Sigara içmek kişisel bir seçim olsa da sigara dumanını soluyanlar için yaşamsal bir tehdit oluşturduğu unutulmamalıdır. Sigara dumanı ve pasif içicilikle mücadele tüm dünyada geniş destek ve kabul görüyor. Çünkü yasak, iki temel konudaki sağlam bilimsel verilere dayanıyor
İzmir Kahveciler Derneği’nin başvurusunu inceleyen Danıştay, sigara içiminin kişisel bir özgürlük olduğu noktasından haraketle ilgili yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Sigara içmek kişisel bir seçim olsa da sigara dumanını soluyanlar için yaşamsal bir tehdit oluşturduğu unutulmamalıdır.
Sigara dumanı ve pasif içicilikle mücadele tüm dünyada geniş destek ve kabul görüyor. Yasağın birçok ülkede benimsenmesi iki temel konudaki bilimsel verilerin sağlam olmasına dayanıyor.
1- Soluduğumuz havadaki sigara dumanı kalp ve damarlarımıza zarar veriyor.
2- Kapalı yerlerde sigara yasaklanınca kalp-damar hastalıkları belirgin olarak azalıyor.
Duman damarın düşmanı
Sigara içmeyen bir kişi sigara dumanına maruz kalırsa vücudunda damar sertliğini kolaylaştıran değişiklikler ortaya çıkmaya başlar, damar sertliğinden korunmaya yönelik önlemler birer birer yıkılmaya başlar. İlk etkilenen, damarların içini döşeyen ince ve kaygan örtüdür. Sağlığı bozulan ve kayganlığı kaybolan örtü kötü kolesterolün (LDL) damar duvarına girmesine engel olamaz. Böylece duvarın içindeki damar sertliği plağının büyümesi hızlanır.
Sigara dumanının etkisiyle iyi kolesterol (HDL) azalır ve kalitesi bozulur. Görevini gereğince yerine getiremeyen iyi kolesterol damar duvarına yerleşmiş kötü kolesterolü çıkarıp atamaz. Havadaki dumanı soluduğumuzda vücudumuz buna yangıyla cevap verir. Bu da sigara dumanının zayıflatmış olduğu damarın iç örtüsünü daha da zorlar. Sonunda örtü bir yerinden yırtılır. Damarın içinde akmakta olan kandaki küçük hücreler, ki zaten sigara dumanıyla kamçılanıp kışkırtılmışlardır, hemen yırtılan yere yapışıp pıhtı oluşumunu başlatırlar.
Damar duvarında birikmiş yağlı maddeler yırtılan örtü nedeniyle kanla temas edince pıhtı oluşumu daha da hızlanır ve sigara dumanının etkisiyle büzüşmüş olan damarı tümüyle tıkar. Ortaya çıkan kalp krizidir.
Sigara içenlerde kalp krizinın hasarı daha büyük olur, öldürücü kalp çarpıntılarının oluşması kolaylaşır. Sigara içenler kadar pasif içicilerde de görülen bu değişiklikler çeşitli bilimsel araştırmada birçok kez kanıtlanmıştır.
Pasif içicilik damar sertliğini hızlandırıyor
11 bin kişilik araştırma, damar sertliğinin en çok sigara içenlerde ve sigarayı bırakmış olsa da pasif olarak içenlerde arttığını gösterdi. Hiç sigara içmemiş olanlar, eğer pasif içicilerse damar sertliği oluşumu yıllarca sigara içmiş kişilere eşit. En iyi durumdakiler, ne aktif ne de pasif içici olanlar.
Boynumuzun her iki yanından yukarı çıkıp beynimize kan götüren şah damarları derimize oldukça yakındır. Bu nedenle dışarıdan ultrason cihazıyla kolayca görüntülenir. Bu yöntemle 11 bin kişinin şah damarı 3 yıl arayla iki kere görüntülendi. Araştırmaya katılanlar sigara içip içmediklerine ve ikincil sigara dumanına maruz kalıp kalmadıklarına göre gruplara ayrıldılar.
Damar sertliğine bağlı değişiklikler en çok sigara içenlerde, en az hiç içmeyenlerde görüldü. Pasif sigara içici denilen, kendisi içmese de başkasının dumanına maruz kalanlarda da damar sertliğinin hızlı ilerlediği saptandı. Bu araştırma sigara dumanıyla damar sertliği arasındaki doğrudan ilişkiyi göstermesi açısından çok önemlidir.
Sigara yasağı işe yarıyor mu?
Bu sorunun cevabını vermek için ilk araştırmalardan biri, Amerika Birleşik Devletleri’nde 60 bin nüfuslu Helena şehrinde yapıldı. Temmuz 2002 yılında lokanta, kahvehane gibi yerlerde sigara yasaklandı. Aynı yılın aralık ayında bu yasak kaldırıldı. Yasağın yürürlükte olduğu 6 ayda, şehrin hastanesine kalp krizi nedeniyle gelen hasta sayısının, önceki ve sonraki yıllara göre yarı yarıya azaldığı görüldü.
Bu ilk gözlemden sonra dünyanın birçok ülkesinde yapılan bilimsel çalışmalar sigara yasağının yararını teyit etti. 2009 Eylül’ünde Amerikan Kardiyoloji Koleji’nin bilimsel dergisinde yayımlanan bir araştırmada, ABD, Kanada ve Avrupa’da sigara yasağı ile ilgili yapılmış 11 çalışma bir araya getirildi. Yasağın uygulandığı bölgelerde toplam 35 milyon kişi yaşıyordu. Yasağın başlamasından bir yıl sonra, kalp krizlerinde beşte bir oranında azalma olduğu görüldü. Yasağın yürürlükte olduğu süre uzadıkça kalp krizlerindeki düşüş giderek arttı.
Yasak, sigara?içene de yaradı
Bu 11 araştırmadan biri 2006 yılından beri kapalı yerlerde sigara içmenin yasak olduğu İskoçya’da yapıldı. Bu ülkede kalp krizi nedeniyle hastaneye yatanlar benzer bir yasağın olmadığı İngiltere ile karşılaştırıldı. Bir yıl içinde İngiltere’de kalp krizlerinde hafif bir azalma vardı ama İskoçya’da hastaneye yatışlarda çok daha büyük düşüşler görüldü. En çok yarar görenler hiç sigara içmeyenlerdi. Ama sigara içenler bile yasaktan yarar gördü. Kapalı ortamlarda sigarayı yasaklayan birçok ülkede sigara tüketiminde görülen yüzde 30 azalma, yasa sayesinde sigarayı bırakanlar olduğunu da ortaya koyuyor.
Sigara yasağı Anayasa Mahkemesi’nde bilimsel araştırmaların gösterdiği yadsınmaz bir gerçek var: Sigara dumanına maruz kalmak, kalbe ve damarlara zarar veriyor. Kapalı yerlerde tütün yasaklandığında kalp krizleri azalıyor, erken ölümler önleniyor. Böylece milyarlarca liralık milli servet de sokağa atılmamış oluyor.
Yasayı esastan görüşecek olan Anayasa Mahkemesi bilimsel esasları göz önüne alınca ülkeye geri adım attırmayacaktır. Türkiye’de kamu sağlığını iyileştirmede atılan en önemli adımlardan biri olan “Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü” ile ilgili yasanın uygulanması her kesimce desteklenmelidir.