AB, Rus kara parasını işaret etti

18 Mart 2013

Eski lider Dimitris Hristofyas'ın başkanlığı Nikos Anastasiadis'e bırakmasıyla birlikte Rumların ciddi bir ekonomik sınavla karşı karşıya kalacağı belliydi. Hristofyas, seçim döneminde fazla gündeme gelen açıklamalar yapmadı. "Tufanın geldiğini gördü" ve sessizce görevi Anastasiadis'e emanet etti. Ki Anastasiadis'in AB'nin aldığı kararı halka, "İflas eşiğinde bir ülke devraldığımızı biliyorsunuz" diye açıklaması bundan. Rumların ekonomik krizden kurtulmasının yolunu açacak kararlar önceki gün alındı. Euro Bölgesi'nin bakanları, bir anlamda Rumlara "10 milyar euro bizden, gerisini mevduat sahiplerinden al" dedi. Alınan kararda vergiler ve özelleştirmeye dikkat çekilmesi bankalarda "mevduatları bulunan" Kıbrıslı Rumların "ağır bir ekonomik şartla" karşı karşıya kalacağını gösteriyor. Ekonomi müdürümüz Şükrü Andaç'ın isteği doğrultusunda iki gündür Rum Kesimi'ndeydim. Manzarayı görmek amacıyla. ATM'ler hiç boş kalmadı. Sürekli bir kuyruk oluştu. Bu sırada bir Rum meslektaşımla sohbet etme imkânım oldu. "Atina bizi batırdı" diye tepkisini ortaya koydu. Rumların, Yunan bankalarında batan paralarına işaret ediyor. Rakam yaklaşık 10 milyar euro!

Rusya'nın kara parası

Bir diğer

Yazının Devamı

Masada çözümü beklerken

11 Mart 2013

Nikos Anastasiadis 'Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti' Cumhurbaşkanı seçilince; gözler Ada'ya çevrildi.

"Evetçi başkan seçildi, çözüm için fırsat" yorum ve açıklamaları oldu.

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da, telefonla kutladığı mevkidaşı Anastasiadis'e, "görüşmelere hazırım" mesajı verdi.

Eroğlu önceki hafta bir bunu "yazılı" olarak Anasatasiadis'e iletti.

Nikos Anastasiadis’in, Cumhurbaşkanı Eroğlu’na cevavı ise gecikmedi.

Mektubunda; "yeni müzakerelerin, Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerin yanı sıra tüm bölgenin yararına olacak, Kıbrıs sorununu çözümüne götürmesi gerektiğini” vurgulayan Rum Başkanı, önemli bir noktaya dikkat çekiyor.

Bu da zaman!

Yazının Devamı

Kıbrıs'ın hangi yarısını sevmeli insan

4 Mart 2013

AP vekili İsmail Ertuğ, Taraf'taki yazısında, "Kıbrıs'ta doğru adım atmanın şimdi tam zamanı, çünkü artık Cumhurbaşkanlığı koltuğunda Annan Planı'na 'evet' demiş olan bir siyasetçi oturuyor" yorumunu yapmış. Peki, her şey bu kadar kolay mı? Siyasi bütün riskleri alarak 2004'te yapılan referanduma tam destek veren AK Parti, Kıbrıs konusunda "yeni" bir açılım yapsa "sorun çözülür mü?" Kıbrıslı Türk genç sanatçı Umay Yılmaz'ın Selimiye bölgesinde açtığı sergide 'teller içindeki Kıbrıs' bu girdaptan kurtulabilir mi?

Çekişme çözümü engelledi
Anastasiadis, 'ezeli' siyasi rakibi AKEL 'hayır' dediği için mi 'evetciydi' yoksa gerçekten "federal bir çözümü" destekliyor muydu? Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki siyasi çekişmeleri yakından izlemek gerekiyor. DİSİ ile AKEL yıllarca mücadele etti. Ada'nın Güney'inde Kıbrıs Üniversitesi'nde Dekan olan Prof. Niyazi Kızılyürek bunu en iyi analiz edenlerden biri. Kızılyürek, "*(…)Kıbrıs sorunu konusunda birbirine yakın olan (AKEL-DİSİ'nin) “düşman-kardeşler” görüntüsü çizmesi maalesef Kıbrıs’ın geleceği açısından pek umut vermiyor" diyerek "tarihi bir uyarı" yapıyor. Devamında ise, "Federal çözüm konusunda birbirine yakın olan DİSİ-AKEL çekişmesi

Yazının Devamı

Kıbrıs’ta yeni dönem

25 Şubat 2013

Ada’nın hem Kuzey’inde hem de Güney’inde seçimler yapıldı dün. Kıbrıslı Rumlar yeni cumhurbaşkanını seçerken, Kuzey’de iktidar Ulusal Birlik Partisi’nde (UBP) başkanlık seçimleri vardı. UBP’de 21 Ekim 2012’de yapılan ilk seçim mahkeme tarafından geçersiz sayılmıştı. Başbakan İrsen Küçük yine kazandı. Bundan sonra Kuzey’de yeni bir dönem bizi bekliyor. Biz, birinci derecede önemli olan Rumların seçimine ağırlık verelim. Geçtiğimiz haftaki yazımızda, “Kıbrıs’ta sol sırasını savdı, sıra sağcılarda” demiştik. Sonuçta, Rumların yeni lideri sağcı ve geçmişi EOKA’cı olan Nikos Anastasiadis oldu. Kuzey’de de sağcı bir lider Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu var.

Önceliği ekonomi olacak
Türkiye’ye davetli olarak giden ilk Rum liderlerden biri olan ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ Cumhurbaşkanı Anastasiadis’le yeni bir süreç resmen başladı. Ancak bu dönem zorlu geçecek gibi. Kıbrıs konusunda kısa zamanda radikal adımların atılacağını düşünmüyorum. Anastasiadis birinci yılını “ekonomiyi düzeltmek” için harcayacaktır. Kıbrıs sorunu, Rum liderin öncelikleri arasında “ilk üçte bile yer bulmuyor...” Bunun nedeni, Güney Kıbrıs’ta yaşanan ekonomik krizin yaygılaşması. Anastasiadis’in oyunu kullandıktan

Yazının Devamı

Kıbrıs’ta sol sırasını savdı, sıra sağcılarda

18 Şubat 2013

Güney Kıbrıs’ı ve Kıbrıs sorununu çok iyi analiz edebilen Kıbrıs (Rum) Üniversitesi İnsan Bilimleri Fakültesi Dekanı Kıbrıslı Türk Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, Rum başkanlık seçimleri öncesinde Yenidüzen gazetesinde “Kıbrıs solunun dönemi sona eriyor” başlıklı çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Yazıdan önce biraz geriye gidersek, iki sol parti, Güney’de AKEL, Kuzey’de ise CTP uzun yıllar Kıbrıs sorununu çözmek amacıyla mücadele etti. Sovyet Marksist-Leninist ekolünü yansıtan iki parti, mevcut statükoya ve çözümsüzlüğe savaş açmışlar ve aynı safta dövüşmüşlerdi.

Çözüm umutları yeşermişti
İki partinin mücadelesinde Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’ın önce meclis başkanı seçilerek EOKA’cı Tasos Papadopulos’a başkanlık yolunu açması ile başlayan farklılaşma, daha sonra Hristofyas ve partisi AKEL’in 2004 yılındaki referandumda, ‘kapsamlı çözüm planı’ olan Annan Planı’na ‘hayır’ oyu vermesiyle doruğa çıktı. Mr. No lakaplı Papadopulos’un peşine takılan Hristofyas; AKEL-CTP yakınlığına ciddi zararlar vermiş olsa da, CTP lideri Mehmet Ali Talat’ın 2005’te KKTC Cumhurbaşkanı seçilmesi süreci farklılaştırdı. Hristofyas’ın da 2008’de Kıbrıs Rum liderliğini devralması, ‘iki solcu

Yazının Devamı

Sayın Erdoğan'ın Kıbrıs tepkisi

11 Şubat 2013

Başbakan Sayın Erdoğan, son zamanlarda Avrupa Birliği'ne (AB) Kıbrıs üzerinden yükleniyor. AB'nin, Kıbrıs'ta 2004'te yapılan referandum öncesinde verdiği, ancak tutmadığı 'sözlerini' hatırlatıyor. Biraz geriye gidersek. Ada'da çözüm rüzgârları esiyordu. BM, AB ve uluslararası devletler AK Parti hükümetinden, Kıbrıs konusunda 'radikal' bir adım beklemiyordu. Çünkü; gelmiş geçmiş Türkiye hükümetlerinin Kıbrıs politikasını sürdüreceğini 'düşünüyorlardı' veya 'hayal' ediyorlardı. Beklenen olmadı. Başbakan Erdoğan, 'radikal' bir sürecin başlangıcını yaptı. Rumlardan ve Yunanistan'dan 'bir adım önde olma' politikasını başlattı. Türkiye'deki 'güçlü' tepkilere, 'Kıbrıs elden gidiyor', 'AK Parti Kıbrıs'ı satıyor' propagandasına rağmen geri adım atmadı.

Erdoğan sözünü tuttu
Davos'ta dönemin BM Genel Sekreteri Annan'a verdiği sözü tuttu, 'her zaman bir adım önde' oldu ve Kıbrıs'ta referandum sürecinin önünü açtı. BM, AB ve uluslararası aktörler Türkiye'nin bu tavrını "alkışladı..." O dönemde; Sayın Başbakan'a ve hükümetin bakanlarına çok sözler verildi. Yeter ki; "Kıbrıs Türk tarafı plana 'evet' desin. Rumlar 'hayır' derse, Türkler yalnız bırakılmayacak, Rumlar cezalandırılacaktı."

Yazının Devamı

Kıbrıs'ta gözardı edilen seçim!

4 Şubat 2013

Kıbrıs Adası'nın kuzeyinde son bir yıldır iktidar Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) başkanlık seçimleri tartışılıyor; güneyinde yeni 'Cumhurbaşkanı kim olacak?' sorusuna yanıt aranıyor. Aslında Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının Güney'deki seçimlere efor harcaması gerekirken, Kuzey'deki siyasi kriz nedeniyle, bu, mümkün olamıyor. UBP'de 21 Ekim 2012'de yapılan başkanlık seçiminde Başbakan İrsen Küçük ile eski Sağlık Bakanı Ahmet Kaşif yarıştı. Kaşif 'Başbakan delege sayısının yarısının oyunu alamadı' diye konuyu mahkemeye taşıdı. Mahkeme de nihai kararını verdi, "Kurultay yeniden yapılacak..." UBP Parti Meclisi de, 24 Şubat'ta kurultayın ikinci turunun yapılması kararını verdi. Şimdi yeniden bir 'Başbakanlık' seçimine doğru gidiliyor. UBP, ya Küçük'le devam edecek ya da Kaşif'le. Süreci yakından takip eden Ankara'nın da, yaşananlardan 'ciddi anlamda rahatsızlık' duyduğunu belirtelim. Kıbrıs Türk tarafının yanı başında yapılacak Rum Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değil de, iç işlerine zaman harcaması kabul edilemez noktada. Hristojfyas'tan sonra seçilecek yeni Rum liderin nasıl bir yol izleyeceği, Kıbrıs sorunu konusunda atacağı adımlar gözardı ediliyor ve buna ilişkin stratejiler

Yazının Devamı

Futbolun referandumu

31 Ocak 2013

Kıbrıslı Türk takımlar uluslararası alanda mücadele edemiyor. Nedeni ise Rumların 'lobisi' ile UEFA ve FİFA'nın Kıbrıslı Türklere uyguladığı 'ambargo...' 'Ada' federasyonları da ambargodan kurtulmanın yollarını arıyor. Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu (KTFF) ile Kıbrıs Rum Futbol Federasyonu (KOP) arasında yoğun bir görüşme trafiği yaşanıyor. KTFF ile KOP hem Kuzey'de hem Güney'de görüşmeler yaptı. Son tango ise Zürih'te sahnelenecek. KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu ile KOP Başkanı Kostakis Kutsokumnis, FİFA ve UEFA'nın kanatları altında ambargonun 'etkisiz' hale getirilmesi için çözüm arayacak. 'Futbolun Zirvesi'nde ortaya bir belge çıkacak.

Annan Planı gibi oylanacak
2004'te referanduma sunulan Annan Planı gibi. Hatırlanacağı gibi Annan Planı; Kıbrıs'ta bir 'çözüm'ün yolunu açmış ancak Rumların 'hayır'ı ile uygulanamamıştı. Şimdi halka olmasa bile federasyonların genel kurullarına sunulacak belge kabul görürse; Ada'da futbolda yeni bir çağ yaşanacak. Sertoğlu, "Bu süreçte başarılı olmak istiyoruz" diyor. Ve siyasetçilere, "sizden bağımsızız" göndermesi yapıyor. Yani "alacağımız kararı biz veririz, siyaset karışamaz..." Kutsokumnis de, "tünelin ucunda ışık gördüklerini" ifade

Yazının Devamı