Bugüne kadar Belçika’ya tatil için hiç gitmemiştim. Her gidişim bir telaş içerisinde geçmiş ve bu güzel ülkeyi tanımaya imkan vermemişti.
Bu kez 37 yıl önce staj için gidip bir süre kaldığım ve hayran olduğum Kuzeyin Venedik’i Brugge’ü hedef nokta olarak seçtim. Dönerken de ‘Muzaffer Komutan’ edasıyla kendi kendime “Hedefi 12’den vurdum” diye övündüm.
ilk akşam adresimiz şehrin muhteşem ulu ağaçlarıyla kaplı Reine Astrid Parkı’nın karşısındaki Park Restaurant oldu. Mekan, 1726’da yapılmış tarihi bir binada 1989’da yiyecek - içecek uzmanı Axel Bruggeman ve kardeşi ünlü şef Frederic tarafından kurulmuş...
Halen Düo tarafından biri salonda, diğeri mutfakta olmak üzere orkestra şefi edasıyla yönetiliyor. Restaurant eskiye sadık kalınarak dekore edilmiş. Bir sarayda olduğunuzu hayal ederek yemeğinizi yiyebilir, dünyanın önemli restoranlarındaki gibi kristal bardağınızda, kadife beyaz eldivenli ellerin sundu€u şarapları yudumlayabilirsiniz.
Bir sayfalık menü
Menü sadece bir sayfadan ibaret. Başlangıçta, Saint Jacques kabuğunda money sosuyla bezenmiş peynirli graten’i alabilirsiniz. Tercihiniz deniz mahsulü değilse, mantar ve ıspanaklı kremayla doldurulmuş anında imal edilen Mille Feuille’yi