Zenginlik ile fakirlik sanki kader... Türkiye’nin dizileri böyle... İzleyen de kabulleniyor ve sabah yeni güne uyandığında, ‘kaderi’yle baş başa kalarak, yaşamaya devam ediyor. ‘Zengin ve Yoksul’ dizisinin fragmanında şöyle diyor: “Biz, zengin akrabaları olan, onların döktüğü kırıntılarla yaşayan, yoksul insanlarız.” Kanallar, “Halkımız bunu istiyor, bunu seviyor, dünyaya bu dizileri satıyoruz” diyecekler, haklılar... Biz de oturup izleyeceğiz. Yoksulluğun kader olduğu, bilinçaltında bir yerlerde duracak, ulaşılmaz aşkları konuşur olacağız. Seyreden, zenginine ve yoksuluna kader diyerek, mutlu mesut, diziler sayesinde yaşamaya devam edecek!
ÇERKEZ TAVUĞUNU BİLECEKSİN!
Zuhal Topal’ın programında, gelin Burcu Hanım, konuklarına değişik yemekler sundu. Apısta, yani çerkez pastası onlardan biriydi. Öğrendim sayesinde... Bir diğer ara menü Çerkez tavuğuydu. Kaynanalar, beğenmediler ama tadını bilmiyorlardı. Biri de “Bize bilmediğimiz, kendi yöresel yemeğini yaptı, bu bile puanı hak eder” demedi. İlla mantı, börek ya da pilav mı olacak? Ev ahalisi çok kızdı ve
“Çerkez tavuğunu bilmeyen buraya gelmesin. Yarışmanın standardı bu düzeyde olmalı” diye söylendi.
Rahmetli nenem yapardı, kıvamını tutturması zor yemeklerden biridir...