Para politikası ile ilgili kafaların çok karıştığı bir noktadayız. Bu nedenle önce genel çerçeveyi hatırlayıp sonra Merkez’in dünkü kararını bu çerçeveye oturtalım.
Koridor uygulaması nedir? Bu uygulamada Merkez Bankası bir politika faizi belirleyip daha sonra da bu faizi tutturacak şekilde bankalara vereceği günlük likiditeyi düzenler.
Eğer Merkez Bankası likidite ihtiyacını doğru tahmin edemez ve likidite az gelirse bankalar üst banttan borçlanarak ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Keza piyasaya verilen likidite fazla gelirse de bu sefer de ihtiyaç fazlası alt banttan Merkez’e yatırılır.
Asimetrik koridor
“Simetrik koridor” olarak da adlandırabileceğimiz bu sistemde, Merkez Bankası politika duruşunda değişiklik yapacağı zaman politika faizinde gerekli ayarlamayı yapar. Alt ve üst bant ise pasif bir şekilde politika faizine simetrik olarak değiştirilir.
Merkez’in 2010 yılı sonunda başladığı “asimetrik koridor” uygulamasında ise üst ve alt bantlar ile politika faizinin farklı zamanlarda değiştirildiği, koridorun bazen genişletilip bazen daraltıldığı bir uygulamaya şahit olduk.
Merkez, bu politikasını 2008 sonrası bol likidite ortamına risk iştahındaki hızlı değişmelere daha çabuk cevap verebilmek olarak açıkladı.
Aynı amaç simetrik koridorla elde edilemez miydi? Edilirdi belki ama bu daha çok faiz kararı, daha çok PPK toplantısı ve daha gözler önünde olan bir Merkez Bankası gerektirirdi. Merkez’in bundan neden kaçındığını anlamak zor değil.
Başçı döneminin sonlarında ise artık asimetrik koridor uygulamasına son verileceği ve giderek daha simetrik bir koridora geçileceğini söyledi. Bu sürece de “sadeleşme” dendi.
Mart sonrası dönem
Gelgelelim Mart 2016 sonrası dönemde uygulanan sadeleşme politikası bir dizi soru işaretini beraberinde getirdi. Simetrik koridor, politika faizi ve alt bandın üst banda doğru yükseltilmesi aracılığı ile de elde edilebilirdi.
Ancak Merkez hedefi aşan enflasyona rağmen üst bandı indirmeyi ve ortalama fonlama faizini (OFF) düşürmeyi uygun gördü. Son 2 haftada ise değil simetrik ya da asimetrik koridor, koridora tamamen ters düşen şekilde OFF üst bandı aştı.
Nihayet Merkez dünkü toplantıda üst bandı bir kere daha OFF’nin üzerine çıkardı ve efektif politika faizini koridor içine getirdi. Ancak politika faizinin sabit bırakılması Merkez’in “sadeleşme” sürecini rafa kaldırdığını gösteriyor.
Kanımca Merkez’in tutarlı olmak adına martta başlattığı sadeleşme sürecini çok daha önce tamamlaması ve yolun bundan sonrasına simetrik koridor uygulaması ile devam etmesi gerekirdi. Efektif fonlama olarak bakıldığında pratikte politika faizi zaten 9’a yükseldiği için Merkez 16 Ocak’ta olağanüstü toplantı ile politika faizini 9’a çıkarsaydı bugünkü tablo yine elde edilirdi. Böyle bir uygulama hiç olmazsa kendi içinde tutarlı ve iletişimi netleştirmeye çalışan bir merkez bankası anlayışı ile açıklanabilirdi.
Bu noktada asimetrik koridora geri dönülmesi hem kendisi ile çelişen hem de gerekçeleri net olmayan bir uygulama. Bu nedenle yaşanan kredibilite kaybı ise atılan adımların etkinliğini maalesef azaltıyor.