Singapur’daki zirveden kim daha kazançlı çıktı: ABD Başkanı Donald Trump mı, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un mu?
Kim tarafı kendinden çok emin: Tek ağızdan “Biz kazançlıyız” diyor...
ABD cephesinden farklı sesler yükseliyor: Trump yönetimi kendi zaferini ilan ediyor. Ancak Trump’ın gereksiz tavizler verdiğini düşünenler var.
Aslında iki rakip liderin ilk kez bir araya gelip bazı temel noktalarda prensip mutabakatına varması, diplomasinin zaferidir. Bundan da kazançlı çıkan, bütün dünyadır.
Bunun değeri, daha birkaç ay öncesine kadar dünyanın bir nükleer savaş tehlikesi ve korkusu geçirdiği hatırlanınca daha iyi anlaşılır. Aynı şekilde Singapur zirvesi eğer bir fiyaskoyla sonuçlansaydı, çıkacak krizin dünya siyasetini ve ekonomisini nasıl sarsacağını bir düşünün…
Yeni bir süreç
Şimdi gelelim Trump’ın ve Kim’in bu buluşmadan ne kazandığı -ya da kazanmadığı- konusuna.
ABD Başkanı’nın en önemli kazancı, Kuzey Kore liderini nükleer denemeleri durdurup bölgenin nükleer silahlardan arındırılması meselesini ikili bazda müzakere etmeye razı edebilmiş olmasıdır. Trump bunu Kuzey Kore’ye uyguladığı yaptırımlarla ve Kim’e karşı kullandığı agresif ve tehditkâr üslupla başarabildiği kanısında.
Bir araya gelince iki düşman lider üslup ve tavır değiştirdi. Hatta bu kez Trump Kim hakkında beklenmedik sitayişkâr laflar etti!
Böylece eskisinden çok farklı, yeni bir hava oluşturuldu ve ortak bildirideki taahhütlerle anlaşmazlıkların çözümü için bir nevi yol haritası çizildi.
Kuşkusuz en önemli prensip mutabakatı, Kim’in nükleer silahsızlanma konusunda verdiği sözle ilgili. Gerçi bunun nasıl gerçekleşeceği hakkında bildiride açıklık ve ayrıntı yok. Şüpheciler Kim’e güvenilemeyeceği, sözünü tutmayacağı kanısında. Ama bunun uzun zaman alacak olan bir müzakere sürecinin başlangıcı olduğu unutulmamalı. Trump bu süreci başarılı kılmak için şimdiden bazı vaatlerde bulundu: Bölgede “savaş oyunları” (tatbikat) yapılmayacak, Kuzey Kore’ye karşı yaptırımlar kalkacak... Bunları karşılıksız taviz sayanlar var. Ancak bunun da Kim’in verdiği sözleri tutmasına bağlı olduğu vurgulanıyor.
Sorunun yanıtı
Singapur zirvesinin Kim’e sağladığı en önemli kazanç, Kuzey Kore rejiminin meşru sayılması ve ayrıca ülkenin nükleer silahlara sahip bir güç olarak tanınmasıdır. Kim hanedanının üç nesli yıllardır bunu sağlamaya çalışıyor. Bunu başarmak Kim Jong-un’a nasip oldu.
Kuzey Kore nükleer programı da hedefine ulaştığına göre, denemeleri durdurmak onun için taviz değil. Kaldı ki Kim bunun karşılığında ABD’den kendi güvenliği için güvenceler ve de yaptırımlara son verilmesi sözünü de almış durumda. Trump’ın Kim’e çok ihtiyacı olan ekonomik destek sözü vermesi de bunun cabası…
Aslında Kim Singapur’da fazla bir şey vermeden istediğini aldı. Bu bakımdan başlıktaki “Kim kazandı?” sorusunun yanıtı olarak “Kim (Jong-un) Kazandı” diyebiliriz.