Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Karşılıklı argümanlar birbirine o kadar zıt ki kimin haklı, kimin haksız olduğunu kestirmek zor...

Kaldı ki pek çok uluslararası meselede olduğu gibi, Rusya ile Ukrayna arasındaki yeni krizde de esas belirleyici faktör, haklılık gibi moral ilkeler olmuyor maalesef.

Ülkeler de çoğu zaman bu gibi hallerde kendi çıkarlarına ve temel dış politika eğilimlerine göre bir tutum alıyorlar.

İlk bakışta, Karadeniz’deki son kriz, Rusya savaş gemilerinin Kırım Körfezi’ne yakın bir yerde, Ukrayna donanmasına ait üç gemiye ateş etmesinin ardından, onları mürettebatıyla birlikte ele geçirmesi sonucunda ortaya çıkmıştır.

Haberin Devamı

Ukrayna bunu açık bir saldırı sayıyor, Rusya ise Ukrayna’nın bir provokasyonu olarak görüyor.

Aslında mesele oldukça karmaşık.

Oldu da bitti…

Ukrayna gemileri geçen pazar günü, Azak Denizi kıyısındaki iki limanına doğru gidiyordu. Ruslar bu gemileri Kerç Boğazı’nı geçmek üzereyken uyarı ateşi açarak durdurdu. Bunun nedeni, bu bölgeyi kendi karasuları içinde saymasıdır. Bu da nasıl oluyor? Kırım Yarımadası Azak Denizi sahilindedir. Rusya Kırım’ı 2015’te oradaki nüfusun geniş kısmını oluşturan Rus kökenli ayrılıkçıların ayaklanması sonucunda bir oldubitti yaratarak ilhak etti. Dolayısıyla, Ukrayna’ya ait olan Kırım Rusya Federasyonu’nun sahipliğine geçti. Böylece Moskova Azak Denizi’ni de kendi suları ilan etti, hatta Kerç Boğazı üzerinde uzun bir köprü kurarak bu denizin de iki yakasını birleştirdi.

Ukrayna Kırım’ın Rusya tarafından ilhakını, Azak Denizi’ni kendi karasuları olarak ilan etmesini hukuk dışı tek yanlı bir karar sayıyor. Aslında uluslararası camia da bu görüşte. Kırım’ın ilhakını resmen tanıyan sadece üç beş devlet var. Kaldı ki Rusya ile Ukrayna arasında 2003 yılında imzalanan bir anlaşma var ki o da Azak Denizi’nin ve Kerç Boğazı’nın iki ülke tarafından serbestçe kullanılmasını öngörüyor.

Olayların arka planı

Bu anlaşma imzalandığı zaman, SSCB’nin dağılmasından sonra Ukrayna ile Rusya’nın arası iyi idi. Daha sonra Ukrayna, giderek Batı ile bütünleşmek istedi. Nitekim Kiev yönetimi NATO’ya ve Avrupa Birliği’ne katılma girişiminde bulundu. Bu, Ukrayna’ya kendi arka bahçesi olarak bakan Moskova’yı sert bir tutum almaya sevk etti. Putin böyle bir şeye izin vermeyeceğinin işaretini her vesile ile açıkça verdi: Kırım’ın ilhakı, ardından Ukrayna’nın Doğu bölgesinde Rus yanlısı ayaklanmaya destek bunun şartı. Gelinen noktada Rusya ile Ukrayna birbirine düşman oldu. Moskova Ukrayna’nın Batı yörüngesine kaymasından kaygılı, Kiev de Rusya’nın Ukrayna’yı kontrolü altına almasından korkuyor.

Haberin Devamı

Karadeniz’deki son sürtüşmenin karmaşık arka planı bu.

Peki, bu durum bir savaşa yol açabilir mi? Sanmıyoruz; iki taraf da krizi o noktaya getirmek istemez. Ama mesele bir an önce diplomasi yoluyla çözümlenmezse, bunun dış aktörlere de bulaşması sonucunda uluslararası gerginliği tırmandırması tehlikesi vardır.