Servet Yıldırım

Servet Yıldırım

servet.yildirim@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eğitimin şu an en önemli konusu mesleki eğitim. Bu eğitimi veren kurumlar ekonomi ve sanayiyi besleyen can damarları gibi...

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan’ın dediği gibi Türkiye’de en önemli konu eğitim. Eğitimin şu anda en önemli konusu ise mesleki eğitim. Bu eğitimi veren kurumlar ekonomiyi ve sanayiyi besleyen can damarları.

Milliyet Gazetesi’nin işbirliği ile düzenlenen 'İSO 70. Yıl Sohbetleri' programı kapsamında Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile bir araya geldik.

Türkiye’nin eğitim politikaları, mesleki programlar, sanayi - eğitim işbirliği ve nitelikli istihdam gibi konuları konuştuk. Türkiye sanayisinin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının yetişmesinde kritik önemi olan mesleki eğitim konusunda son durumu öğrendik. Son yıllarda istihdam tarafında farklı yakınmaları çok sık duyar olduk. Bir tarafta aylarca iş aradığı halde bulamayanlar, öte tarafta ise “Teknik eleman arıyorum ama bulamıyorum” diyenler.

Haberin Devamı

Resmi verilere göre Türkiye’de işsizlik oranı 2021 yılında yüzde 12 oldu. Normalde eğitim durumu arttıkça işsizliğin düşmesi beklenir ama öyle olmamış.

Lise altı eğitim görenler arasında işsizlik oranı geçen yıl yüzde 11.1 ile ortalama işsizlik oranının altında kalmış. Okur-yazar olmayanlar arasında ise yüzde 8.8 ile daha da düşük seviyedeymiş. Ama lise, teknik lise ve üniversite mezunları arasındaki işsizlik ise ortalama işsizlik oranından daha yüksek. Çarpıcı bir durum.
Bu demektir ki; ülkemizdeki üniversiteler, yüksek okullar, liseler ve hatta meslek liseleri iş bulamayacak mezunlar yetiştiriyor.

Mezunlar kapışılıyor

Binlerce üniversite mezunu iş bulamazken, birçok işletme ihtiyaç duyduğu ara eleman türü nitelikli personel ihtiyacını karşılayamıyor. Hemşiresinden CNC operatörüne birçok teknik eleman istihdam piyasasında deyim yerindeyse kapışılıyor.

Bu tip teknik bilgi gerektiren işleri yapan elemanlar ya endüstri meslek liselerinde ya da yüksekokulların ilgili bölümlerinde yetişiyorlar. Ancak bir diğer adres daha var: Mesleki Eğitim Merkezleri.

Haberin Devamı

Ekonominin can damarı

Bir gün okulda, 4 gün işbaşında

Mesleki Eğitim Merkezleri’nde öğrenciler 4 yıl eğitim alıyor ancak meslek liselerinden temel bir farkı var: Eğitimin haftada bir günü okulda ve dört gün ise işletmelerde işbaşında. Çıraklık ile geçen ilk üç yıl sonunda sınavı aşarlarsa kalfa ve dördüncü yıl sonu ise usta oluyorlar. Üniversiteye devam etmek isteyen fark derslerini verip lise diploması alıyor.
Elektronikten gemi yapımına 35 alanda eğitim veriliyor. Öğrenciler kalfalık eğitimi aldığı bir yıl boyunca asgari ücretin yarısı ücret alıyor.

Sistem iyi tasarlanmış. Kayıt için yaş sınırı olmaması zorunlu eğitimi bitirmeyeni de sisteme dahil etmekte. Bu noktada sistemin öğrencileri örgün eğitim dışına çıkmaya özendirdiği ve çocukları öğrencilik yerine işçiliğe yönelttiği gibi eleştiriler de var.

Anahtar nokta...

Projeyi farklı kılan ve hatta cazip hale getiren sanayi ile yürütülmesi. Organize sanayi bölgeleri mesleki eğitimdeki öğrencinin becerilerini geliştirmek için önemli bir okul. Mesleki ve teknik eğitimi alan öğrencinin bu ilişki sayesinde staj yapabileceği ve işbaşı eğitimi alabileceği bir adres sunuyor. Bakan Özer’den ve İSO Başkanı Bahçıvan’dan duyduklarım bana mesleki eğitim projesinde çok yol aldığını gösteriyor. Bakan Özer mesleki eğitim istihdam oranının en yüksek olduğu mesleki eğitim türü haline geldiğine işaret ediyor.

Haberin Devamı

Meslek liselerine bu ülke minnettar

Türkiye’de lise düzeyinde öğrenim gören 5.5 milyon öğrencinin yaklaşık 2 milyonu meslek liselerine gidiyor. Peki mesleki teknik eğitimin yaygınlaşması ile bu meslek liseleri ne olacak?

Mesleki eğitim 19. yüzyıldan itibaren hayatımıza girdi. Mithat Paşa’nın 1861’de kimsesiz çocuklara meslek kazandırmayı hedefleyerek kurduğu “Islahhane” mesleki eğitim okullarının öncüsü oldu. Cumhuriyet’le birlikte ise mesleki ve teknik eğitim devlet politikası olarak ele alındı. Genel liselerle birlikte mesleki ve teknik liseleri açıldı; var olanlar ise korundu. 1940’larda her ilde bir meslek lisesi açılması politikası benimsendi ve mesleki - teknik eğitim yaygınlaşmaya başladı.

Sanayiye büyük katkı

Meslek okulları Cumhuriyet döneminde zanaatkar ve nitelikli eleman yetiştirmek için verilen çabaların odağındaydı. Türkiye sanayisine çok büyük katkıları oldu, ihtiyaç duyulan nitelikli elemanları yetiştirdi.

Yüksek teknolojiye yöneliş

Mesleki eğitim merkezlerinin yaygınlaşması ile meslek liseleri bir kenara konulmamalı, daha yüksek teknoloji gerektiren üst beceri alanlarına yönelmeli.
Bu anlamda çok başarılı örnekler var. Gezip görme fırsatı bulduğum Antalya OSB Teknik Koleji öğrencilerin son teknoloji atölyelerde meslek öğrenirken en az bir yabancı dille mezun olmasını hedefliyor. Bölge sanayicileri ise staj imkânı sağlıyor.

Yüzde 1’lik dilim

Yüzde 1’lik dilimden öğrenci alan Aselsan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi diğer bir başarı hikâyesi. Meslek liseleri başarısız öğrencilerin gittiği okul değil; nitelikli işgücünün yetiştirildiği ve üretim ile eğitimin birleştiği kurumlar.