Prof. Dr. Nuran Yıldız

Prof. Dr. Nuran Yıldız

nuran@nuranyildiz.com

Tüm Yazıları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin kuruluş yıldönümünde Parti teşkilâtına, ülke geneline ve dünyaya seslenirken altı çizilecek saptamalarından biri şuydu:

“Zamanın ruhu, alışılan siyaset tarzını değişime zorlamaktadır.”

“Aşk Yüzyılı Bitti”de, tam da Cumhurbaşkanının cümlesinin arka planını yazmıştım, 10 yıl sonra kendisiyle aynı noktada buluşmuş olduk.

“Zamanın ruhu” ilk Latince (genius saeculi) kullanılsa da, bilim dünyasında filozof Herder’in Almanca ifadesiyle yerleşti: “Zeitgeist.”

“Zamanın ruhu”ndan söz edildiği zamanlarla, “zamanın ruhsuzluğu”ndan şikâyet edildiği dönemler çakışıyor.

Haberin Devamı

Herder, zamanın ruhunu anlayabilmek için iki koşulun gerektiğini söylüyor;

“Aklı eren, bilge kişinin itinalı eli” ve “zamanın ruhuna teslim olmak.”

Öyleyse, bu “ruha uygun siyaset tarzı” için ne yapmak lazım, özetleyeyim;

Bir, siyasetçi odaklı iletişim anlayışından insan odaklı anlayışa geçmek,

İki, az konuşup çok dinlemek, duymak,

Üç, insanları büyük gruplara (cinsiyet, eğitim vs.) ayırmak yerine her meseleyi tekil düşünebilmek,

Dört, tek, katı, değişmez bir söylem yerine, çok yönlü bir politika geliştirmek,

Beş, “yasak” sözcüğüyle yan yana durmamak, anılmamak ama kamu adına denetimi de ihmal etmemek,

Altı, çevre, iklim, hayvan hakları, dezavantajlı gruplar gibi konularda hassas bir tavır geliştirmek,

Yedi, “çok önemli biriyim” duruşundan kaçınıp herkesle eşit, mütevazı bir duruş benimsemek,

Sekiz, ciddi, kasan, mesafeli iletişim anlayışından rahat, doğal, içten, kendiyle barışık bir iletişim yoluna geçmek,

Dokuz, insanlar dinlemek yerine görmeye geçtiği için anlatmak yerine göstermek,

Daha çok var da, yerim dar.

TBMM Tik Tok sahnesi değil

TBMM’de Can Atalay’ın arapsaçına dönen milletvekilliği konuşulacaktı, olmadı. Konuşulduysa da duyulmadı.

Ahmet Şık kürsüye çıktı, “Bu sıralarda oturanlar terörist” dedi, o sıralarda oturan Alpay Özalan yumruğu indirdi.

Ortamda sözlü/ fiziksel şiddet varsa, konuşma, uzlaşma, anlaşma yoktur.

Gözbebeğimiz TBMM, Tayvan siyasetinin şiddet düzeyine indirilmemeli. Millet iradesinin temsilinden öte, Meclis’in var edilme sürecinde verilen mücadelelere, şehitlere saygısızlık.

Haberin Devamı

Siyaseti, Tik Tok sahnesi gibi yaşamaya alışmış olmak büyük bir sorun. TBMM bir Tik Tok sahnesi değildir.

Ne oldu şimdi? İki yüksek mahkemenin arasındaki anlaşmazlığın asla TBMM’ye yansımaması lazımken, Can Atalay’ın hukukunu konuştuk mu?

Gelenek en güçlü iletişim

Hep aynı sorudur: Ölüsü olan acısına mı yansın, gelen giden misafiri mi ağırlasın?

Geçen hafta canımız babamızı kaybettik. O andan itibaren kalabalıkların içine düştük.

Babamı annemin yanına koyduğumuz için köy evini açtık. Ev dolup taştı. İkram düşünürken, “Yas evinde üç gün yemek yapılmaz, başka evlerden yemek gelir” dedi eş dost.

Öyle de oldu. Meğer yas evinde misafir uğurlanmazmış, kendi gelir, kendi gidermiş.

Cebinden harcama yapanlar oldu, ödemek istedik, kabul edilmedi.

Ne ev boş kaldı, ne de biz acımızla baş başa kaldık.

Gelenekler, acıya da sevince de iyi geliyor. Binlerce yıldan biriken bir iletişim ortamında buluyorsun kendini.

Haberin Devamı

Çocuklarınıza gelenekleri mutlaka öğretin. Önce şikâyet ederler sonra, bir de bakarsınız ki onlar da gelenekleri yaşatıyorlar.

AKLIMDA KALAN

Maymuna döndürülme tehlikesi: Kovid bunalımı bitmeden “maymun çiçeği” tehdidiyle karşılaştık. Ve fakat, ülkemizde olmayan virüs, sanki varmış gibi zihinlere yerleştiriliyor. İnsanlar tedirgin oluyor. Salgın haberlerinden geçilmiyor. Sağlık Bakanlığı’nın acilen medya içeriği ve halk sağlığı arasındaki sorunlara çözüm bulması gerek. Sorumlu yayıncılık hatırlatması şart. Aksi halde maymun çiçeği hastalığı olmayan ülkede, hepimiz maymuna döneceğiz.