi. Onunla tanışıtığımızda bize ‘rehberlik’ ediyordu. Sonra giderek bu ‘naif’ hali, yerini ‘hayatımıza müdahale’ye bıraktı. “Reality Show” dedikleri yani gerçeğin şovu, aslında buydu. Başlıklar içinde, etkili örnekleri olan bölüm ‘Ben adalet sağlarım’ kısmı oldu. Bizde en çarpıcı örneği de Müge Anlı... Bir ‘televizyon sonucudur’ yaşanan.
Eduard Zimmermann bu işin piri
Eduard Zimmermann, 30 yıl alman televizyonunda ‘Aktenzeichen XY’ (Çözülmeyen Dosyalar) programını sundu. Program devam ediyor. Gençliğinde kara borsa yaparak hayatını kazandı ve 80 yaşında öldü. Ve tüm ‘ekrandaki bilinmeyen suçluları bulan’ programların babası olarak bilindi. Zimmermann, emekliye ayrıldıktan sonra (hatırlatayım devlet katında birçok nişan ve ödül aldı, yaptığı hizmetlerden dolayı!) ‘Ben de Bir Dolandırıcıydım’ diye hayatını anlatan bir kitap yazdı (Auch ich war ein Gauner). Bu
Netflix, Beren Saat’le anlaştığını duyurmuştu. İlk ipuçları geldi. Göbeklitepe üzerine tarihi ve fantastik bir dizi. Malzemesi bol, yazılanı çizileni zengin bir hikaye... Bakalım nasıl toparlanacak? Diziyi ‘Hakan: Muhafız’ı çeken O3 Medya yapacak. Senaryoyu Nuran Evren Şit’in yazacağı söyleniyor. Ve bu proje yayınlandıktan sonra Göbeklitepe’nin turist sayısında nasıl bir artış olacağını çok merak ediyorum. Acayip bir tanıtım olacak. ‘Dünya tarihinin yeniden yazılması’na vesile olan, dünyanın en eski tapınağı. Bu iş kotarılırsa, fantastik dizi severlerin epey ilgisini çekecek.
Netflix ödevi vermiş
‘Hakan: Muhafız’, Osmanlı’dan bugüne fantastik bir hikayeydi. Şahsen, orta karar buldum. Bu dili yakalamak öyle kolay değil. Yoksa bu toprakların fantastik dizi ve
sinemaya vereceği çok hikayesi var.
Bir ‘Osmanlı’ yapımı daha geliyor. İlk ben duyurmuştum, ‘Ottoman Raising’... Karga Seven Pictures’ın işi olacak. Fatih Sultan Mehmet’in padişah olması ve sonrasını anlatılıyor. Dizi, sekiz bölüm ve dokü-drama şeklinde olacak. ‘Roma Empire’ gibi bir yapım. Netflix, ‘dram’ işlerini özel kanallara bırakırken, ‘buralarda ne yaparım?’ sorusunun cevabını şimdilik ağırlıklı ‘Osmanlı’ genelde
Yılmaz Erdoğan, TRT Haber’de katıldığı programda açıklamıştı: “Önümüzdeki ay, ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ın yeni kuşağı başlıyor” diye...
Aklıma ilk gelen TV8’di bir yoklama yaptım, “Pek niyetleri yok” gibi... Sonra, kulağıma bir bilgi geldi, “Kanal D, BKM’yle yeni bir iş yapacak” diye... Ee olsa olsa bu ‘Çok Güzel Hareketler’ olur diye düşündüm. Bu arada yazmadan geçmek istemedim, Erdoğan’ nın en son ‘mizah ve siyaset’ yorumu, ilgimi çekti. TRT Haber’de söylemişti.
Siyasetle mizah...
Soru; “Türkiye’de sanatla mizahın siyaset ilişkisi gündemimize geliyor. Siz nasıl değerlendiriyorunuz? Yanıt: “Mizah güldürmeyi hedef alır. Bazen siyaseti malzeme yapar, bazen yapmaz. Dolayısıyla bahsedilen siyasi hiciv (konuya gelelim yani). Ne meslek gruplarında, ne de sokakta herhangi bir siyasi hiciv bir saldırı olarak algılanıyor. Hatta çukura gömme gibi tanıyamadık, kavramlarla yapılıyor. Anında yoğun ve aşırı tepkiler gösteriliyor. Bu saha, normal bir düz cümle haline getirilip, şaka ve mizah olmaktan çıkarılıyor. Bazı insanlar da uğraşmak istemiyorlar.” Eğip bükerek ‘anlatmaya’ çalışmış Yılmaz Erdoğan ‘simgeler’le, “Anlayana” diyerek... Ekranda siyasi mizah var mı?
YABANCI BİTTİ,
Kanal D, arka arkaya ev ahalisinin oturup izlediği filmleri yayınladı; ‘Medusa Darbesi’ ve ‘Suçlu’... Bu
filmler defalarca oynadı ve biliniyor.
İzlerken aklıma, “CIA demek böyle yapıyormuş” geldi. CIA, yapmak istedilerini Hollywood’un üzerinden anlatır derler.
İyi CIA kötü CIA...
‘Medusa Darbesi’, ‘İyi CIA, kötü CIA’ya
karşı’ filmi olarak yorumlanıyor’ mesela...
‘CIA ile Silikon Vadisi arasında gizli bir anlaşma olduğu mu ima ediliyor?’ da bir başka soru... Bütün dünyayı her daim izleyebilir olma hali, filmde vardı. ‘Suçlu’da İspanyol anarşist, Hollandalı bilgisayar korsanı, dünyayı yok etmeye çalışıyor. Ev ahalisi, “Yoksa CIA, kendi işleri için böyle tipleri mi kullanıyor?” diye sordu. “CIA’nın cerrahları var demek ki,
Reklam sektörünün önemli dergisi Marketing Türkiye, ‘En beğenilen diziler’ başlığıyla bir araştırma yaptırmış. Türkiye’nin televizyon resmi de çıkıyor bir oranda. 450 kişiyle ‘online’ olarak yapılmış, Sosyo Ekonomik Statü (SES) oranları temel alınmış. 2018 yılının en çok izlenen kanalı Kanal D (yüzde 50), FOX (yüzde 47), atv (yüzde 45), Star (yüzde 29), TRT 1 (yüde 27) ve TV 8 (yüzde 27) olmuş.
En çok takip edilen ilk beş dizi
‘Çukur’ (yüzde 11), ‘Arka Sokaklar’ (yüzde 10.6), ‘Vatanım Sensin’ (yüzde 7.6), ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ (yüzde 6.4) ve ‘Bir Zamanlar Çukurova’ (Yüzde 6.3) en çok izlenen beş yapım.
Evde TV izleme devri bitiyor
İnternetten dizi izleme alışkanlığının TV’den izlenme alışkanlığının önüne geçtiğini bu araştırma gösteriyor. ‘Yayın saatinde izleme’ yüzde 73’le ilk sırada. YouTube’dan, dizi sitelerinden, TV web sitelerinden, ücretli TV hizmetlerinden izleme gibi internet üzerinden takip şıklarının toplamı yüzde 85 ediyor.
İnternet kendi işlerini yarattı
“Türk dizileri de artık internetten izleniyor” diyebiliriz. Yüzde 60 oranında durum böyle. İnternet yerli diziler arasında ilk dört şöyle: ‘Sıfır Bir’, ‘Bartu Sen’, ‘Yaşayamayanlar’ ve ‘Şahsiyet’.
Diziler tatilde, filmler çok izlenen zaman diliminde ekrana geliyor. Yerlilerden, komediler gözde... Son örnek, ‘Hadi İnşallah’ oldu. Diyaloglar ‘biip’li olunca, ev ahalisi, ‘boşluk doldurma’ oyunu oynuyor. Böylece yeni bir tür yarışma formatı bulundu. Öneririz, keyifli oluyor!
YEDİ KİŞİ DIŞARIDA BEKLİYOR
Tartışma programları konuk dolu. Sunucuyla birlikte yedi kişi... “Nereden bulmuşlar bu kadar insanı?” dedi ev ahalisi. “Bir o kadar da dışarıda bekliyordur, çağırsalar gelir” dedim. Söylediğimi doğrular bir durum, Habertürk’te yaşandı. CHP’nin Ankara Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş konuktu Didem Arslan Yılmaz’a... Epey konuştular. “Reklamlardan sonra saat 23.00’te, Suriye meselesini konuşacağız” dedi Aslan yeni konuklarıyla... Yetmedi yani. Baktık dört kişi. O saate kadar beklemişler ve üşenmemişler. Bir konu daha olsa, dört konuk rahat bulunurdu. Milletçe TV’ye çıkmayı seviyoruz.
Bu ses albüm yapın!
‘O Ses Türkiye’ye bağırmadan şarkı söyleyen özel sesler, çok nadir çıkıyor. Onlardan biri Gülce... Tekrarında denk geldim, Şebnem Ferah şarkısı söyledi. İşte albüm yapılacak bir ses, hadi bakalım!
'Çarpışma'nın stadı
Sarıyer’in stadı Yusuf Ziya Öniş, 80’li yıllardan bir
TRT 1’in yeni dizisi ‘Vuslat’ta Faik’in (Murat Karasu) dükkanı yanarken, ses bize anlatır: “Ateşe aşıksan, onun hakikatini öğrenmek için ateşe düşecek, onunla yanacaksın. Ama yandıktan sonra onu anlatacak aşkı söyleyecek bir sen kalmayacak. Döne döne yanacak, yana yana bitecek, bittiğin an sen olacaksın...” dizinin özeti... Salih (Mehmet Özgür) Arifler’in satrancını masaya açar Çakal Necmi’nin kahvesinde... “Vakit geldi, yolcu yola çıktı. Artık bize beklemek düşer” dediğinde mahallenin delikanlısı Tekin şöyle der: “Baba, senin böyle ortaya söylediğin laflar beni korkutuyor, sanki burada bizden başkaları varmış, onlarla konuşuyormuşsun gibi.” “Bu bir yolculuk oyunu. Oklar yolcunun yükselmesine, yılanlar yolcunun düşmesine işaret eder. Her basamaktaki kavramı anlatmak zorundadır yolcu... Öğrenip anlatması gerekir, anlamazsan, anlatamazsın, alatamazsan geçemezsin” der Salih Baba ve dizinin yolculuğunu bize anlatır aslında.
Sahiciliğini korursa, izlenir
Meczup Abdullah’la (Erdem Akakçe) birlikte tüm mahallenin kaderidir belki de onlar. Aziz (Kadir Doğulu), Feride (Devrim Özkan), Hasibe, Faik, Fırat, Ceylan ya da Tahsin, Perihan... Allah’a kavuşma çabası içinde zor ve meşakkatli