Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

murat.tuzcu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Toplardamardan baypas kolay tıkanıyor


Clinton yapılan son operasyonun ardından hızla iyileşti. Bu da modern tıbbın geldiği noktayı gösteriyor.



5.5 yıl önce kalbini besleyen 4 damarına baypas yapılan Clinton’a geçen hafta 2 stent takıldı. Peki, tıkalı olan bir damarı için bacaktan alınan toplardamarın kullanıldığı bir operasyon geçiren Clinton’da, kalp hastalığı neden yeniden kendini gösterdi? Şu biliniyor: Bacaktan alınan toplardamar bir süre sonra tıkanıyor


Geçen hafta ABD’nin eski cumhurbaşkanı Bill Clinton’ın göğüs ağrısı nedeniyle hastaneye yattığı ve kalbi besleyen damarlarından birine 2 stent takıldığı bildirildi. 2005 yılının eylül ayında göğüs ağrısıyla kaldırıldığı hastanede, kalbi besleyen damarlarından dördüne baypas yapılmıştı. Bu ameliyatta tıkalı olan 3 damar için göğüs kemiğinin iki yanından alınan atardamarlar kullanıldı; bir damar için ise bacaktan alınan bir toplardamar...
Kalp ameliyatından sonra hayat tarzında önemli değişiklikler yapan cumhurbaşkanı çok sevdiği Mcdonald hamburgercisinin semtine uğramaz oldu. Fazla kilolarını verdi ve ideal kilosunu korumasını bildi. Her gün düzenli egzersiz yaptığını söyleyen doktorları tansiyonun kontrol altında olduğunu belirtti. Aspirin ve diğer ilaçlarına ek olarak kolesterol düşürücü statin grubu ilaç alan Clinton’ın kolesterol değerlerinin de ideal sınırlarda olduğu açıklandı.

Baypas ameliyatı yetersiz mi?
İlaç ve ilaç dışında her türlü çağdaş tedavinin uygulandığı bir insanda açık kalp ameliyatından 5.5 yıl sonra neden kalp hastalığı kendini yeniden gösterdi? Her tavsiyeyi harfi harfine yerine getirmesine, verilen ilaçları düzenli almasına rağmen, neden ikinci bir müdahale gereği doğdu? Bu soruların cevabı, koroner kalp hastalığının kronik bir hastalık olmasında yatıyor. Damar sertliğine bağlı kalp damar hastalıklarının baypas ameliyatı veya stentle tedavisi, hastanın şifaya kavuştuğu anlamına gelmiyor. Bu tedaviler kanın, tıkanmış ya da çok daralmış damar bölümlerinin ötesine geçmesini sağlıyor. Yoksa altta yatan damar sertliği tedavi edilmiyor. Baypas olarak kullanılan damarlarda daralma veya tıkanma olursa eski sıkıntılar yeniden başlıyor.

Damarın alındığı yer önemli
Cumhurbaşkanı Clinton ameliyatın ardından geçen göğüs ağrılarının yeniden ortaya çıkması üzerine derhal hastaneye gitti. Doktorları, haklı olarak durumun ciddi olabileceğini düşünüp hemen koroner anjiyografi yaptı. Bu tetkik sonunda, göğüs içinden alınan atardamarların kullanıldığı baypaslar açık bulundu. Göğüs ağrılarının nedeni, bacaktan alınan damarla yapılan baypasın tamamıyla tıkanmış olmasıydı. Tıkanan baypası açmak ve uzun süre açık tutmak pek kolay olmadığı için doktorlar baypasın beslediği damarı iki stent yerleştirerek açtı. Göğüs ağrıları kesildi.
Bill Clinton’un başına gelen hiç de ender görülen bir olay değil. 1968’de yapılan ilk baypas ameliyatından bu yana, bacaktan alınan toplardamarların bir süre sonra tıkandığı biliniyor. Bunun nedeni ise tam olarak çözülemiyor. Oksijenden fakir kanı dokulardan alıp kalbe geri döndüren toplardamarların duvarları oldukça ince. Oysa, kalpten atılan oksijen dolu kanı dokulara götüren atardamarların duvarı çok daha kalın ve yüksek basınca dayanıklı. Birçok uzman, baypas olarak kullanıldıklarında, toplardamarların yüksek basınca maruz kaldıkları için daralıp tıkanmalarının kolaylaştığını düşünüyor.


Toplardamardan baypas kolay tıkanıyor
Aort damarından çıkıp sol kola doğru yol alan atar damardan kaynaklanan bir dal, göğüs kemiğinin sol tarafından aşağıya doğru iner. Bu damarın alt ucu kalbin ön yüzünü besleyen koroner damara dikilir. Böylece damarın tıkalı bölgesinin ötesine kan götürecek yeni bir yol sağlanır. Bu baypas uzun seneler hiç daralmadan kan taşır.
Bacaktan alınan bir toplardamar parçasının bir ucu aort damarına öteki ucu dar damara dikilir. Böylece oluşturulan baypas da kansız bölgeye yeniden bolca kan gelmesini sağlar. Ama bu tip baypasların ömrü, atardamar baypaslarına göre çok daha kısadır.







Atardamar ender daralır


Toplardamardan baypas kolay tıkanıyor
Tüm baypasların mümkün olduğu zaman atardamar kullanılarak yapılması gerektiğini düşünen kalp cerrahları birçok atardamarı gözlerine kestirirler. Baypas olarak en sık göğsün sol yanında yukarıdan aşağıya inen atar damar kullanılır. Sağ taraftaki göğüs içi atardamarına çok daha az görev verilir. Ön kolun iç yüzünden çıkarılan atardamarlar da baypas için uygun olabilir. Ender olarak mide çevresinden veya karnın alt bölümünden atardamar alındığı da olur.

Haberin Devamı





Beş yıl önce JAMA adlı saygın tıp dergisinde yayımlanan bir makalede bacaktan alınan toplardamarların ameliyattan bir yıl sonra ne durumda olduğu araştırıldı. Yaklaşık 2 bin hastaya baypas ameliyatından 12 ay sonra koroner anjiyografi yapıldı. Hastaların yaklaşık yarısında en az bir baypasın ya tam tıkalı ya da ciddi biçimde daralmış olduğu görüldü. Bu araştırmada toplam 4 bin 500 toplardamar baypası yapılmıştı. Bir yıl sonra bunların yaklaşık üçte biri ya dar ya da tam tıkalıydı.
Göğüs kemiğinin iki yanındaki damarlarda ise durum çok farklı. Tıbbi adı göğüs içi atardamarı olan bu damarlar kullanılıp baypas yapıldığında, daralma ve tıkanma ender görülüyor. Ameliyat sırasında konulan dikişlerde bir problem olmazsa, atardamarların yüzde doksanı, 20 yıl sonra bile açık kalıyor. Göğüs içi damarlarının dışında karın ve kollardaki bazı atardamarlar da baypas için kullanılabiliyor.
O halde niye bütün baypaslar atardamarlar kullanılarak yapılmıyor? Tüm cerrahlar atardamarlarla yapılan baypasların daha dayanıklı olduğunu kabul etse de, birçok merkezde bu yöntem ancak on hastadan birine uygulanıyor. Çoğu hastada, kısa adı LIMA olan sol göğüs içi atardamarı kalbin önündeki büyük damara bağlanıyor. Geri kalan baypaslar için bacaktan alınan toplardamarlar kullanılıyor. Çoğunluğu atardamar kullanılarak yapılan ameliyatların daha zor, karmaşık ve uzun süre alıyor olması bu uygulamada önemli bir neden. Bazı hastalarda iki göğüs içi damarını birden kullanmanın sakıncaları var.


Stent takılması tehlike işareti mi?
Clinton’a ameliyattan 5.5 yıl sonra stent takılması ne ameliyatın, ne de daha sonra uygulanan koruyucu tedavinin başarısız olduğunun kanıtı. Tam tersine, bacaktan alınan toplardamar baypası dışında başka bir damarda daralma olmaması, damar sertliğinin çok ilerlemediğini gösteriyor. Kalp kaslarının hiç hasar görmemiş olması da uzun dönem kalp sağlığı için çok iyi haber.
Bill Clinton’ın baypas ameliyatından 50 yıl önce kalp krizi geçiren, zamanın ABD Cumhurbaşkanı Eisenhower’ın hastalığının nasıl tedavi edildiğine bakıldığında, yarım yüzyılda kalp hastalıkları tedavisinde nereden nereye gelindiği açıkça görülüyor. Eisenhower hasta olduğu zaman ne koroner anjiyografi ne stent ne de baypas ameliyatı biliniyordu. Bugün kullanılan ilaçların hiçbiri yoktu. Kalp kriziyle hastaneye kaldırıldıktan ancak 2 ay sonra sandalyede oturmasına izin verilmişti. Oysa, Clinton stent takıldıktan bir gün sonra taburcu edildi ve birkaç gün sonra da Birleşmiş Milletler’in özel temsilcisi olarak Haiti felaketine yardım görevine döndü. Eisenhower zamanında kalp krizi geçiren her 3 kişiden biri ölüyordu, bugün bu oran otuzda bir.
21. yüzyıldaki tıp, modern bir orduda olduğu gibi elinde olan silahları yerinde ve zamanında kullanarak düşmanını yenebiliyor. Bazen bu silah ameliyat, bazen stent oluyor. Etkinliği kanıtlanmış ilaçlarla ve hayat tazı değişiklikleriyle birleşince, kolay kolay yenilmeyen bir savaş gücü çıkıyor ortaya.