Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

murat.tuzcu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hale hanım daha 33 yaşında, bazı sıkıntıları olsa da, kendine bir hastalık konduramıyordu. Ancak, en çok kalp çarpıntısından rahatsızdı. Hele merdiven çıktığında, sanki göğsünün içinde bir kuş varmış gibi çarpıyordu kalbi. Geceleri uykusu eskisi gibi deliksiz değildi. İştahı iyiydi ama biraz kilo vermişti. Doktora gitmeye niyeti yoktu ama kocasını ısrarıyla evlerinin yakınındaki polikliniğe gittiler.
Tansiyonu 15.5/6, kalp hızı 96 bulundu. Doktor, muayenesinin normal olduğunu ama yine de bir kalp hastalığı olabileceğini, bir dizi inceleme yapmak istediğini belirtti. Çekilen EKG’de kalp atışlarının hızlı olması dışında bir anormallik yoktu. Kalp ultrasonu yapan doktor, kalbin gayet kuvvetli çalıştığını, çarpıntısının yorgunluğa ve strese bağlı olduğunu söyledi. Tansiyonun yüksek olması da aynı nedenlere bağlıydı. Bu sonuç Hale Hanım’ın da aklına yattı. Son haftalarda stresten olsa gerek kolay sinirlenir olmuştu. Hep bir sıkıntı vardı içinde, serin mekânlarda bile ateş basıyor, kolayca terliyordu. Gelecek hafta çıkacakları iki haftalık tatilin şikâyetlerine iyi geleceğini düşündü.
Peki neden neydi?
Ama tatilde çarpıntı ve nefes darlığının artması, ayaklarının şişmeye başlaması üzerine hastaneye gittiler. Çekilen EKG kalbinin çok daha hızlı ve düzensiz attığını ortaya koydu. Şikâyetlerinin kalp yetersizliğine bağlı olduğunu ekledi. Kalp yetersizliğinin neden olduğu ise belli değildi. Kalp kası kuvvetle kasılıyordu, kalpteki kapaklar rahatça açılıp, sıkı sıkıya kapanıyordu, kalbi besleyen damarlarında bir darlık yoktu. Doktorun istediği yeni kan tahlilleri geldikten sonra durum aydınlandı. Tiroid bezi fazla mesai yapıyordu, kalp yetersizliğinin nedeni buydu.


Kusursuz denge için gerekli
Boynun önünde, nefes borumuzun iki yanına kelebek gibi yerleşmiş olan tiroid bezi, küçük boyundan beklenmeyecek büyük işler başarır. Besinlerle aldığımız iyot maddesini hammadde olarak kullanıp bir hormon imal eder. Tiroid hormonu birçok organımızın sağlıklı çalışabilmesi, vücudumuzdaki enerji dengesinin kusursuz olması için gereklidir. Hücrelerimize gönderilen hormonun az ya da fazla olmaması gerekir. Bu hassas dengeyi koruyabilmek için tiroid bezi ve beyin arasında sıkı bir haberleşme sistemi ve emir komuta zinciri vardır.
Boyundaki bezden salınan tiroid hormonunu kan dolaşımı tüm hücrelerimize taşır.
Beynin derinliklerindeki hipotalamus bölgesindeki bir grup hücrenin işi kandaki hormon düzeyini ölçmektir. Eğer hormon azsa daha fazla salgılansın diye emir yollarlar. Bu emir, beynin ortasındaki hipofiz bezine gider. Tümen komutanlığından yollanan emri alan alay komutanın, emri icra edecek bölüğün komutanına talimat vermesi gibi, hipofiz de tiroid bezine emir gönderir. Böylece, kandaki hormonunun düzeyine göre, dakika dakika tiroit bezine ya daha çok çalış ya da yavaşla diye talimat gelir. Laboratuarda bu talimatların düzeyini ölçecek testler yapılır. Bu yolla tiroidin normal çalışıp çalışmadığı, çalışmıyorsa anormalliğin nedeni anlaşılabilir.

Tiroid, kalp hastalığı yapar mı



EMİR DİNLEMEZSE!
Tiroid bezinin içinde kendi başına buyruk, azgın birlikler ortaya çıkarsa ya da tüm bölük çıldırıp laf dinlemez hale gelirse, olması gerekenden çok fazla hormon denetimsiz olarak kana salınmaya başlar. İhtiyaçtan fazla üretilen bu hormon vücudumuzun hemen her organını etkiler dersek yanlış olmaz. Tiroid hormonu arttıkça kalp hücreleri kamçılanan atların son hızla koşması gibi hem hızla hem de artan bir güçle kasılır. Hızlı atan kalp, bazı hastalarda hem çok hızlı hem de düzensiz atmaya başlar. Atriyal fibrilasyon denen bu çarpıntı sıkıntıları daha da artırır. Kuvvetle kasılan kalp, büyük tansiyonu yükseltir. Fazla hormon damarları gevşetir küçük tansiyon düşer. Durmadan kırbaçlanan atlar nasıl bir süre sonra yorulurlarsa, kalbimiz de bir süre sonra yorulur. Bazen Hale Hanım’da olduğu gibi yorgunluk, nefes darlığı ve ayaklarındaki şişmeyle kendini gösteren kalp yetersizliğine kadar gidebilir.
Kırbaçlanan sadece kalp değildir. Tüm hücrelerde artan enerji tüketimiyle beraber ısı üretimi de artar. Sıcaktan bunalma, terleme, bol bol yemek yense de zayıflama bundandır. Tiroid hormonu beynimizi de etkiler, kolay sinirlenir, olmadık sebepten hır çıkarır oluruz. Elimiz titrer, yerimizde duramaz oluruz.

Haberin Devamı


Tedavide ilk adım
Hale Hanım’ın şikâyetleri tiroid bezinin fazla hormon salgılaması hastalığına, tıbbi adıyla hipertiroidiye tam uyuyor. Doktoru, tiroid bezinin fazla hormon salgılamasına yol açan hastalığın tam olarak ne olduğunu anlayabilmek için daha ayrıntılı kan tahlilleri, boyun ultrasonu ve nükleer bir madde vererek tiroidin resminin çekilmesini istedi. Kalıcı tedavinin ilaçla mı, ameliyatla mı, yoksa radyoaktif madde verilerek mi yapılacağına bundan sonra karar vereceğini söyledi.
Hemen almaya başlaması için, kalp atışlarını yavaşlatacak beta bloker ailesinden bir ilaç reçetesi yazdı. Kalbinde bir bozukluk olmadığını, kalbini kamçılayan hastalığı tedavi edince her şeyin normale döneceğini söyleyip Hale hanımın rahat bir nefes almalarını sağladı. Evlerine dönerken, demek ki kalbin sağlam olması yetmiyor, tüm vücut sağlıklı olmalı diye düşündüler.

Mucize diyetlere dikkat!
Mucizevi zayıflama yöntemlerinin bazılarında tiroid hormonu kullanılır. Bu yolla kilo verilebileceği doğrudur. Lakin, bu yöntem kullanılınca kaş yapayım derken göz çıkartmak içten bile değildir. Kilo vereyim derken birçok organımızın dengesi bozulur. Kaldı ki, ilaç almayı kestikten sonra verilen kiloların hepsi fazlasıyla geri alınır. Doğal bitki kaynaklı zayıflama ürünlerinin içinde de tiroid hormonu benzeri maddeler olabilir. Reçetesiz satılan ve ciddi bir kontrolden geçmeyen bu tip maddeleri almadan iyice inceleyip içeriklerini öğrenmekte yarar var.

Bez büyür guatr olur
Eski Yunancada kalkana benzer anlamına gelen tiroid bezi büyüdüğü zaman buna guatr denir. Guatr olması mutlaka tiroid bezinin anormal çalıştığı anlamına gelmez. İyodun az olduğu bölgelerde çok görülen guatra, artan iyot tüketimi sayesinde eskisine göre daha az rastlanmaktadır. Doktorun yapacağı dikkatli bir muayene ve kan tahlilleri, guatrı olan kişinin tiroid hormonlarının fazla mı, az mı yoksa normal mi olduğunu ortaya koyar, gerekiyorsa tedaviye başlanır.