Geçen hafta kan tahlillerini yollayan okurumdan daha fazla bilgi içeren bir mektup aldım. Hikmet bey 54 yaşında, boyu 1.74, kilosu 90. Sekiz ay önce kendini iyi hissetmediği için doktora gitmiş. Yapılan incelemeler sonunda gizli şekeri ve yüksek tansiyonu olduğu saptanmış.
Kalp damarlarında daralıklar olduğu ancak baypas ameliyatı veya stent takılmayı gerektiren bir durumu olmadığı söylenmiş. Bu vesileyle sigarayı bıraktıktan sonra kendini daha iyi hissediyormuş. Verilen ilaçları bir süre aldıktan sonra bırakmış. Mektubuna yandaki raporunu da eklemiş. Kolesterolüm için ilaç almam şart mı diye soruyor.
Önce ilaçsız tedavi
İlaçla tedaviye gelmeden önce, söylenecek çok söz var. Çok şükür ki Hikmet Bey sigarayı bırakmış. Zaten risk faktörü denilen özelliklerin hemen hepsi var: Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, şişmanlık, kan yağlarında anormallik. Sekiz ay önceki anjiyonun gösterdiği kalp damarlarındaki darlıklar da cabası. İlaçla tedavi kadar, hatta daha önemli olan ve birinci sırada ele alınması gereken konu hayat tarzı değişikliği. Bu dönüşümde iki önemli unsur var. Zayıflayıp ideal kiloyu korumak ve düzenli egzersiz yapmak. 54 yaşında birinin hayatının geri kalan bölümünde diyet yapması mümkün değil. Yaşantımızın çok önemli bir parçası olan, büyük zevk aldığımız, sosyal ilişkilerimizin merkezinde yer alan yemek yemeyi, keyifli olmaktan çıkaran hiçbir önlem kalıcı olamaz. Okurumun doğru ve sağlıklı beslenmeyi öğrenmesi tek çare. Ancak bu yolla, zevkle yemek yemeyi sürdürüp zayıflayabilir ve kaybedeceği kiloların geri dönmesini önleyebilir.
Bu yaklaşım egzersiz için de geçerli. Düzenli egzersiz yapabilmenin yolu, sevdiğimiz sporu günlük yaşantımızın zevk aldığımız bir parçası haline getirmekten geçiyor. Hikmet Bey bu değişiklikleri yapabilirse şeker problemi de, yüksek tansiyonu da kolesterolü de iyiye gidecek. En önemlisi kalp krizi veya kalpten ölme riski neredeyse yarı yarıya azalacak.
İLAÇ?ALMAYA?NE?ZAMAN?BAŞLAMAK LAZIM?Gelelim “... Kolesterolümü düzeltmek için ilaç almam şart mı?” sorusuna. Tıpta ilaç olsun, ameliyat olsun herhangi bir tedaviye karar vermeden önce iki soru sormak gerek:
1 Uygulanacak tedavi hastanın şikâyetlerini azaltacak veya geçirecek mi?
2 Bu tedavi hastayı ölümden veya ciddi sonuç doğuracak kalp krizi, inme gibi bir hastalıklardan koruyacak mı?
Bir bebek aspirini bile olsa, vermeden önce bu iki sorudan hiç olmazsa birine olumlu cevap alınması gerekir. Cevabın güvenilir olması için “bu benim fikrim, benim tecrübem” yerine, “bu söylediklerim ciddi bilimsel dergilerde yayınlanmış bir çok araştırmayla desteklenen görüşlerdir” denilebilmelidir.
Hikmet Bey’in durumunda birinci sorunun cevabı hayır, çünkü zaten hiç bir şikâyeti yok. Buna karşılık, ikinci sorunun cevabı kesin bir evet. Kalp damar hastalığı olan insanların kolesterol düzeyleri ne olursa olsun statin gurubu kolesterol düşürücü ilaç almaları gerekli. Son 30 yılda, dünyanın dört bir yanında, binlerce bilim adamının yaptığı araştırmaların tümü bu gerçeği ortaya koyuyor.
Birkaç yıl önce farklı merkezlerden, alanlarının uzmanı bilim adamları statin ilaçlarıyla yapılmış tüm çalışmaları inceleyip bilimsel düzeyi en yüksek olan 14 tanesini bir araya getirdiler. Bu çalışmaların hepsinde hastalar rastgele iki guruba ayrılmış (randomizasyon), bir guruba statin ailesinden bir ilaç, diğer guruba ise boş hap (plasebo) verilmiş. Toplam 90 bin kişinin en az 5 yıl izlendiği bu araştırmalarda, statin grubu ilaç alanlarda almayanlara göre ölüm, kalp krizi, baypas ameliyatı ve stent konulma ihtiyacının yaklaşık üçte bir oranında azaldığı saptandı. İlaç grubunda inme de daha azdı.
Kolesterolde, özellikle kötü kolesterolde düşüş ne kadar fazlaysa kalp krizi ve ölüm riskindeki azalma da o kadar kuvvetliydi. Bu bilgiler ışığında okurumun kolesterol ilacı alması şart. Lakin ilacın tılsımlı bir iksir değil, tedavi stratejisinin sadece bir parçası olduğunu unutmamalı. Hastalığının nasıl oluştuğunu ve çözümlerini anlamalı. Uzun ve sağlıklı bir hayat sürmesi pekala mümkün, yeter ki derdinin çözümüne ortak olsun.
Statin grubu ilaçlar kimlere yarıyor?-Kalp krizi geçirmişseniz
- Kalp-damar darlığınız varsa
- Baypas ameliyatı olmuşsanız
- Stent takılmışsa
- Bacak damarlarınızda darlık varsa
- Aort anevrizmanız varsa
- İnme geçirmişseniz
- Şeker hastasıysanız
- Kalp hastası olma riskiniz çok yüksekse
Yan etkileri nelerdir?Statin grubu kolesterol düşürücü ilaçların ciddi yan etkileri oldukça enderdir. En yüksek dozda alındığı zaman yüz kişiden ikisinde karaciğer tahlillerinde anormalliğe yol açar lakin kalıcı karaciğer hasarı yapmaz. En sık duyulan şikâyet kas ağrılarıdır. Çok rahatsız etmedikçe ilacı kesmek gerekmez. Kas erimesi denilen ağır bir hastalığa yüz binde bir rastlanır. Bu ilaçların hafızayı etkilediği, dikkati azalttığı ileri sürüldüyse de kontrollü bilimsel araştırmalarda bu iddiayı destekler bulgulara rastlanmamıştır.
Kolesterol için doğal tedavi yöntemi var mı?“Yüksek kolesterol için ilaç yerine vitamin veya antioksidan alsak olmaz mı?” diyenler az değil. Bugüne kadar bilimsel araştırmalarda A, C, E vitaminleri ve antioksidanların kolesterolü düşürdüğünü gösteren bir bulguya rastlanmadı.
Kolesterolü düşürdüğü düşünülen sarımsak 2007 yılında Stanford Üniversitesi’nde araştırıldı. Yaklaşık 200 kolesterolü yüksek kişinin yarısının yemeğine her gün sarımsak karıştırıldı, diğer yarısına hiç sarımsak verilmedi. Atı ay sonra bakıldığında kolesterol düzeylerinde hiçbir değişiklik olmadığı görüldü.
Kırmızı mayalı pirinç yüzyıllardır Çin’de doğal ilaç ve besin katkısı olarak kullanılan bir madde. Kolesterol düşürdüğünü gösteren araştırmalar var. Bu etkinin “Lovastatin” adlı bir maddeye bağlı olduğu biliniyor. Bu madde piyasaya ilk çıkan statin grubu ilacın içindeki maddenin aynısı.