Her hafta “Egeli bir blog”

26 Eylül 2010

Çağ “İnternet Çağı”, devir “Blog Devri!” Eskiden televizyonsuz ev kalmadı denirdi şimdi ise internetsiz ev kalmadı deniyor. Bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay ama karmaşık olmamıştı.
Şimdi bir de hızla büyüyen ve ciddi bir akım haline gelen blog dünyası ile karşı karşıyayız. “Nedir bu blog?” derseniz, web’deki seyir defterimiz gibi bir şey aslında. İsteyen herkesin düşüncelerini, bilgilerini, fotoğraflarını, gezip gördüklerini anlatabileceği bir blogu olabilir. Politika, moda, trend, dekorasyon, günlük hayat, spor, teknoloji, müzik, hobi, sanat, fotoğraf gibi her konuda pek çok bloga rastlamak mümkün.
Köşe yazarlarından tutun da, sanatçıların, büyük şirket CEO’larının ya da şirketlerin kendi blogları olmaya başladı. E-mail atmak kadar basit olan bu yöntemle kendi sesinizi de dünyaya duyurmuş oluyorsunuz.
Ben de sizlere bu haftadan itibaren fırsat buldukça Egeli Blog’lardan bahsetmek istiyorum. İlk yazım için “Dünyayı Gezen Salyangoz”u tercih ettim.

Dünyayı Gezen Salyangoz
Kendini dünya denen muhteşem gezegeni, ağır ağır ve içine çekerek gezen bir reklam yazarı, dergi yazarı ve şimdilerde bir de fotoğrafçı çırağı olarak tanımlayan İzmirli Bahar Akıncı’ya ait bir gezi

Yazının Devamı

Çeşme Marina’da Şarap Festivali

19 Eylül 2010

Çeşme Marina, bu yazbaşı açılmasıyla birlikte Alaçatı ile ünlenen Çeşme’ye bambaşka bir kimlik daha kazandırdı. Çeşme müdavimlerini ya Alaçatı’nın otantik sokaklarında ya da dünya standartlarında bir Marina olan Çeşme Marina’nın restoranlarında görür olduk. Tam yaz bitti, okullar açıldı derken sezonu uzatmayı, 12 aya çıkarmayı hedefleyen Çeşme Marina’nın vizyonel bir fuar etkinliği niteliğinde olan Şarap Festivali’ne ev sahipliği yaptığı haberini aldım.
Son yıllarda oldukça popüler olan “on trade/off trade” veya nihai tüketici odaklı şarap tadım etkinlikleri gibi de değil üstelik. Umurbey Vineyards, Sevilen Şarapları, Yücel Vineyards, Yenidoğuş Vineyards, Kavaklıdere, Urla Şarapçılık, Vinkara, Corvus, Karagözoğlu ve Vinolus gibi şarap üreticilerinin katılımı ile yapılacak olan gerçek bir Şarap Festivali.
24-25-26 Eylül günlerinde Çeşme Marina’da düzenlenecek olan “Çeşme Marina Şarap Festivali”nde, şarap tadım stantlarının yanı sıra pek çok ilginç etkinlik de yer alıyor.

Tadım stantları, sohbetler
Festivale katılacak yerli şarap üreticileri ile yabancı şarap dağıtım firmaları tarafından kurulacak stantlarda şarap tadımları yapabileceğiniz gibi ayrıca Çeşme Marina’da yer

Yazının Devamı

BONO bize iyi geldi biz de ona iyi geldik

12 Eylül 2010

Merakla beklenen U2 konseri sayesinde İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı tarihindeki en büyük konseri yaşamış oldu. 50 bin kişinin izlediği konserde herkes, seyirci ile harika bir iletişim kurmayı başaran Bono’ya ve U2’ya bir defa daha hayran kaldı.
Grubu neredeyse şehir şehir takip eden eleştirmenler ve yurtdışında yaşayan arkadaşlarımız da, 360 turnesi bünyesindeki gerçekleşen U2 konserlerinin en iyisi ve en heyecanlısının İstanbul konseri olduğunu söylüyor. Gerçekten de İstanbul Bono’ya iyi geldi, müthiş bir performans sergiledi. Konseri izlemiş olun ya da olmayın fark etmez Bono da bize iyi geldi. U2, Avrupa’nın çeşitli şehirlerini ve tüm dünyayı dolaşırken ilk kez ülkemizdeydi ve Türkiye’nin dünyanın geri kalanı için ne kadar önemli olduğunu, konuşmalarıyla hem bizlere hem de Avrupa’ya hatırlattı. Bono sayesinde dünya basınında da sıkça yer aldık.

Olimpiyat değil çile stadı!
Konserin diğer yüzüne gelince... Atatürk Olimpiyat Stadı’nın gerçekten anlaşılamaz çözümsüzlüklerinden yeterince bahsedildi. İstanbul 2010 Kültür Başkenti etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirilen, belki de en önemli etkinliği olan U2 konseri için neden yeni ulaşım olanakları sağlanmamıştı? Üç saat

Yazının Devamı

U2 konserine gidiyorum

5 Eylül 2010

Efsanevi rock grubu U2, Türkiye’deki ilk konserini vermek üzere İstanbul’a geliyor derken neredeyse geldi bile. “360o Turnesi” kapsamında, yarın Atatürk Olimpiyat Stadı’nda gerçekleşecek konser için biletimi aylar öncesinden, hatta satışa çıktığının ertesi günü almıştım.
Türk halkı olarak Eylül 2010’da yapılacak konsere, Kasım 2009’da neredeyse bir yıl öncesinden bilet almaya pek alışık olmadığımız için arkadaşlarımın bir kısmı bana gülmüştü. Konser yaklaştıkça, istedikleri yerden bilet bulamayanlara takılma sırası bana geldi.

130 TIR malzeme getirildi
Sahne hazırlıkları için 130 TIR İstanbul’a gelmiş. Yaklaşık 1000 kişilik ekip bu konser için çalışıyor. Son bir haftadır herkes birbirine “U2’ya gidiyor musun?” diye soruyor.
Hayatımın en uzun vadeli seyahat planını 10 ay öncesinden ünlü rock grubu U2 konseri için yapmıştım diyebilirim ve o gün de geldi çattı artık.
Haftaya pazar, “Binlerce kişinin içinde yerimi nasıl buldum?, “Bizimkiler böylesine büyük bir konser organizasyonunun üstesinden gelebildiler mi?” gibi konser izlenimlerimi “U2’da neler oldu?” başlıklı yazımda okuyabilirsiniz. İstanbul trafiğinde kesin de, umarım konserde şansa ihtiyacım olmaz.

Yazının Devamı

MODAYA BORA AKSU DAMGASI

29 Ağustos 2010




Son günlerde en çok konuşulan konulardan biri, İstanbul Fashion Week. Dünya Moda Haftası; Milano, New York, Londra ve Paris’teki moda haftalarından önce İstanbul Fashion Week (IFW) ile başladı. Türk tasarımcılarını ve markalarını tek ve organize bir çatı altında toplayarak Türk moda endüstrisinden dünyaya bilgi akışı sağlamayı amaçlayan organizasyon, İTÜ Taşkışla Kampusü’nde 20 tasarımcı ve 6 markanın katılımıyla, 21 defileye ev sahipliği yaparak gerçekleştiriliyor.
IFW’nin ilk günü Bora Aksu’nun İlkbahar/Yaz 2011 defilesi ile son buldu. Bora Aksu her zamanki gibi büyüleyici bir koleksiyon hazırlamıştı ve çok konuşuldu. Buraya kadar anlattıklarımın hepsi zaten basında takip ettiğiniz, sizlerin de bildiğiniz şeyler. Ben size biraz Bora Aksu’dan bahsetmek istiyorum.

Ailesi halen İzmir’de yaşıyor

Yazının Devamı

Maldivler değil, 7800 Çeşme

22 Ağustos 2010

7800’ün Beach Club’ı bu yaz en keyif aldığım plajların başında geliyor. Çeşme’nin en güzel koylarından Boyalık’ta yeralan beach club, Maldiv’leri anımsatan bir görünüme sahip. Mekanın denizi, kumu ve iskelesi bir harika.
Akşam üstü Beach Bar’ında çalan güzel müzikler eşliğinde içkinizi yudumlamak çok keyifli. Restoranı açık havada olduğu için biraz sıcak olsa da yemekleri gayet güzel.
Beach Club’ın çimlerinde pilates hocaları Pelin ve Çetin Cin Çifti eşliğinde grupça yapılan “pilates flex” derslerine katılabilirsiniz. Body flex çubukları ile yapılan “plates flex” dersleri ile tatilde de formunuzu korumanız mümkün.
Konforu ile sıradanlıktan uzak, sakin ama eğlenceli bir gün geçirmek isteyenlere ayrıcalıkları ile farklı bir mimariye sahip olan 7800 Çeşme’nin Beach Club’ını tavsiye ederim.

Hafta sonu Beach Club’ın giriş fiyatı 30 TL. Sakarya Mahallesi 3424 Sokak No: 5 35930 Çesme, İzmir Türkiye + 90 (232) 712 00 www.7800cesme.com

Di Caprio’lu Inception’ı izlemelisiniz

Yazının Devamı

Çeşme’de neler oluyor?

15 Ağustos 2010

Çeşme tüm dünya gezginlerinin ilgisini çekmeye başladı, yeni yapılan ve hızla gelişen marinalar, Alaçatı’nın gelişimi hepimizin gözlediği bir gerçek. Fakat yarımadanın dünyaca tanınan merkezlerle boy ölçüşebilmesi, turizmin önünün açılabilmesi için bazı standartlara ve düzenlemelere ihtiyacı var. Aksi halde yakın gelecekte bu trene daha binmeden, eski günlere yani biz bize olduğumuz sakin günlere döneceğimizi görmezlikten gelemeyiz.

Yiyecekler aynı, fiyat farklı
Çeşme ve Alaçatı’da sunulmakta olan yemek, otopark ve çevre düzenleme hizmetlerinin bir standarda kavuşması çok çok önemli. Neden Yunan adalarına gittiğimizde yediğimiz aynı yemeğe, aynı balığa ve içeceklere yarı fiyatı ödüyoruz?
Çeşme’ye gelen milyonerler bile enayi yerine konduklarını düşünerek, kendi teknelerinde veya otellerinde yemek yemeyi seçiyorlar. O zaman da Çeşme’nin yabancı turizme açılması magazin sohbetinden öte gidemiyor olacak demektir. Çeşme Marina’da bir pizzaya 20 Euro, Alaçatı’da bir balıkçıda dört kişinin 500 USD hesap vermesi bir Hollandalıyı veya bir Alman yat sahibini Yunan adalarına geri göndermek demek olmuyor mu?
Geçen hafta Yunan adalarından, Çeşme Marina’ya gelen Hollandalı dostlarımıza

Yazının Devamı

Çeşme Tarkan’ı bekliyor

8 Ağustos 2010

Küllerinden doğmak diye ben buna derim. Tarkan’ı 1992’de “Kıl Oldum Abi” şarkısı ile tanıdık, 1994’te “Aaacayipsin”, 1997’de “Ölürüm Sana“ , 2001’de “Karma”, 2003’te “Dudu” ve 2007’de“Metamorfoz” albümlerini çıkardı. Artık Türkiye’nin bir Megastar’ı vardı. Yurt dışında albüm yapma, İngilizce şarkı söyleme sevdasına tutuluncaya kadar müzik listelerini altüst edip, hep ilk sıralarda yer aldı. Bir süre Amerika’da yaşadı, yeni şeyler denedi ama olmadı. Türk halkı hep O’ndan Vazgeçmem, Şımarık, Kış Güneşi, Sen Başkasın, Unutmamalı, Dön Bebeğim, Gül Döktüm Yollarına, Başına Bela Olurum, Oynama Şıkıdım Şıkıdım gibi şarkılar bekledi. Sonunda beklenen oldu. Tarkan eski performansını yakaladı, yeni albümü “Adımı Kalbine Yaz 2010” çıkardı. Türkiye Megastar’ına yeniden kavuştu.

Heryerde Tarkan çalıyor
Artık her yerde Tarkan çalıyor... Sadece gece kulüpleri ya da beachlerden değil, arabalardan, mağazalardan, evlerden, Tarkan şarkıları yükseliyor. Sevgililer birbirlerine Tarkan şarkıları ile göndermeler yapıyor. “Sevdanın Son Vuruşu” ve “Adımı Kalbine Yaz” şarkılarının sözleri bunun için biçilmiş kaftan...
Şimdilerde ise Çeşme, 21 Ağustos’ta Seaside’da gerçekleşecek Tarkan konserini

Yazının Devamı