İşletmecisi Urlalı Gamze Kutlukaya olan Mahfel ‘toplantı evi’ anlamına geliyor. 6 odalı bu bina Orduevi olarak da kullanılmış.Pek çok kere Urla’ya gittim. Otoyolun bitiminden Urla’ya girince günübirlik yapılan her kısa yolculuk gibi bu güzel ilçede biraz nefes alıp sonra şehre dönmek vardı aklımda. Sık sık bana önerilen Mahfel’e gitmeye karar verdim. Urla merkezine doğru yönelince aldığım tarife göre kolayca Mahfel’e ulaştım.
Dışarıdan kendini pek göstermeyen kesme taşlı merdivenleri çıktıktan sonra mandalina, turunç ve gökyüzüne yükselen bir palmiye ağacının altından geçerek bakımlı ama eski bir kagir binanın önünde buluyorsunuz kendinizi. Sessiz bir sadelikle sizi karşılayan eşsiz avludan içeriye giriyorsunuz.
Mahfel, sizi önce yalın bir mütevazılık ile karşılıyor. Bir süre sonra mekanın etkisiyle aklınızdaki tüm gaileleri, şehrin keşmekeşine dair düşünceleri ve iş planınızı ve diğer bildiklerinizi unutuyorsunuz. Adeta 1920’lerde geçen nostaljik bir filmin başrol oyuncusu gibi hissediyorsunuz. Birkaç dakika geçmeden duvarlardaki resimleri ve fotoğrafları fark ediyorsunuz. Mavi, kırmızı, yeşil dekoratif duvar kağıtlı odalardan hangisinde oturacağınıza karar vermeniz gerekiyor. 4.5 metreyi bulan tavanları, kırmızı kadife perdeleri, 20’ler, 30’lar ve 40’lardan derlenmiş ahşap oturma grupları ve antikalarla dekore edilmiş mekanda kendinizi atmosfere kaptırıp, aslında buraya yemek yemeye gelmiş olduğunuzu bir an için unutuyorsunuz. Tam o anda size servis edilen enfes Urlice Rose Şarabı sizi kendinize getiriyor.
Mahfel’in sahipleri bu binayı neredeyse çökmek üzereyken alıp, orijinal zamanına ait mobilyalarla döşemişler. Restore edilen binaların ortak sorunu olan abartıya kaçma ve gerçek stilinden uzaklaşma hali bu mekanda hiç görülmüyor.
Orijinal adı ile Mahfel Konağı; 1800´lü yılların ikinci yarısında bir Rum üzüm tüccarı tarafından yaptırılmış ve Kurtuluş Savaşı´na kadar ev olarak kullanılmış. Mahfel, daha sonra Şehir Kulübü olarak işletilmiş. 1926’da Şehir Kulübü olduğu sıralarda iki kez Atatürk´ü ağırlamış.
Bir zamanlar Orduevi imişDışarıdan kendisini hiç belli etmeyen 6 odalı bu ev; rafine zevklerin, yaşadığımız hayatı nasıl da anlamlı hale getirebileceğinin bir kanıtı. Osmanlıca’da ‘toplantı yeri’ anlamına gelen bir dönem Orduevi olarak da kullanılan Mahfel aslında en güzel dönemlerini savaşlarla ve zorlu yıllarla geçirmiş Ege topraklarının bize anlatmak istediklerinin özeti.
Urlice Şarapları burada1 Nisan 2005’te açılmış olan Mahfel’in mönüsü Türk yemeklerine uyarlanmış Fransız yemeklerinden oluşuyor. Mahfel’in bir diğer özelliği ise sınırlı miktarda üretilen Urlice Şaraplarını bulabileceğiniz 3-4 restorandan biri olması. Yemeklerin yanında içki tercihinizi kısıtlı sayıda butik üretim yapılan yerel Urlice Şaraplarından yana kullanmanızı öneriyorum.
Ağırlıklı olarak şehrin keşmekeşinden kaçıp Urla’ya yerleşen ailelerin tercih ettiği Mahfel, hafta sonları Urlalıların yanı sıra İzmir’den de birçok misafir ağırlıyor.
Mahfel, özel günlerinizi kutlamak, nişan-düğün törenlerinizi gerçekleştirmek için uygun bir mekan. İsterseniz odalardan oluşan konağın bir bölümünü sizin özel kullanımınıza ayırmaları da mümkün.
Restoranın işletmecisi aslen Urlalı olan Gamze Kutlukaya.
Başlangıçlardan Deniz Ürünleri Çorbası ve 7çeşit baharatla hazırlanmış Mahfel Salata, mantar sote doldurulmuş, keçi peyniri ile fırınlanmış Enginar Göbeği, makarnalardan Tagliatelle Marinara’yı deneyebilirsiniz. Ana yemeklerden ise bahçeden toplanan çam fıstıkları ile yapılan Mantar Soslu Bonfile ve taze zencefil, zengin baharatlar ile hazırlanan şarap soslu Zencefilli Biftek’i tavsiye ederim.
FiyatlarÇorbalar 5-6 TL
Salatalar 8-9 TL
Aperatifler 12-17 TL
Makarna 8-12 TL
Ana yemekler 15-20 TL
Şaraplar şişe 40 - 65 TL
Alkolsüz içecekler 2-3 TL
Tercih edildiği zamanlarHafta sonları; cuma, cumartesi ve pazar akşam yemeklerinde tercih ediliyor. Pazartesi günü hariç haftanın diğer günleri açık.