Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yapılacaklar konusunda ‘düşündükçe uykularım kaçıyor’ demişti...
Haksız değil, yama deliği kapatacak gibi durmuyor...
YKS sonuçlarını incelediğinizde, uykunun kaçması bir yana, uyku haram gibi bir tablo ortaya çıkıyor...
Testlerdeki ortalamalar vahim, hatta vahim ötesi!
Ziya Hoca, bu verileri önüne koyup çok iyi analiz yapmalı. Bu veriler, temel yeterliliği aşıp, alan yeterliliğe hitap ediyor...
***
Fizik testindeki 14 soruda adayların ortalaması 0,5 net. Adaylar bu testte 1 net bile yapamamış. Kimya testinde 13 soru var; adaylar sadece 1 soruyu net yanıtlamış. Biyoloji testinde de aynı tabloyla karşılaşıyoruz, adaylar 13 sorudan sadece 1,7 soruyu net yanıtlamış.
Dört yıllık lise eğitiminde, biz n’apmışız?
2 Haziran’da uygulanan LGS’ye, başvuran 1 milyon 9 bin 260 öğrenciden 971 bin 657’si katıldı.
İsteğe bağlı bir sınavda, katılımın bu derece fazla olacağını kimse tahmin edemedi. Sınavdan fazla beklentisi olmayan öğrenciler bile, ‘en azından kendimizi bir denemiş oluruz’ düşüncesiyle sınava girdi.
Sınavın ilk bölümünden güle oynaya çıkan adaylar, sınavın ikinci bölümünden ağlayarak çıktı.
Sınava katılan adayların yarısından fazlası tercih yapmadı, tercih yapma gereği duymadı, kendini yetersiz gördü...
Yerleştirme ile ilgili değerlendirmelere devam etmeden önce, MEB’e bir uyarı!
Yerleştirme istatistiklerini yayınladınız, ancak sınav ile ilgili sayısal veriler nerede, bunları neden yayınlamıyorsunuz?
Türkçe testindeki ortalama kaç, matematik testinde çocuklar ne yaptılar, çocuklar en fazla hatayı nerede yaptılar, sınavın standart sapması kaç vb. Bunlar neden açıklanmıyor?
ÖSYM, sınav sonuçlarını açıkladığı zaman, sınavla ilgili her türlü sayısal veriyi de önümüze koyuyor. Ortaöğr
Sorun çok, muhatap kalmadı! Kime neyi soracaksın? İsmet Yılmaz gitti. Ziya Selçuk, çiçeği burnunda… Üstelik bu işlerin müsebbibi değil. ‘Dakka bir gol bir’ de olmamalı! Müsteşar bu işlere bakar mı? Pek sanmam. Peki, n’olacak? Kendimiz çalıp, kendimiz oynayacağız gibi gözüküyor. Ben, yine de bir sorayım; belki bir ehl- i eğitimci çıkar. Aşağıda, velilerden gelen şikayetleri yazdım. Soru şu: Dile getirilenler doğru mu? Yanlışsa, ‘yanlış’ deyin; şayet doğruysa, gereğini yapın!
***
Merhaba Sayın Gültekin!
Küçük oğlum LGS ye kızım üniversiteye başlayacak. Fakat ikisi de kötü bir döneme denk geldi. TEOG kalkacak denince önce oğlumun motivasyonu bozuldu ve kursa gitme önerimi dinlemedi ve ben de ısrar etmedim. Kendine güveniyordu. Okuldaki kursların kendisine yeteceğini düşünüyordu. Sonu hüsran oldu. Zaten çok iyi bir sonuç alsaydı da yüzde 5’e girecek değildi. Belki diploma notu biraz daha iyi gelebilirdi. Şimdi OÖBP ortalama 87 oldu. Şu aşamada mahalli sistemle
Amacım, ‘bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek’; öncelikle bunun altını çizeyim…
Salt eleştiri yapmayacağım, çözüm önerileri de sunacağım…
YÖK ve ÖSYM’nin uygulamada bazı eksikler ve hatalar var… Bu eksik ve hatalar, hem sınavı hem de tercihleri kapsıyor…
Sınav ve tercihleri etkileyen hatalar, dolayısıyla milyonları ilgilendiriyor…
Yanlışım varsa, söz hakkı da vardır!
***
Bir ay önce YÖK’ün öğrencilerin lehine yaptığı bir değişiklik vardı. TYT ve AYT’de İki testin ikisinden de yarım net yapmak yerine, herhangi birinden yar net yapması, ilgili puanın hesaplanmasıyla ilgili olumlu bir değişiklik...
YÖK, 31 Mayıs tarihli toplantısında; TYT’de ağırlıklı puanların hesaplanabilmesi için Türkçe veya Temel Matematik testlerinin en az birinden en az 0,5, AYT’de ise ilgili puan türünün hesaplanabilmesi için gerekli testlerin en az birinden en az 0,5 ham puan almış olmaları gerektiğine karar verdi.
Gün geçmiyor ki, eğitimle ilgili bir şikayet olmasın...
Şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor...
Eğitimin neresinden tutsanız elinizde kalıyor...
LGS, başlı başına bir sorun. Uygulanan sınavdan tutun da, değerlendirmesine kadar tam bir fiyasko...
Kayıtlar başladı, neredeyse kayıt takviminin yarısına geldik, değerlendirme sıkıntısı halen devam ediyor...
Yabancı dil testinin hatalı değerlendirmesi, ölçme değerlendirme açısından kabul edilemeyecek bir hata...
Hatadan dönmek de bir erdem, MEB hatayı kabullendi ve hesaplamayı yeniden yaptı...
Ancak...
Başlıkta ‘Hafiften’ dedim, çünkü derin konulara girmek için henüz erken...
31 Temmuz’da YKS sonuçları açıklanacak, 7-14 Ağustos tarihleri arasında tercihler yapılacak...
Tercih konusu da, sınavlar kadar önemli, belki daha da önemli. ‘Erken kalkan yol alır’ misali, biz şimdiden yola koyulalım. Bunlar ‘ısınma turları’ olsun, yavaştan kapıyı aralayalım... Tercihlerde ‘En geçerli meslek hangisidir?’ sorusuyla çok karşılaşırız. Aşağıda veriler, belki bu soruya kısmen yanıt olabilir...
***
2017 yılı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) - İşgücü İstatistikleri’ne göre, yüzde 26,4 ile sosyal hizmetler bölümü, diğer bölümlere göre en yüksek işsizlik oranına sahip...
Sanat programları da sıkıntılı gözüküyor. Sanat programlarının mezun oldukları alana göre işsizlik oranı 20,4 gibi oldukça yüksek bir değer...
Bilişim, her ne kadar çağımızın mesleği desek de, yüzde 19,9’luk bir işsizlik oranı söz konusu...
Gazetecilik, 19,1’lik oranıyla işsizlik listesinde
LGS sonuçları açıklandı, ancak sınavla ilgili sayısal veriler açıklanmadı. MEB, sayısal verileri daha sonra açıklayacağını söyledi?
Neden?
Benim bildiğim, sınav açıklandığı anda sayısal verilerin de açıklanması gerekir. ÖSYM, yıllardır her ikisini aynı anda açıklıyor. Daha önceyi hatırlayın, SBS döneminde hiçbir veri açıklanmazdı. Herkes el yordamıyla bir şeyler elde etmeye çalışırdı.
TEOG’da da aynı yaklaşım devam etti. Veriler, sonuçlar açıklandıktan aylar sonra açıklanırdı. Böyle bir devirde, böyle bir tutum pek yakışık almıyor...
MEB, öğrencilerin sadece genel yüzdelik (Türkiye) ve il geneli yüzdelik dilimlerini açıkladı; sıralamalarını açıklamadı. Pek çok veli, öğrencisinin Türkiye sıralamasındaki yerini merak ediyor, bunu öğrenmek istiyor!
Biz değil de, keşke MEB şöyle bir açıklama yapmış olsaydı: Çocuğunuzun Türkiye sırasını bulmak için, genel yüzdelik (Türkiye) dilimini 9 bin 717 sayısı ile çarpın.
İşte, bu kadar!
Örneğin; &o
Yabancı dil testini İngilizce yanıtlayan öğrencilerle, Almanca ve Fransızca yanıtlayan öğrenciler arasında 8-9 puanlık (haksız) fark ortaya çıkıyor. Puanlamanın yeniden yapılıp, ortadaki haksızlığa neden olan bu sorunun giderilmesi gerekiyor
Pakkan Okulları Matematik Bölüm Başkanı A. Sevgül Toğaç Özer, çok güzel ve doğru bir araştırma yapmış. LGS’de yabancı dilden sınavına giren öğrencilerin durumu ile ilgili bu araştırma, birçok öğrencinin puanını ve yüzdelik dilimini yerinden oynatır. Bu yönteme göre değerlendirme yapıldığında, sınav sonuçları ilan edilenden çok farklı çıkıyor. Yabancı dil testini İngilizce yanıtlayan öğrencilerle, Almanca ve Fransızca yanıtlayan öğrenciler arasında 8-9 puanlık (haksız) fark ortaya çıkıyor. Puanlamanın yeniden yapılıp, ortadaki haksızlığa neden olan bu sorunun giderilmesi gerekiyor!
Bu araştırmada dikkati çeken başka bir özellik var: Özer Hoca, ‘ben sadece sınıfa girer dersimi anlatırım’ demiyor. Ders anlatmanın, öğretmenliğin dışında başka bir işe el atıyor.