Gençler Geleceklerini Yeniden Kodluyor
“Kodlamayı daha küçük yaştan öğretelim”, “mültecileri topluma kazandıralım” sözlerini sıkça duymuşsunuzdur. Özellikle ikinci bahsettiğim konuda Re:Coded adlı kar amacı gütmeyen bir organizasyonun yaptıkları oldukça ilgimi çekti ve daha detaylı anlamak için iş geliştirme yöneticisi Etem Özdemirci ile Re:Coded’in nasıl bir organizasyon olduğu ve neler yaptığı hakkında konuştum.
S. Ünsal : Re:Coded’ın hikayesi nasıl başladı ?
Etem Özdemirci : Re:Coded, kurucu ortaklarından Alexandra Clare, Irak’ta zaman geçirdiği sırada, savaş veya çatışmadan etkilenen, yerinden edilmiş yetenekli gençlerin fırsatlara erişme güçlüğünü fark etmesiyle ilk olarak Irak’ta kuruldu.
Marcello Bonatto ile birlikte, Re:Coded’u kurma sürecine devam ettiler ve Irak’taki ilk kodlama eğitimini (bootcamp) gerçekleştirdiler. Sonrasında Yemen ve Türkiye’ye açıldılar. Dijital ekonomiye girmeyi sağlayacak yeni beceriler öğrenmek isteyen, giderek artmakta olan yerinden edilmiş Suriye’li nüfusa ve aynı zamanda ev sahibi ülkenin gençlerine hizmet etmek amacıyla 2019 yılında İstanbul’daki ofislerini kurdular.
S. Ünsal : Ne gibi çalışmalarınız var ?
Etem Özdemirci : Re:Coded an itibariyle Türkiye, Irak ve Yemen’de gerçekleştirdiği kodlama eğitimlerinin (bootcamp) yanı sıra diğer programlarıyla da hem bu ülkelerin gençlerine hem de göç etmek zorunda kalmış gençlere dijital beceriler kazandırıyor. Aynı zamanda Techstars ve 500 Startups ile işbirliği yaparak kurucuları arasında mülteci veya kadın bulunan girişimler için yeni bir teknoloji girişimleri hızlandırma programı düzenleyaceğiz. Bunun da son başvuru tarihi 2 Nisan.
S. Ünsal : Kimler başvuruyor, nasıl bir eleme süreci var ?
Etem Özdemirci : Çatışma koşullarında sıkışıp kalan pek çok kabiliyetli genç var ancak çevrelerindeki durumlardan ötürü eğitimlerinin ve yeteneklerinin sağladığı potansiyelin tamamını kullanabilecekleri olanaklara erişemiyorlar. Bizim programlarımıza katılanlar gerçekten hünerli ve çok dirençli insanlar.
Eğitim (bootcamp) öncel kodlama becerileri gerektirmese de, başvuran 400-500 kişi eğitim alacak 20 kişi arasında yer alabilmek için titiz bir seçim sürecinden geçiyor. Seçilen öğrenciler, yerel ve yerinden edilmiş gençlerin, erkeklerin ve kadınların ve 18-35 yaş arası herkesin olduğu çeşitli bir karışımdan oluşmaktadır. Öğrenciler, dünyanın önde gelen kodlama okullarından biri olan Flatiron School’un front-end web geliştirme müfredatını görmektedirler. Öğrencileri iş piyasasına hazırlamak için, öğrencilere ayrıca yumuşak beceriler öğretilmekte, şirket ziyaretleri düzenlenmekte ve eğitimin (bootcamp) son aşamasında, web sitesi kurmak ya da MVP (minimum yaşayabilir ürünler) yaratmak için müşteri projeleri üzerinde çalışmaktadırlar.
S. Ünsal : Mezunlar nerelerde çalışıyor ?
Etem Özdemirci : Mezunlarımızın %93’ü teknoloji ile ilgili sektörlerde; TRT, THY, Thinkific, Solvia, Epigra ve Turkcell gibi kurumlarda çalışıyorlar. Bu anlamda biz, organizasyonların gerçek yeteneklere ulaşmak için baktıkları ilk yer olmak istiyoruz.
S. Ünsal : Bu firmalarla ilişkileri, yerleştirme işlerini nasıl yönetiyorsunuz ?
Etem Özdemirci : Teknoloji ve yazılım şirketleri arasındaki ilişki, Re:Coded adına ben yapmaya çalışıyorum.
Mezunlarımızın başarısını garantilemek üzere en iyi fırsatlara erişebilmelerini sağlamak için teknoloji sektörü ile güçlü ilişkiler geliştiriyoruz. Bu bize, kurumları dünya çapında bir eğitim programından geçen ve aynı zamanda doğru zihniyete sahip adaylarla bir araya getirme sorumluluğunu yüklüyor. Re:Coded Labs, bir teknoloji ekosistemi yaratmak adına bizim için bulmacanın son parçasını oluşturuyor. Re:Coded Labs’den elde edilen tüm gelir Re:Coded’ın misyonuna geri yönlendirililiyor, örneğin şu anda Yemen’de devam etmekte olan eğitimimizi (bootcamp) finanse ediyoruz.
S. Ünsal : Çok teşekkürler, emeğinize sağlık. Bu tip oluşumları desteklemek bence tüm teknoloji firmalarının görevi. Umarız daha çok kişiye ulaşır, daha çok teknoloji firmasına insan yetiştirirsiniz.
Etem Özdemirci : Çok teşekkür ederiz.
