Neleri unuttuk?

6 Haziran 2021

Bir düşünün bakalım son iki yıl içinde unuttuğunuz, rafa kaldırdığınız alışkanlıklarınızı. Ben, benimkileri listeledim

Yılların rutini, kolay mı bir kalemde silip atmak? Her sabah içmeden sabah olmuş saymadığım kahvem, makarna-köfte saplantım, banyoda uyguladığım yüz peelingim falan hep cepte, bunlar değişmedi. Fakat değişen birçok alışkanlığım oldu. Sanki pandemi 2 değil de 22 yıldır var, o kadar unuttum daha önceleri hayatımın bir parçası olan şeyleri. Listemi merak edenler için şuracığa bırakıyorum, isteyen okusun.

UZUN SOHBETLER

Geçen yıl pek seviyorduk Facetime, WhatsApp görüntülü aramalarını. Sabahleyin rutinimiz vardı mesela arkadaşlarımla. Ekrandan yüz yüze bakıp hal hatır sormadan güne başlamıyorduk. Fakat son dönemde azaldı görüntülü konuşma eğilimim zira konuşamıyorum. Evet, bildiğiniz uzun sohbet etme yetimi kaybettim. Kısa sohbeti şahane ediyorum ama laf azıcık uzayınca ben de uzuyorum oradan. Birisini aradığımda mesela “Nasılsın, iyi misin, çocuklar nasıl?” faslına girmeden arama amacımı söylüyorum. Evet, biraz

Yazının Devamı

Yürüyen evler

30 Mayıs 2021

Bebekli veya çocuklu bir eviniz varsa, her yer her yerde olduğundan genelde ev ayaklanır, yürür, gider. Fakat bugünkü konumuz gerçek anlamda yürüyen ev, yani tiny house

Yaşadığı alanı ve mekanı küçültmek isteyenlerin imdadına mikro evler yetişti. Hem bütçe dostu, hem özgürce seyahat edebilmeye elverişli, hem de dağınıklık derdi olmadığını düşünürsek tiny house hareketinin tam da pandemiyi yaşadığımız şu günlerde coşmasını son derece normal karşılıyorum. Düşünsenize, maksimum otuz metrekarenin içinde, zevkinize ve ihtiyacınıza göre şekillendirdiğiniz bir tekerlekli evde yaşıyorsunuz. İsterseniz deniz kıyısına, isterseniz yemyeşil bir ormanın ortasına çekin evinizi. Manyak komşular yok, aidat yok, oh be ne güzel hayat!

Mortgage krizi

Tiny house, aslında Amerika’da 2008 yılında baş gösteren mortgage kriziyle ortaya çıkmış. Millet çılgın gibi ev kredisi ödeyeceğine, mikro evlere yatırım yapmış.

Geçtiğimiz günlerde Aras Bulut İynemli’nin tiny house haberleri her bir yerde çıkınca radarıma girdi bu

Yazının Devamı

Çevrimdışı Aşk

23 Mayıs 2021

Tam da 2017 yazında yazdığım “Çevrimdışı Aşk” romanımın filme çekilme çalışmaları başlamışken kendimi yine şehrin kaosundan uzakta bir yerlere attım

İstanbul’da yoğun bir iş hayatının içinde debelenirken istemeye istemeye kendini Datça’da organik bir hayatın içinde bulan Kumru isimli genç kadının hikâyesini anlatıyor “Çevrimdışı Aşk”. Asla sevmeyeceğini düşündüğü doğaya günbegün âşık olmaya başlarken bir yandan da Datça’da tanıştığı Mehmet’e âşık oluyor. 2017 yazında, bu romanımın yarısını Datça’da, diğer yarısını da Göcek’de yazmıştım. Ve o yaz, gerçekten doğayla baş başa kalmayı, organik yaşamayı deneyimlemiştim. En başında zorlanmıştım fakat günler geçtikçe sessizliğe, dinginliğe alışmıştı bünyem. Bu yaz ise Bodrum’dayım. Şimdi diyeceksiniz, kim değil? Bodrum’dayım ama kalabalıklardan uzağım yine. İstediğim zaman karışıyorum insanların arasına. Hem sanmayın İstanbul’daki bütün restoranlar Bodrum’da açıldı diye buralarda otantik

Yazının Devamı

NE VARSA EX’TE VAR

16 Mayıs 2021

Jennifer Lopez ve Ben Affleck, 2002’de yaşadıkları tutkulu aşkın ardından yeniden sevgili oldu. Genelde “ex’den next olmaz” fakat bu savı çürüten örnekler de yok değil

Jennifer Lopez’in son nişanlısı Alex Rodriguez’e hiç ısınamamıştım çünkü yüzüne bronzlaştırıcı süren erkeklere karşı ön yargım var. Diğer nedenlerimi sıralayayım. İlişkileri süresince JLO ne renk elbise giyse, Rodriguez de aynı renk kravat takıyordu; Birbirlerine duyduğu aşkı her fırsatta yüksek volümde haykırıyorlardı; adam, kadını her öpüşünde gözleri fıldır fıldır açıktı, vs... Bunlar dışarıdan yaptığım gözlemlerdi elbette. Yoksa kendileriyle takılmışlığım, iki çift laf etmişliğim yok. Ancak bir ilişkinin yürümeyeceğinin sinyalini veren bir takım işaretler mevcut. Aynen, bir ilişkinin ne olursa olsun yeniden başlayacağını veren sinyaller olduğu gibi. Misal, Bennifer (Ben Affleck&JLO) çifti. Bugünkü yazımda, ex’inden next yapan ve mutlu sona ulaşan yabancı ünlüleri mercek altına aldım. 

JUSTIN

Yazının Devamı

Sistem error verdi

9 Mayıs 2021

Konu Bill Gates ve Melinda French olunca, yılın boşanması desem yeridir. Bu boşanma, son yılların çok konuşulan Jeff Bezos&MacKenzie Scott boşanmasını sollar

 

Tatlı ve zeki Melinda French, Duke Üniversitesi’nden mezun olur olmaz Microsoft’ta ürün müdürü olarak işe başlar. Kısa süre sonra, şirketin sahibi Bill Gates ile otoparkta karşılaşır. Bill, oracıkta kıza çıkma teklifi eder. Melinda, “Her şeyin bir usulü var. Telefonla arayıp yemeğe çıkarmak istediğini söylersin” deyince de kızın telefonunu alıp bir saat sonra telefon açar Bill. Böylece aşkları başlar. İlişkileri evlilik noktasına gelince Bill, evdeki beyaz tahtaya kocaman bir evlilik şeması çizip artıları eksileri yazar. Artılar daha fazla çıkınca da Melinda’ya evlilik teklifi eder. Yirmi yedi yıl boyunca evli kalan çiftin üç çocuğu olur. Birlikte Bill&Melinda Gates Vakfı’nı kurarlar ve ihtiyaç sahiplerine milyarlarca dolar yardımda bulunurlar. Ve bunca yılın sonucunda 146 milyar dolarlık bir servetin sahibi olurlar. Peki, onca çabanın sonunda ne

Yazının Devamı

Germofobi

2 Mayıs 2021

Son bir yıldır hayatımıza hepten yerleşen “hijyenik olma” durumunun bir sonraki safhası olan germofobi, yani aşırı temizlik takıntısını sayfaya yatırıyoruz bugün

Germofobi, hayatımıza yeni giren bir terim değil. 1879 yılında, obsesif kompulsif bozukluğu olduğundan sürekli ellerini yıkayan insanlar için kullanılırmış mesela. Daha da eskiye gidelim, Romalıların banyo yapma alışkanlığı varmış. Kim bilir belki de temizlik hastalığı yüzünden çıkmıştır banyo. Günümüz germofobiklerinden örnekler verecek olursak, kapı kollarını dirseğiyle açan Cameron Diaz, ellerini günde bin kere yıkayan Donald Trump, çantasında tuvalet ve lavabo temizleyicisi olmadan sokağa çıkmayan Megan Fox, ilişkiden önce partnerlerinden test isteyen Jennifer Lawrence, her uçak yolculuğundan sonra mikroplardan arınmak için saunaya giren Gwyneth Paltrow’un isimlerini sayabiliriz. Verdikleri röportajlarda germofobik olduklarını iddia eden bu ünlüler, an itibarıyla eminim ki kopup gitmiştir hijyen konusunda. Peki ya biz? Bizler de germofobik olma yolunda ilerliyor muyuz dersiniz?

Lavaboda

Yazının Devamı

Yaz bize hazır da biz yaza hazır mıyız?

25 Nisan 2021

Klasik yaza hazırlık rutinimiz olan boğazımızı tutma ve spor yapma konuları, pandeminin ikinci yazında error verdi. Evde sürekli bir şeyler atıştırmanın ve hareketsizliğin sonucunda bu yaza hafif boynu bükük giriyoruz

Hafif boynu bükük” derken, “hafif göbekli giriyoruz”u kastettim zira erkek kadın fark etmeksizin ben ve çevremdeki herkes bir beden büyüdü. Geçen gün internetten kıyafet alışverişi yapan bir arkadaşım, “Normalden bir beden daha büyük aldım, seneye de giyerim!” mesajını attığında önce şaka yapıyor sandım fakat şaka maka değilmiş, gerçekten sinirleri bozulmuş kızın. Ve normalde yaza aramızda en fit giren o olmuştur her zaman. Yaz öncesi incecik ipli bikinileri sıralarken bu yaz için korse etkisi yapan mayolar, üzerine de bol elbiseler sipariş etmiş. Söylenmekte son derece haklı, bilmiyoruz ki yazın pandemi nasıl seyredecek, ne yapabileceğiz ya da ne yapamayacağız. Yaza hazırlık işi moral ve motivasyonla ilgilidir. An itibarıyla kümülüs bulutları gibi süzülüyoruz havada.

Kışın günahları

Geçen

Yazının Devamı

Kendi mutfağımızın şefi olduk

18 Nisan 2021

“Evde yemek yapma” konusundaki araştırmalar, bu trendin uzunca bir süre daha bizimle yaşayacağını gösteriyor. O zaman her birimiz küçük birer şef olduk diyebilir miyiz?

Tüketici pazar araştırması yapan Hunter isimli firmanın son verilerine göre, pandemiyle hayatımıza hepten giren evde yemek yapma alışkanlığı, uzunca bir süre daha varlığını sürdürecek. Düşünün ki “Mutfağımda vakit geçirmeyi sevdim” diyenlerin oranı yüzde 71, “Bu sayede param cebimde kaldı” diyenlerin oranı yüzde 67, “Boğazımdan nihayet sağlıklı bir şeyler geçti” diyenlerin oranı yüzde 56, “Vallahi kendimi daha hafif hissediyorum” diyenlerin oranı ise yüzde 56 çıkmış. Hayatında ilk defa mutfağa girip aşırı eğlendiğini belirten yüzde 81’lik kesimi de hesaba katarsak şeflik işinin bizi iyice sardığını söyleyebiliriz.
Git ekmek al!

Özellikle geçen yıl evlere ilk kapandığımız dönemde aşırı popüler olan yemek yapma işi bir ara zıvanadan çıkmıştı. Ben dâhil etrafımdaki herkes mutfakta ekmek yapıyordu mesela.

Yazının Devamı