Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

murat.tuzcu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sigara tiryakilerinin alışkanlıklarından vazgeçmemeleri için çok bahaneleri vardır. Kimi dumanı içine çekmediği için, kimi günde birkaç sigara içtiği için sağlıklarının güvende olduğunu düşünür. Bazı kişiler şişmanlamaktan korktuklarından bırakmaya yanaşmazlar...

1 Günde 1-2 taneyi geçmiyorum
Günde bir kaç sigara içenler, bunun çok zararlı bir davranış olmadığını düşünürler. Pasif sigara içiciliğin kalp krizine yol açtığını düşünecek olursak durumun hiç de böyle olmadığı anlaşılır. Kaldı ki, bilimsel araştırmalar az içiyorum diyenlerin de kalp krizi riskinin yükseldiğini gösteriyor. 2002 yılında JACC adlı bilimsel dergide yayınlanan New York’lu araştırmacıların yaptığı bir çalışmada arada sırada sigara içenlerle, bir paket içenler karşılaştırılınca iki grubun da damarlarının gevşemesinin bozulduğu saptandı.

2 İçsem de kendime bakıyorum
Şimdiye kadar sigara sağlık ilişkisini incelemek için yapılmış olan önemli çalışmaların tümü bu bahanenin boş olduğunu kanıtlıyor. Çünkü, hepsinde izlenen kişilerin kalp krizi ve inme geçirmelerini kolaylaştıracak, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kan yağı anormallikleri, aile hikâyesi, vücut ağırlığı gibi başka özelliklerini göz önüne alınarak yapılan istatistik hesapları sigaranın olumsuz etkilerini tüm diğer faktörlerden bağımsız olarak yaptığını ortaya koydu. Başka bir deyişle, kişi sağlıklı bir yaşam sürse de sigaranın zararlı etkilerinden kurtulamaz.

3 Bırakırsam şişmanlarım
Özellikle kadınların öne sürdüğü bu bahanede gerçek payı yok değil. ABD’de 1988- 1991 arasındaki bir taramada, sigarayı bırakanların 4-5 kilo aldıkları saptandı. Fazla kiloların sağlığa olumsuz etkileri olduğu şüphesiz. Ama, sigaraya devam etmenin zararı kat be kat daha fazla.
Geçen ay ünlü JAMA dergisinde yayınlanan 3250 kişinin 25 yıl izlendiği çalışmada, sigarayı bırakanların 3-4 kilo almalarına rağmen kalp damar hastası olma risklerinin içmeye devam edenlere göre yarıdan fazla azaldığını gösterdi.

4 Sigara içmek stresimi alıyor
Tiryaki sigarayı yakınca stresinin azaldığını düşünse de, kalıcı ve gerçek stres azalması ancak sigarayı bırakılınca ortaya çıkıyor. Londra Tıp ve Diş Hekimliği fakültesi bilim insanları sigarayı bırakmaya çalışan 500 kişinin ne kadar stres altında olduğunu ölçtü.
Sigara yoksunluğunun stres yarattığının ve bunun yakılan bir sigarayla geçtiğini ama genel stres düzeyinin değişmediğini gözlediler. Bir kaç ay sigara yoksunluğunun stresine tahammül edenlerde ise genel stres düzeyinde önemli ölçüde düşüş olduğunu saptadılar.

5 Ben dudak tiryakisiyim dumanı çekmiyorum
Dumanı içine çekmeyenlerde akciğer kanseri ve kronik akciğer hastalıkları riski artsa da, içine çekenler kadar yüksek değildir. Buna karşılık, kalp damar hastalıkları ve ölümler açısından hiçbir fark yoktur. Çünkü tütün dumanındaki birçok zehirli madde ağız ve boğazın içini döşeyen, mukoza adlı ince tabakadan geçip kana karışarak zararlı faaliyetlerine devam eder. Bu tip içicilerin bir çoğunun dudağından sigara düşmediği için gerçekte zarar daha da fazladır.

6 Puro, sigaraya göre çok zararlı değil
Puronun içinde de sigarada olan zehirli, damarların düşmanı ve kanser yapıcı maddelerden bolca var. Puronun büyüklüğüne ve ne sıklıkla içildiğine bağlı olarak zararları artar. Özellikle kalp damar sistemi üstüne yıkıcı etkileri olduğundan kuşku yoktur. Amerikan kanser derneğinin 120 bin kişi üstünde yaptığı araştırmadan puro içmenin hiç de masum bir iş olmadığını, kalp damar hastalıklarından ölümleri artırdığını öğrendik.

7 Mentollü sigara içiyorum
Sigara şirketleri, tütüne karıştırdıkları mentolle dumanın etkisini daha hafif ve serin hale getirerek pazarlıyorlar. Bu tip sigaraların etkileri diğerlerine göre hiç de az değildir. Tersine New York Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada bu tip sigaraların daha sık inmeye yol açtığı görüldü. Katranı az ve hafif diye pazarlanan sigaraların hafifliği de sadece isimlerindedir. Sağlığa zararları diğerlerinden az değildir. Üstelik bu yalanlar inananların daha çok sigara içmelerine yola açar.

8 Zararım kendime başkasına değil
Sigaranın kişisel olduğu kadar toplumsal bir sorun olduğu gerçeği bu bahaneyi boşa çıkarıyor. Son 20 yılda giderek artan kanıtlar, pasif içiciliğin kalp damar hastalıklarına yol açtığını gösteriyor. Evlerinde içenlerin ailelerine, özellikle çocuklarına verdikleri zarar için ise ne söylense az. Sigaraya bağlı sağlık sorunları nedeniyle ailelere ve topluma yüklenen maliyet ise ayrı bir konu. Kısacası, sigara tiryakisinin zararının sadece kendisiyle sınırlı olduğu bahanesinin gerçekle ilgisi yok.

9 Sigaranın verdiği keyif için feda olsun
Sigaranın öldürücü etkisinden daha fazla süründürücü etkisi vardır. Nefes darlığından bir kat merdiven çıkamama, bacak krampından 100 adım yürüyememe, kalp yetersizliği nedeniyle hastane kapılarını aşındırma, felç sonucu yatalak olma, akciğer kanseri tedavisi olurken kemoterapi nedeniyle bulantı ve kusma sigaranın öldürmeyip süründürdüğü durumlardan bazılarıdır. Şimdiye kadar hiç bir hastamdan “kalp krizi geçirdim belki de öleceğim ama doğrusu yıllarca içtiğim sigaranın keyfi için feda olsun” dediğini duymadım.

10 Sigara iç, uzun yaşa
Kalp krizi geçiren hastalar üzerinde yapılan bazı çalışmalarda, sigara içenlerde ölümlerin, içmeyenlere göre daha az olduğu görüldü. Ama, hikâye ilk bakışta olduğu gibi değil. Verilere biraz daha yakından bakınca anlaşıldı ki sigara içenler hem daha yaşlıydılar hem de birçok başka hastalıkları vardı. Bu özellikler göz önüne alınınca, önceleri sigara içicilerin paradoksu denilen durumun gerçek olmadığı anlaşıldı.