Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kuzey Irak’ta yapılan bağımsızlık referandumunun yarattığı sonuçlardan biri, Türkiye, İran ve Irak’ı bir araya getirmesidir.
Buna Ortadoğu’da yeni bir ittifakın oluşması olarak bakanlar var.
Şu anda bu birlikteliği “ittifak” diye nitelendirmek için zaman çok erken. Daha doğrusu, bu yeni bir ortaklık demektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki günkü Tahran ziyareti, bu ortaklığın oluşmasında önemli bir adım oluşturdu.
Şimdi 3 ülke de Kuzey Irak’taki referandumun bağımsız bir Kürdistan devletinin kurulmasına yol açacağı ve bunun ciddi bir güvenlik sorunu yaratacağı konusunda hemfikir. Bu kaygı, Türkiye ve İran’ı da Barzani yönetimini bağımsızlık sevdasından vazgeçirmek amacı etrafında harekete geçmeye sevk etti.
Çok yakın bir geçmişe kadar Ankara’nın Bağdat’taki İbadi rejimiyle ve ayrıca Tahran ile gergin olan ilişkileri, bu yeni konjonktür karşısında hızla ortaklık noktasına ulaşması oldukça anlamlıdır. Artık taraflar, son 2-3 yılda birbirlerine karşı sarf ettikleri o sert ve ağır sözleri hatırlamak bile istemiyorlar... Bu da böyle bir retoriğin ve üslubun kullanımının hiç doğru olmadığını gösteriyor...
Ortak tavır
Ankara ve Tahran, Bağdat’ın Erbil’e karşı almak istediği tedbirlere katılarak Barzani’yi dize getirmeye kararlılar. Erdoğan’ın Tahran’da İran liderleriyle görüşmelerinde paylaştığı görüşler ve açıkladıkları kararlar bunu gösteriyor. Örneğin, Cumhurbaş-kanı’nın Barzani’nin giriştiği hamlenin arkasında İsrail’in ve ABD’nin bulunduğu konusunda İranlı liderlerle ortak bir tutum sergilemesi dikkat çekici...
Tahran görüşmelerinde alınan önemli bir karar da Barzani yönetimine karşı yaptırımların “ağırlaştırılması”dır. Bu yeni sert yaptırımların ne olacağı merak konusu. Özellikle Türkiye bu konuda şimdiye kadar temkinli davranmıştır ve herhalde bu tutumunu sürdürecektir...
Farklı görüş
Cumhurbaşkanı’nın Tahran’da İran liderleriyle görüştüğü sırada Rusya Devlet Başkanı Putin yaptığı bir açıklamada anlamlı mesajlar vermiştir. Rusya’nın Kuzey Irak’taki olayları Irak’ın iç meselesi sayıp taraf tutmamayı yeğlediğini belirten Putin, buradaki krizi artıracak adımların atılmamasını, dünyada petrol fiyatlarını yükseltecek hareketlerde bulunulmamasını istedi...
Bu mesajın bir adresinin de Ankara olduğu açık.
Putin’in ifadesi, referandum sonrası krizin Bağdat ile Erbil arasında müzakere yoluyla halledilmesinden yana olduğunu ortaya koydu. Bu konuda Rusya’nın tutumu, arabuluculuk yapmaya çalışan Fransa’nın ve bu fikri destekleyen ABD’nin tutumuna yakın gözüküyor.
Öyle anlaşılıyor ki önümüzdeki günlerde diyaloglarla çözüm konusunda İbadi Hükümeti üzerindeki baskılar artacaktır. Yani bir yandan yaptırımlarla ilgili adımlar atılırken, diğer yandan diplomasi yolu da açık tutulmaktadır.