Dünyada ve ülkemizde en önde gelen sağlık sorunlarından biri haline gelen şişmanlıkla baş etmek hiç de kolay değil. Çeşit çeşit diyetlere, egzersiz programlarına hatta iştah kesen ilaçlara rağmen kilolar azalmıyor, aksine artıyor. Şişmanlık arttıkça kalori kısıtlaması ve egzersizle zayıflamak zorlaşıyor. Kilo verilse bile ideal kiloyu korumak çoğu zaman mümkün olmuyor. Kilo kontrol altına alınmadıkça da ortaya çıkan kronik hastalıklarla mücadele etmek zorlaşıyor. Hastalıklar arttıkça hareketsizlik artıyor. Böylece şişman kişi birbirini besleyen bir dizi sağlık sorununun yarattığı kısır döngü içinde kıvranıp duruyor. Bu kısır döngüyü kırmak için şişmanlığı bir hastalık olarak düşünüp iyileştirmek için çeşitli tedavi yöntemleri geliştirildi. Kilo verdirici ilaçlar varsa da etkinliklerinin sınırlı olması ve olası yan etkileri yaygın kullanımlarını engelledi. Cerrahi yöntemlerle tedavide ise önemli ilerlemeler sağlandı.
Ne tip bir ameliyat?
Tıbbi adı bariyatrik cerrahi olan kilo verdirme ameliyatlarının birçok çeşidi varsa da bunlar 3 sınıfta toplanabilir: 1- Mideyi küçülterek doygunluk hissine çabuk ulaşmayı sağlayanlar. 2- Bağırsakları kısaltarak veya devre dışı bırakarak alınan besinin bir kısmının emilmesini önleyenler. 3- 1. ve 2. yöntemlerin çeşitli bileşimleri.
Mideyi küçültmek için yapılan ameliyatlardan birinde cerrah midenin üst bölümünü çevreleyen silikondan yapılmış bir kelepçe koyar. Böylece yemek borusuyla midenin gerisi arasında yeni, küçücük bir mide yaratılmış olur. Yenilen küçük bir porsiyon bu küçük bölmeyi kolayca dolduracağı ve dar çıkıştan geçip boşalması zaman alacağı için doygunluk hissi kolay ve çabuk oluşur. Ameliyattan sonraki hafta ve aylarda ince bir iğneyle girip, kelepçeyi biraz daha şişirip veya indirerek her hasta için en iyi olan denge sağlanmaya çalışılır. İlk 1 yıl içinde yapılacak bu ayarlamalar çok önemlidir.
Mide küçülten diğer bir ameliyatta midenin yaklaşık dörtte üçü kesilip çıkarılır, gerisi dikilerek yeni ve küçük bir mide yapılır. Böylece hem kolay doygunluk hissi sağlanmış olur hem de midenin salgıladığı açlık hormonu azalacağı için açlık hissi geriler. Benzer bir sonuca ulaşmak için yapılan başka bir ameliyatta mide kesilip çıkarılacağına içe katlanıp dikilerek hacmi azaltılır. Bu ameliyatlar da kelepçe takmakta olduğu gibi büyük kesilere gerek olmaksızın karna sokulan borular yardımıyla (laporoskopik teknikle) yapılabilir.
Zayıflatmak için yapılan cerrahi müdahaleler arasında en sık uygulananı, mideyi küçültmeye ek olarak bağırsakların bir bölümünü devre dışı bırakarak besinlerin emilimini azaltan ameliyatlardır. Cerrah midenin en üstünde küçücük bir bölüm bırakıp keser. İncebağırsağın yaklaşık ilk yarım metresini de keser ve bundan sonrasını iyice küçültülmüş olan mideye bağlar. Böylece küçücük bir midenin kolayca doyması sağlanır, üstelik bağırsak kısaltıldığı için yenilenler de tam emilmez. Geride kalan midenin kesisi dikilir. Mideden sonra gelen 50 santimetrelik bağırsağın ucu tekrar incebağırsağa bağlanır. Bu işlemden amaç, mideden ve pankreastan salgılanan bazı maddelerin ve karaciğerden gelen safranın kaybedilmemesidir. Çünkü, bunların hepsinin boşaldığı yer, bağırsağın ilk bölümü olan 12 parmak bağırsağıdır.
Hangi ameliyatı yapacağına doktor hastanın fazla kilolarına, genel sağlık durumuna ve birçok başka özelliğine bakarak karar verir.
SONUÇ: Yukarıda anlattıklarım çok fazla kilosu olup sağlığı bozulmuş veya bozulma riski olanlarda edinilmiş sonuçlardır. Ameliyat, her türlü çabaya rağmen çare bulunamayan şişmanlıklar için seçilecek yöntemdir. Cerrahi tedaviye karar vermeden önce, kişinin ameliyatın yarar ve olabilecek zararlarını iyice anlaması, sorununun ameliyatla tümüyle ortadan kalkmayacağını, yeni hayatında uyması gereken birçok kural olacağını bilmesi gerekir.
Karın yağlarımı aldırsam olmaz mı?
Liposuction denilen yağ aldırma yöntemiyle istenen kozmetik sonuçlar elde edilse de sağlık düzeltici bir yarar sağlanmıyor. Liposuctionla 10 kilo yağ alınmış kadınlarda yapılan bir araştırmada ne kan insülin düzeylerinde, ne kan yağlarında ne de yüksek tansiyonda bir iyileşme saptanmadı. Nedeni vücut içindeki yağlara dokunmaması. Liposuction deri altı yağını azaltıyor, ama esas suçlu olan iç organ yağlarına hiç dokunmuyor.
Cerrahi ne kadar kilo verdiriyor?
Bariyatrik cerrahinin fazla kiloları verdirmede çok başarılı olduğunda tüm uzmanlar hemfikir. Zayıflamanın derecesi cerrahinin çeşidine göre değişiyor. Mide baypası denilen, bağırsakların bir kısmının devre dışı bırakıldığı ameliyatlardan 2 yıl sonra, fazla kiloların yarısından fazlası, birçok kişide dörtte üçü gitmiş oluyor. Midenin küçültüldüğü durumlarda zayıflama baypas kadar hızlı değil ama 2 yıl içince fazla kiloların en az yarısı verilebiliyor. En önemlisi, çoğu kişide zayıflamanın kalıcı olması.
Ya yan etkileri...
Zayıflama için yapılan ameliyatlarda kanama, mikrop kapma, bağırsağın yırtılıp delinmesi ya da tıkanması gibi komplikasyonlar olabilir. Ameliyat yerinde fıtık oluşması ender değildir. Ortaya çıkan problemleri çözmek için her 10 hastadan bir veya ikisinde tekrar ameliyat gerekebilir. Cerrahi müdahaleden sonraki günler ve haftalar içinde ortaya çıkabilecek olan bu sorunların yanı sıra uzun vadede görülen ciddi yan etkileri de unutmamak gerek. Uzun dönemde görülen problemler, yapılan ameliyata göre değişir.
Zayıflama ameliyatı geçirenlerde safra kesesinde taş oluşması kolaylaşır. Bağırsakların bir kısmının devre dışı bırakıldığı ameliyatlarda her 3 kişiden birinde vitamin, mineral ve vücuda gerekli diğer bazı maddelerin yeterli oranda emilememesine bağlı hastalıklar ortaya çıkar. Kansızlık, kemik erimesi, safra taşı gibi ciddi sorunları önlemek için ameliyat sonrası gereken destekleyici maddelerin alınması çok önemlidir.
Zayıfladığımız zaman sağlığımızda düzelme olur mu?
Yapılan araştırmalar, ameliyat sonucunda fazla kilolarının büyük bölümünden kurtulan kişilerin birçok kronik hastalıklarından da kurtulduklarını gösteriyor. Alttaki resimde birçok bilimsel çalışma sonunda elde edilmiş sonuçların özeti görülüyor.
10 yıllık takipte ameliyat olanların ölüm riskinin, ameliyat olmayıp fazla kilolarından kurtulamayanlara göre üçte bir oranında azaldığı saptandı. Fazla kilolarından büyük ölçüde kurtulanların hemen hepsinin yaşam kalitesinde büyük iyileşmeler görülüyor.