New York Times’ta ‘Games Of Thrones final yapabilir mi?’ diye bir makale vardı. Yine aynı sayfada bir dizinin final haberi veriliyordu. Haber olacak, merak uyandıracak, makale yazılacak kadar derin bir anlamı var ‘final’in başka televizyon dünyalarında. Bizde vallahi benim hatırladığım, ‘Ufak Tefek Cinayetler’ en yakın finalini merak ettiğim proje. ‘Erken final’ diye bir şey uydurduk mesela. ‘Sezon finali’ var. ‘Dizi final yapıyor’, karşılığı ‘tutmadı, yayından kaldırılıyor’ oldu. Bugün hangi yapım final yapsa olay olur? ‘Diriliş Ertuğrul’ mu?, ‘EDHO’ mu? Hani böyle sokaklarda incin top oynar filan. Bitti o devirler.
Her şey zaten anlatılıyor
Piyasanın bildik, dizileri iş yapan bir senarist dostuma sordum. ‘’Finallerin bu hale gelmesinde bölüm sürelerinin inanılmaz uzun olmasının rolü var. Çünkü her şey, finalden önce zaten oluyor” diye durumu özetledi.
‘Şişmanlar seksi olamaz’
James Corden, İngiliz komedyen, oyuncu, talk show’cu vs. o söylemiş: “Şişmanlar dizi ve filmlerde romantik rollerin dışında tutuluyor. Şişmansan hiçbir zaman aşık olamazsın, cinsel ilişki kuramazsın.” Kendisi de şişman bir oyuncu. Yine iş senaryo yazanlara düşüyor. Bizde de öyle mi? “Çok
Zenginlik ile fakirlik sanki kader... Türkiye’nin dizileri böyle... İzleyen de kabulleniyor ve sabah yeni güne uyandığında, ‘kaderi’yle baş başa kalarak, yaşamaya devam ediyor. ‘Zengin ve Yoksul’ dizisinin fragmanında şöyle diyor: “Biz, zengin akrabaları olan, onların döktüğü kırıntılarla yaşayan, yoksul insanlarız.” Kanallar, “Halkımız bunu istiyor, bunu seviyor, dünyaya bu dizileri satıyoruz” diyecekler, haklılar... Biz de oturup izleyeceğiz. Yoksulluğun kader olduğu, bilinçaltında bir yerlerde duracak, ulaşılmaz aşkları konuşur olacağız. Seyreden, zenginine ve yoksuluna kader diyerek, mutlu mesut, diziler sayesinde yaşamaya devam edecek!
FİNAL YAPACAKLAR
‘Çocuklar Duymasın’, final yapacak. Bir dönemin keyifli dizisi, eski günlere her daim götürenlerden... Yeni hali için “Neden olmasın?” diyenlerdendim ama olmadı. Biz, eskileri tekrar izleriz.
‘Jet Sosyete’ de kanımca çok yoruldu. 120 dakika güldürmek, ağlatmaktan çok daha zor... Durup durup, ‘Avrupa Yakası’nı aradık. Gülse Birsel, daha nice dizi ve filmlere imzasını atar. Mesela ‘Aile Arasında’yı ev ahalisi acayip keyifli izledi.
ÇERKEZ TAVUĞUNU BİLECEKSİN!
Zuhal Topal’ın programında, gelin Burcu Hanım, konuklarına değişik
Kanal D’nin ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar 2’ ekibi, kampa girdi. Peki nerede? Yılmaz Erdoğan’ın Köyceğiz’deki çiftliğinde... Sonradan film platosu haline de getirdiği 120 dönümlük arazi... Ekip, hafta içi burada çalışmalarını yapıyor sonra, İstanbul’a dönüp çekimler gerçekleşiyor. Genç bir ekip, şimdi her biri değerlidir ve heyecanlıdır. Ama içlerinden bir arkadaş ilgimi çekiyor; Evliya Aykan... Hani derler ya, kumaş çok iyi.
‘ZALİM İSTANBUL’ NE YAPAR?
Kanal D’nin yeni dizisi ‘Zalim İstanbul’ çok zor bir günde izleyiciyle buluştu. Pazartesi günü ekraanda Show TV’de ekrana gelen ‘Çukur’, Star TV’deki ‘Söz’ ve FOX’ta yayınlanan ‘Yasak Elma’ gibi izleyicisi oturmuş yapımlar var. Peki bu yeni proje ne yapar? TRT 1’in ‘Vuslat’ dizisiyle rekabeti olur. Yüzde 4.30’larda reytingi olsa bile bu anlamda başarıdır.
‘YASAK ELMA’ NEDEN CİDDİLEŞİR?
‘Yasak Elma’, kendisiyle bir şekilde dalga çeken senaryosuyla dikkat çekiyordu. Sonra birden, “Ciddileşelim” dediler. Tabii bunu yaparken, kaş göz yarıldı biraz... Son bölümünde Dündar, Zeynep’i kaçırıp zorla nikah kıydı... Finalde, “Evliler ne yaparsa, bizde onu yapacağız” gibi garip laflar söylendi. Kadına şiddete parmak mı bastılar şimdi!
İzmir Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde ‘Cahit Berkay&Yeşilçam Film Müzikleri
Orkestrası’ konseri... Biraz müzik ve
notaları yazalım...
Yeni bir proje... Cahit Abi’yle (Berkay) konser sonrası kuliste heyecanını paylaştım “Bursa’da çaldık, bu ikincisi” dedi. Birçok ilden teklif gelmiş. Türkiye’yi değil; dünyayı da dolaşmalı bu proje... Melih Kibar ve Yalçın Tura’dan da örnekler var. Berkay, ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’la bir giriş yaptı, dünya çapında bir film müziğinin notaları... İddia ediyorum bir ‘Baba’ (Godfather) müziği ne ise, ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ da odur. ‘Devlerin Aşkı’, ‘Çiçek Abbas’ ‘Hülya’ ‘Dila Hanım’ ‘Güler misin Ağlar mısın?’... 1974 yılı Moğollar Grubu 45’liği olan ‘Bu Nasıl Dünya?’ ile tüm Yeşilçam yıldızlarına gidiyordu. ‘Tosun Paşa’ ile Süt Kardeşler’de çok önemli bir bestekârımızı andık, Kemani Sebuh Efendi. ‘Umutsuzlar’ bir Yılmaz Güney filmi. Yalçın Tura’nın gerçekten oya gibi işlediği salonun akustiğinin de imtahan eseri olarak gördüğüm filmin müziği bende, “Yalçın Hoca için de böyle bir proje olmalı” dedirtti. ‘Bir Yudum Sevgi’, ‘Keşanlı Ali Destanı’, ‘Ağrı Dağı Efsanesi’, ‘Toprak Ana’, ‘Gelin’ ve ‘Aşkı Memnu’ (1975 dizisinin müziği) ve ‘Hasretinden
Satışlar iyi ve hatta dünyanın ABD’den sonra en büyük ikinci ihracatçı ülkesiyiz. Biz öyle biliyorduk. Dizi sektörünün bu satış ve pazarlama tarafından gelen bazı bilgiler, “Kazın ayağı, öyle değil” diyor. Malum, sektör için önemli bir fuar var; MİP TV. Cannes’da dünya televizyon sektörünü bir araya getiren uluslararası içerik satış ve tanıtım fuarı diyelim. Önemli bir şirketin tepe ismiyle sohbet ediyorduk. “Nasıl geçer MİP TV?” diye sordum. “Valla boş geçer” dedi. “Yeni işlerde sorun mu var?” diye sordum. “Yapılan işler kötü. Çok ciddi senaryo sıkıntısı var. Yazanlar aynı şeyi yazıyor. Bakın üç yeni dizi başlayacak üç işinde içeriği aynı” dedi. Bu, ara ara dillendirilen bir durum. Yani meşhur, “120 dakika dizi olmaz” durumu. Senaristler, ‘neft yağı sürülmüş’ gibi yazıyor. Şu an ekranda izlediğim iki dizi var. Diğerlerine iş icabı bakıyorum. Zaten ‘telenovela’dan sıyrılamadık, ‘hitap edildiği söylenen’ kitle bunu istiyor. Üstüne yazamıyoruz da... En çok satan ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ ile ‘Muhteşem Yüzyıl’... Latin pazarına girdik ve iyi gidiyoruz unutmayalım, rakiplerimiz de epey çalışıyor. Afrika ülkeleri, MBC kanalı vasıtasıyla Arap ülkeleri bile ‘işi ciddiye’ aldılar. Latin
Seçimi bol bir ülke Türkiye...
Ekran da artık seçim konusunda uzmanlaştı. “Ben böyle hazırladım, benim tablolarım böyle” gibi haberler yapılmıyor. Ekranın sağına, soluna, ve altına üzerine ne koyacaklarını biliyorlar. Bu açıdan her kanal, kendi yöntemini belirlemiş olarak karşımıza çıktı.
‘Önce açıklayacağım’ kanalları
Her seçimin vazgeçilmezi, ‘bir adım öne çıkmak isteyen kanallar’ durumu... Açıklamanın saati belirleniyor. Fakat ‘ilk sonuçları vermek’ için kendini tutamayanlar mutlaka oluyor. Sanırım bu, ruh halimizden kaynaklanıyor. Bu seçimlerde de, öyle
oldu. Üç kanal hemen işe koyuldu.
RTÜK’e şikayetler ulaşmış. Olsun,
önemli olan racon!
Ana Ocağı’, TRT 1’in demirbaş yarışmalarından biri oldu. 250 bölüm yayınlandı. Ümmiye Anne, ekran yıldızı Ronaldo’yla oynadı. Yarışma, Star TV’de yeniden başlıyor. Ümmiye Anne yine olacak. Kaynanalar ve gelinler, 55 dönümlük araziye sahip çiftlik evinde, en fazla altınları toplamak için uğraşacak. Çiftlikte, 15 inek, 35 koyun, iki eşek bir at ve 110’un üzerinde tavuk var. Dört gelin ve kaynana bir hafta yarışacak.
BREZİLYA’DA BİR NUMARA!
Bizde 2014 yılında Kanal D’de ‘Şansa Davet’ adıyla yayınlanan bir yarışma vardı. Çok uzun sürmedi. Önceleri iyi gitti, sonra bir düşüş yaşadı. Ama Brezilya’da öyle olmadı. ‘Comprar é Bom, Levar é Melhor’ adıyla üç sezondur ekranda... Şimdi dördüncü ve beşinci sezonları çekilmiş. Her biri 13 bölüm... Bu arada yeniden Türkiye’de hayata geçirme çalışmaları olduğunu duydum.
TRT 2’DE DERS GİBİ PROGRAMLAR
Şimdi tarih dersimiz başlıyor. Sırada felsefe var, buyurun izleyelim. Şimdi sırada mimarlık dersimiz... Dil, tarih, coğrafya fakültesi ya da edebiyat fakültesi değil; bir televizyon kanalı sonuçta... Format, kültür kanalını, bir üniversitede ders işleme haline götürüyor. Görsel malzemesi daha bol, film müzik ve gösteri örnekleri daha
Malum, Latin ülkeleri bizim dizilerin baş müşterilerinden... Bir gün yok ki, bir Türk dizisi Latin ekranında görülmesin. Eh ‘duygusal tatlarımız’ pek benziyor. Onların bize sattığı ‘telenovela’yı, şimdi biz yapıp satıyoruz. “Türkiye’de gerçek bir sansasyon olan dizi yayınlanacak” diye bir haberin anonsu vardı. Meksika’nın en büyük TV ağı Imagen TV ‘Sen Anlat Karadeniz’i böyle tanıtmış ve “Pek yakında” demiş. Meksika’da dizi ‘Mar Negro’, yani ‘Karadeniz’ adıyla yayında. Dizi haberiyle ilgili ‘Sen Anlat Karadeniz’in 30 ülkede yayında olduğunun altı çizilmiş.
YouTube’ta 3 milyon takipçi
“Önemli noktalardan biri, dizi bir rekora imza atıyor YouTube’ta, 3 milyon takipçisi olan tek Türk dizisi” diye belirtilmiş. Sonra da kısa bir özet vermiş. ‘Nefes bir psikopata satılıyor ve çocuğuyla sekiz yıl bir eve kapatılıyor. Burada cesaretli Tahir’le karşılaşıyor. Özgürlük mücadelesi ve aşk başlıyor’ şeklinde... Böyle bir konu ilgi ve alaka görmez mi? Tam Latin damak tadında...
En pahalısı ‘Bir Zamanlar Çukurova’
Latin pazarıyla ilgili ciddi TV sitelerinden ttvnews TIMS&B Production ortakları Timur Savcı’yla Burak Sağyaşar’la bir söyleşi yapmış. Konu ‘Bir Zamanlar Çukurova’... Ekranın en